Genel SağlıkHABERLER

HASTALARA ‘PROTEZ KULLANMA KILAVUZU’

Türkiye’de değişen bir sosyal yapı var. Eskiden yaşlılar aile birliği içinde yaşıyorlardı ve aile bireyleri yaşlılara yardımcı oluyordu. Şimdi ise çekirdek aile yapısı, yaşlıların da içinde bulunduğu büyük aileleri ortadan kaldırdı. Bu da yaşlıların daha çok yalnız yaşamasını beraberinde getirdi. Kişisel hijyen ve tuvalet ihtiyacı en büyük özgürlük alanı olmaya başladı. Yaşlı insanların en büyük sıkıntısı da yataktan kalkamamak bu nedenle de, büyük ve küçük abdestlerini yaparken çektiği zorluk olmaya başladı.

Sadece yaşlıların değil tıbbi gereklilik nedeniyle tüm protez takılan hastaların bireysel özgürlüklerini istediklerini belirten International Hospital Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Hakan Gürbüz, “82 yaşında hastanın da genç hastaların da en büyük beklentisi günlük ihtiyaçlarını rahat karşılayabilmek. Bunun için de protezlerini kullanırken günlük yaşamlarında nelere dikkat edeceklerini bilmeleri gerekiyor” dedi.

KALÇA VE DİZDEKİ SORUNLAR YAŞAMI ZEHİR EDİYOR

Diz ve kalçadaki yıpranmalar günlük hayatta büyük sorunlara yol açıyor. İnsanlar el bileği ya da omuzlarındaki sorunları idare ediyorlar. Ancak diz ve kalçadaki sorunları, şiddetli ağrılar ve hareket kısıtlılığının ortaya çıkması nedeniyle uzun süre idare etmek mümkün olamıyor. Normalde kemik ağrılı bir dokudur. Romatizma, kazalar, yaşlanma, iltihabi hastalıklar, genel harabiyetler nedeniyle iki kemik arasındaki kıkırdak doku (normal grafideki boşluk) kayboluyor, kemik kemiğe sürtmeye başlıyor. Bu oldukça kemik kırıntıları eklem içine dökülüyor, dokular bunu temizlemeye çalışıyor. Eklemde sıvı artıyor, ağrılı şişlikler oluşuyor. Bu da hastaların bir süre sonra hareketten kaçınmasına neden oluyor. Hareketten kaçınmaya çalıştıkça eklem ön ve arkasındaki bağlar da zarar görüyor. Hareketi de azalıyor, psikolojik olarak hareketi engelleyen, ağrılarla karşılaşan insanlar ortaya çıkıyor.

HASTANIN BEKLENTİSİ YARDIMSIZ TUVALETE GİDEBİLMEK

Yatarken insanlar kontrol dışı hareketler yapabiliyor. Vücutta “artroz” yani kireçlenme (kıkırdak kaybı) olunca gece uykusuzlukları baş gösteriyor. Vücutta şiddetli ağrılar oluyor. Bazı insanların ağrı eşikleri yüksek olduğundan bu duruma uzun süre dayanabiliyor. Geceleri bile uyutmayan bu ağrıdan kurtulmak isteyen, yatağa bağlı kalma psikolojisinin içine giren hastalar, ameliyata razı olurlar. Ancak toplumda bu tür ameliyatlarda tıbbi hata yapılacağı, bu nedenle de yatağa bağımlılığın ortaya çıkacağı korkusu var. Hekimin ameliyatla en büyük hedefi ise, hastanın ağrısını dindirmek, tuvalete yardımsız çıkabilmesini sağlamak.

Prof. Dr. Hakan Gürbüz, protezi doğru kullanmanın arabayı doğru kullanmaya benzediğini belirterek, şunları söylüyor: “Güzel bir araba alıyorsun, sana arabanı uzun süre kullanabilmen için önerilerde bulunuyorlar. Biz de protez taktığımız hastalara protezin kullanımıyla ilgili incelikleri anlatıyoruz. Ateşli hastalıklardan uzak durmalarını, ani, sert, zorlayıcı hareketler yapmamalarını öneriyoruz. Biz bu cerrahiden önce dişleri bile tedavi ettiriyoruz. Çünkü vücuttaki enfeksiyonlar her zaman büyük risktir.”

Protezi olanlar nelere dikkat etmelidir?

Belli hareket açıklıklarını belli şartlarda yapmalı.
Kendini zorlamamalı.
Enfeksiyondan, kazadan uzak durmalı.
Düzenli kontrole gelmeli.
Protez sadece eklemi ilgilendirse de genel sonuçları var, emboli (pıhtı) olabiliyor.
Hastanın hekimle işbirliği içinde olması önem taşıyor.

PROTEZİN SÜRESİ HASTANIN KOŞULLARINA GÖRE DEĞİŞİYOR

Protez taktıran hastaların protezi kullanma sürelerinin yaşam tarzlarıyla ilişkili olduğunu belirten Prof. Dr. Hakan Gürbüz, şunları söyledi:

“Kalça ve diz protezlerinin ömrü 15-20 yıldır. Ancak bu süre kullanma şekillerine göre değişir. Aynı yaşta iki hasta geliyor. Yaşam koşulları farklı, aynı şekilde yıpranmamışlar, cinsiyet farkı bile protezin ömrünü etkileyebiliyor. ‘Hastalık yoktur, hasta vardır’ yaklaşımına uygun olarak yaşam bireyseldir. Her hastanın kendine özel koşulları vardır. Yaşam koşullarındaki olumsuzlukların derecesi de protezin ömrüne direkt olarak etki eder.”

Protez takma zamanını da hastaların yaşam koşullarının belirlediğini ifade eden Prof. Gürbüz, “45 yaşında bir hasta kalçasında korkunç ağrılarla geliyor ve oturamıyor, ağlıyor. Biz bu hastaya protezi geç takalım, uzun yıllar dayansın diye 65 yaşında protez taktırmasını isteyemeyiz. Hastamızın ağrısız bir şekilde yaşam kalitesinin artırılması ve bireysel özgürlüğünün kısıtlanmaması bizim birinci önceliğimizdir” diye konuştu.

PROTEZDE YAŞ LİTİMİ KALKTI

Tıbbi zorunluluk olmadıkça protez ameliyatı yapmanın doğru olmadığını ancak günlük yaşamdaki ağrı sorunlarının da hastanın yaşam konforunu olumsuz yönde etkilediğini belirten Prof. Hakan Gürbüz, 18 yaşında ve hemofilisi nedeniyle sorunlar yaşayan bir hastaya da protez takılabildiğini söyledi. Bu durumda bir hastayı ağrılar içinde yaşamaya mahkum etmenin en ağır işkenceden farksız olacağını dile getiren Prof. Gürbüz, “Bazen hastalara tam değil yarım protez, hatta boncuk protez takarız. Bu tıpkı asfalta yama yapmaya benziyor. Kimi zaman eklemlerde küçük sorunlar olabilir, o zaman hastaya idare et diyemiyoruz. Çünkü temas nedeniyle ağrılar oluşuyor. Eklemin yük taşıyan bölümünde sorun varsa yarım protez de takabiliyoruz. Yarım diz protezi olunca da hasta yürüyebiliyor” dedi.