Genel SağlıkHABERLER

ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİNİN YÜZDE 70’İ İYİLEŞİYOR

Çocukluk çağı kanserleri, yenidoğan döneminden ergenlik dönemine kadar her yaşta görülmekle birlikte, çoğu ilk 5 yaşta görülüyor. VKV Amerikan Hastanesi’nden Prof. Dr. Rejin Kebudi, kanser tanı ve tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler sonucunda, günümüzde çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık % 70’inin tamamen iyileşebildiğini ancak erken teşhis ve tam tam teşekküllü onkoloji merkezlerinde tedavinin çok önemli olduğunu söylüyor.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada yaklaşık 25 milyon kişi kanserle yaşıyor, her yıl yaklaşık 11 milyon kişiye yeni kanser tanısı konuyor. Çocukluk çağı kanserleri ise tüm kanserlerin yüzde 2-4’ünü oluşturuyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 3000 çocuğa kanser teşhisi konuyor.

İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü, Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve VKV Özel Amerikan Hastanesi Pediatrik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Rejin Kebudi, çocuklarda görülen kanserler tiplerinin erişkin kanserlerinden farklı olduğunu belirtiyor.

Çocukluk kanserlerinin dağılımları, tedaviye yanıt oranları ve uzun süreli sağkalım açısından erişkin kanserlerinden farklılıklar gösterdiğini söyleyen Kebudi, çoğu ilk 5 yaşta olmak üzere çocukluk çağı kanserlerinin doğumdan ergenliğe kadar heryaşta görebildiğini ve hızlı geliştiğini söylüyor. Ayrıca kemik tümörleri gibi bazı kanserler 10-15 yaşta daha sık görülüyor.

“Uyarıcı bulgu ve belirtileri bilmek önemli!”

Kanser tanı ve tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler sonucunda, günümüzde çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 70’inin tamamen iyileşebildiğini vurgulayan Kebudi, “Ülkemizde çocukluk çağı kanserlerinin büyük bir kısmı ileri evrelerde başvurmaktadır. Erken tanı alan olgularda sağkalım oranının anlamlı olarak daha yüksek olduğu bilinmektedir. Bu hastaların erken tanı alabilmeleri, bu konuda eğitimin yaygınlaştırılması ile mümkündür. Bunun için bu hastalıklara ilişkin bulgu ve belirtilerin bilinmesi, hızla tanıya gidilmesi ve bu hastaların tam teşekküllü onkoloji merkezlerinde tedavisi çok önemlidir” diyor.

Çocukluk çağında kanserin erken tanısı için, erişkinlerde kullanılan tarama testlerinin mevcut olmadığının altını çizen Prof. Kebudi, “O nedenle çocukluk çağı kanserlerinde, en sık görülen uyarıcı bulgu ve belirtileri bilmek ve bunların varlığında hızla doktora başvurmak gerekir” diyerek ailelerin dikkat etmesi gerektiğini belirtiyor.

Prof. Dr. Rejin Kebudi, teşhisten sonra aile görüşmesinin büyük önem taşıdığını vurgulayarak “Tanıyı aileye söylemek ayrı bir uzmanlık. Çünkü böyle bir tanı bir anda aileyi ve çevresini yıkabiliyor. Doğru bilgiyi vermek ama bunu verirken hastaya çok iyi yaklaşmak gerekiyor. Hasta ve ailesinin psikolojik destek alması gerekebilir” diyor.

“Çocuk onkoloğu orkestra şefi gibi çalışmalı”

Kebudi, çocuk kanserlerinden korunma ve tedavi konusunda ise şunları söylüyor: ‘‘Günümüzde kansere yakalanan çocukların yüzde 70’i tamamen iyileşebilmektedir. İstatistiklere göre günümüzde gelişmiş ülkelerde her 900 erişkinden biri çocukluk çağı kanser sağkalanıdır. Bu çocukların toplumun sağlıklı birer bireyi olarak uzun bir hayat yaşayabilmeleri için hem etkin tedaviyle çocukları kanserden iyileştirmek, hem de tedaviyi geç yan etkilerin en az olacağı şekilde planlamak gereklidir.

Çocuklarda kanser tedavisi multidisipliner bir ekip işidir. Bu ekipte çocuk onkoloji uzmanı liderliğinde, cerrah, radyasyon onkoloğu, radyolog, patolog, biyokimya ve mikrobiyoloji uzmanları, psikolog, kardiyolog nörolog gibi çocuk uzmanlığının diğer yan dalları, çocuk onkoloji hemşireleri ve gerektikçe diğer branşlar yer alır. Onkoloji alanında dünyada çok hızlı gelişmeler olmaktadır. Çocuk onkoloğu dünyadaki bilimsel gelişmeleri yakından izlemeli, ekibi bir orkestra şefi gibi yönetebilmeli, bilimsel takip ve tedavi yanında, uzun ve zorlu süreçte çocuk ve aile ile yakın ve sıcak bir iletişim kurmalıdır. Kanser tedavisi uzun ve zorlu bir süreçtir. Bu süreçte çocukların psikolojik ve sosyal yönden de desteklenmeleri gerekir. Çocukluk çağı kanserlerinde kesin korunma yolları yoktur. Ancak iyi beslenme ve enfeksiyonlardan korunarak bağışıklık sisteminin güçlenmesi, kimyasal karsinojenlerden (kansere neden olan kimyasal maddeler) ve radyasyondan korunma, doğumsal bozukluklar anne adaylarının kullandıkları ilaçlar ve alkol açısından kontrol altında olmaları riski azaltabilir. Hepatit B aşılaması ile hepatit B virüsünün yol açabileceği habis bazı karaciğer tümörlerinden korunma sağlanabilir. Çocukluk çağı kanserlerine ilişkin bulgu ve belirtiler gözlendiğinde ise, derhal hekime ve kanser şüphesi varsa tam teşekküllü sağlık kurumlarına başvurmak gerekir. Unutulmamalıdır ki, erken tanı ile başarı daha da artmaktadır.”

“VKV Amerikan Hastanesi’nde başarılı çalışmalar yapılıyor”

Tedavide VKV Amerikan Hastanesi’nde çok güçlü bir ekip olarak çalıştıklarını vurgulayan Kebudi, “Amerikan Hastanesi’nde pediatrik onkolojik tedaviler gayet başarı ile yapılabilmektedir. Burada ekip işi çok önemli. Hem ayaktan tedavi edilen hem de yatarak tedavi edilen hastalarımızla ilgili uzman hemşireler de uyum halinde çalışmaktadır. Kemoterapi sırasında da hemşirelerimiz çocuklarımızla özel olarak ilgilenirler” diyor.

VKV Amerikan Hastanesi
Pediatrik Onkoloji Uzmanı
Prof. Dr. Rejin Kebudi