Ana Çocuk SağlığıHABERLER

HEPATİT B, VEREM (TÜBERKÜLOZ), PNÖMONİ (ZATÜRRE)

HEPATİT B

Hepatit B hastalığı karaciğerin iltihabına neden olan viral bir hastalık olup,hastalık bu virüsü taşıyan anneden bebeğe doğum esnasında bulaşabilmekte ve bebekte müzmin hepatit adı verilen karaciğerin iltihaplanmasına,karaciğer yetmezliğine siroz ve daha sonra karaciğer kanserine yol açmaktadır.Hepatit Bvirüsinün daha farklı bulaşma yollarrı da mevcut olup bunlar,kan ve kan ürünleri yoluyla (hastalığı taşıyan kişiye uygulanan bir iğnenin sağlam kişiye batması.kan nakli ile) tükürük dahil tüm vücut salgılarıyla,cinsel ilişki ile de olabilmektedir. Hepatit B hastalığının yayılmasında aile içi geçiş ve kreş , okul gibi toplu yaşanan yerlerde görülen bulaşma oranı önemli bir rol oynamaktadır.Ülkemizde Hepatit B konusunda yapılan araştırmalar sonucunda yaklaşık 3 milyon kişinin bu hastalığı taşıdığı ve her yıl 160.000 bebeğin bu virüsü taşıyan annelerden doğduğunu ortaya koymaktadır. Bebek,bu virüs ile doğum esnasında göbek kordonu kesilirken temas etmekte ve bu bebeklerin %90’ı kronik(müzmün) taşıyıcı olmaktadırlar.Hepatit B mikrobu taşıyıcısı olan her yüz bebekten onunun siroz ya da karaciğer kanseri olacağı dikkate alındığında tedazisi olmayan bu hastalığın boyutları korkutucu ollmaktadır. Hastalığı taşıyan bireylerin öneli bir bulgu vermemesi bu hastalığın yayılımını kolaylaştırmıştır.O nedenle ,tüm anne adaylarının Hepatit B yönünden bir kan testi yaptırmaları ,doğacak bebekleri açısından son derece önemlidir.bu test sonucunda ,anne Hepatit B taşıyıcısı çıkarsa bebeğin koruma altına alınması gerekmektedir .Geç kalındığında ise bu hastalığın tedavisi olmadığından yapılabilecek pek fazla bir şey kalmamaktadır.Anne adayları ,Hepatit B yönünden taşıyıcı çıkmasa bile ,bu hastalığın toplumumuzdaki sıklığı düşünüldüğünde bebek ve diğer aile bireylerinin mutlaka aşılanması gerçeği ortaya çıkmaktadır.Dünya Sağlık Örgütü,çok ciddi boyutları olan Hepatit B hastalığına karşı aşılamayı 1997 yılı başından itibaren tüm ülkelerde zorunlu hale getirmiştir.

HEPATİT B AŞISI

Hepatit B virüsü ,parçalanarak hastalık yapma kabiliyeti ortadan kaldırılmakta ve etkisiz hale getirilen bu mikrobun bazı bölümleri alınarak hazırlanan aşılar tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır.Aşının hastalık yapma ihtimali kesinlikle yoktur.Günümüzde geliştirilen modern aşılar sayesinde bu hastalığa karşı artık % 100’e yakın bir korunma söz konusu olup ,bu aşının bedelinin tamamı devletimiz tarafından karşılanmakta,devlet memurları ve sigortalılar aşı için herhangi bir bedel ödememektedir. Hepatit B aşısı ,1 ay arayla 3 doz ve ilk dozdan bir yıl sonra uygulanan bir hatırlatma dozu şeklinde 4 defa uygulanmaktadır.Bu şema ile oldukça yüksek ve kalıcı bir korunma sağlanmaktadır.Hepatit B aşısı için geçerli olan diğer bir şema ise 1 ay ara ile uygulanan 2 doz ve ve ilk dozdan 6 ay sonra uygulanan hatırlatma dozu şeklindedir.Aşı adale içerisine ya da cilt altına uygulanabilmekte ve % 100 koruyucu olmaktadır.Hepatit B aşısı ,diğer aşılar ile birlikte aynı anda farklı bölgelerden uygulanabilmektedir.Taşıyıcı anneden doğan bebeklerin tercihen doğduğu gün ya da ilk üç gün içerisinde mutlaka birinci doz aşıyı alması gerekmektedir.Üç doz aşısını ve birinci yıldaki ilk hatırlatma dozunu alan tüm çocuk ve erişkinlerin her beş yılda bir tek doz Hepatit B aşısı olmaları önerilmektedir.Bu aşı sadece bir çocukluk aşısı olmayıp,Hepatit B ile temas etme olasılığı olan herkese, yani taşıyıcı olmayan bebek, ,çocuk,erişkin,yaşlı tüm bireylere uygulanmalıdır.Aşının hiçbir ciddi yan etkisi yoktur.

