Genel SağlıkHABERLER

ÇOCUKLARDAKİ BESLENME PROBLEMLERİ KABIZLIĞA YOL AÇIYOR

Kabızlığın, çocukların ve ailelerin yaşam kalitesini düşüren önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Bayındır Hastanesi Söğütözü Pediatrik Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Tümay Doğancı, belirtilerin başlama zamanı ile beslenme ve dışkılama özelliklerinin takip edilmesinin, tedavi sürecinin doğru değerlendirilebilmesi açısından önemli olduğunu belirtti.

Genel olarak kabızlık 15 günden uzun süreli, haftada üçten az sayıda, sert ve zor dışkılama olarak tanımlanır. Çocuklarda yetersiz beslenme, uzamış kusmalar, aşırı inek sütü verilmesi, liften fakir gıdalarla beslenme kabızlığın en sık rastlanan nedenleridir. Genel olarak rektumun (kalınbağırsağın son kısmı, makad) dolması veya boşalması sonucu oluşan problemler kabızlığa yol açar. Bağırsaklardaki ve rektumdaki doğumsal yapı bozuklukları, kas ve sinir hastalıkları, şeker hastalığı veya hipotroidi gibi tüm vücut sistemlerini ilgilendiren bazı hastalıklar, sindirim sisteminin bazı özel hastalıkları ve kimi ilaçlar da kabızlık nedeni olabilir.

Sağlıklı bireylerde dışkılama sayısı toplumlara göre değişir ve normalde bebek ve çocuklarda erişkinlerden daha fazladır. Anne sütü alan yeni doğan bebekler günde 8- 10 kez altın sarısı renginde ve cıvık dışkılayabilir. Bir haftalık bebekler ortalama günde 4 kez kaka yaparken, 1 yaşındaki dışkılama sayısı günde 2’ye kadar iner. 4 yaşındaki çocuklarda ise dışkılama sayısı erişkinlerdeki gibi günde 3’ ten, haftada 3’ e kadar değişir. Sağlıklı bir çocuğun iki veya üç günde bir kez zorlanmadan yumuşak kaka yapması kabızlık değildir.

Kabız olan çocuğun genel fizik muayenesinin yanı sıra anüsün görülmesi, varsa fissür denilen çatlakların saptanması ve rektumun tuşe ile incelenerek dışkı tutulmasının olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Bu incelemeler ile çoğu durumda kabızlığın nedenleri hakkında önemli bilgiler edinilir ve tedavinin şekli planlanır. Gereken durumlarda idrar ve kan analizleri, özel filmler ve tetkikler istenebilir.

Birçok neden kabızlığa yol açsa da, sonuçta çocuktaki bilinçaltı kaka tutma kabızlığın devamına yol açar. Altı haftalık bebeklerin bile belli bir süre dışkı tutabildiği gösterilmiştir. Çıkan sert dışkı anüsü zedelediği için kaka yaparken duyulan şiddetli ağrı ile çocuk kakayı ertelemeye çalışır. Rektumda tutulan dışkı zamanla daha da sertleşerek tıkaç haline gelebilir ve kabızlık şiddetini artırarak devam eder. Bazen sert dışkı kanamalara da yol açar. Bu nedenle çocukluk çağındaki rektal kanamalarda kabızlık öncelikle araştırılır.

Çocuklarda kabızlık tedavisi zaman alan, zor bir süreçtir. Uygun fiziksel aktivite barsak hareketlerini de olumlu yönde etkiler. Öncelikle diyetle yeterli sıvı, yeterli kalori ve yeterli posa alımının sağlanması gerekir. Zaten küçük çocuklardaki beslenme problemleri kabızlığın oluşumunda ve tedavinin uzamasında ana neden olmaktadır. Değişik sistemleri ilgilendiren hastalıklar nedeniyle iyi beslenemeyen ve yeterli lif alamayan çocuklara özel hazır lif içeren ürünler eklenebilir. Kabızlığa bağlı anüsteki çatlakların ılık su banyosu ile birlikte rahatlatıcı ve iyileşmeyi kolaylaştırıcı kremlerle tedavisi gerekir. Rektumda biriken dışkı tıkaçlarının lavmanlarla dışarı alınması ve ağızdan verilen ilaçlarla yumuşak dışkılamanın sağlanması gerekir. Çocuklarda kullanılan ilaçlar erişkinlerden farklıdır ve yan etkileri en az olan ilaçlar kullanılır. İlaç tedavilerinin alışkanlık yapacağı endişesi ile gerektiğinden kısa sürede ve az dozda ilaç kullanılması kabızlık süresinin uzamasına yol açar.

Kabızlık tedavisinde en önemli unsurlardan biri de tuvalet alışkanlığının kazandırılmasıdır. Çocuklar genellikle yemek yedikten hemen sonra daha kolay kaka yaparlar. Çocuğun her gün aynı saatlerde bacakları bükülmüş şekilde tuvalete tutulması veya lazımlığa oturtulması ile zamanla bu alışkanlık sağlanabilir. Büyük çocukların da gün içinde en rahat olduğu zamanlarda, yemek sonrasında kısa sürelide olsa tuvalete giderek kaka yapmaya çalışması özendirilmelidir.