VEREM (TÜBERKÜLOZ)

Tüberküloz ya da halk arasında verem (ince hastalık) olarak bilinen ve her yaşta görülen bu hastalığın ,ağır ve ciddi sonuçları olabilmektedir.damlacık enfeksiyonu şeklinde solunum yoluyla giren mikrop,akciğerlere yerleşmekte ve oradan da beyin zarına ,kemik iliğine ve lenf bezlerine yayılabilmektedir.Bu durum özellikle çocuklarda ölüme kadar gidebilen çok ağır tablolar oluşturmaktadır.Tedavisinin çok uzun süreli olması ve bir çok ilacın birarada kullanılmasının gerekliliği ise hastalığın bir başka yönüdür.Verem hastalığı ,iyileşme sonrasında bile yaşam boyu süren solunum sistemi bozuklukları,zeka geriliği ve sakatlıklar gibi çok önemli kalıcı hasarlara neden olabilmektedir.

VEREM AŞISI ( BCG )

Verem aşısı ( BCG ) doğumdan sonra 3. Ay içerisinde tek doz şeklinde uygulanmalıdır.Daha sonra ,ilkokul 1. Ve 5. Sınıflar ile Lise 3.sınıflarda BCG aşısı hatırlatma ( rapel ) dozu yapılmalıdır.Aşı omuz bölgesinden cilt içine özel bir iğne ile uygulanmaktadır.Aşı yerinde 2-4 hafta sonra hafif bir yara oluşmakta ve bu yara kendiliğinden iyileşmektedir.Bu durum genellikle tedavi gerektirmemektedir,ancak bir hekimin tavsiyesinin alınmasında fayda vardır.

PNÖMONİ (ZATÜRRE)

Pnömokok adlı bir bakteri tarafından oluşturulan zatürre,birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de bir halak sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir.Bu mikrop,damlacık enfeksiyonu şeklinde aksırık ve hapşırıkla hasta insanlardan sağlam kişi ve çocuklara bulaşmakta ve öncelikle akciğerlere yerleşmekte ve zatürreye neden olmaktadır.Hastalık yüksek ateş,öksürük,halsizlik ve solunum yetmezliği oluşturmakta ve bundan da öte vücuda giren mikrobun kan yoluyla yayılması sonucunda menenjite neden olabilmektedir.Etkin tedavi edilemeyen bebekler ve çocuklar bu hastalık nedeniyle hayatlarını kaybedebilmektedir.özellikle yetişkinlerde görülen menenjitlerin % 60-70 nedeni pnömokok adı verilen bu mikroptur.Son zamanlarda oldukça artan bilinçsiz ve doktor kontrolsüz antibiyotik kullanımı bu mikrobun ilaçlara karşı direncini arttırmış ve sonuçta bir çok antibiyotik bu mikroba karşı etkisiz kalmıştır.Bu nedenle zatürre ve mikroba bağlı beyin iltihaplarından korunmada tek ve en güvenilir yol kişilerin aşılanmasıdır.

PNÖMOKOK AŞISI

pnömokok aşısı ,bu hastalığı meydana getiren başlıca mikropların etkisiz hale getirilmesi ile hazırlanan karma bir aşıdır.Aşı, zatürre ve beyin iltihabı nedeni olan mikrobun 23 değişik tipine karşı koruyucu olacak şekilde hazırlanmış olup,bu tipler % 95 sıklıkla görülen mikrop tipleridir.Bu aşı 18 aylıktan büyük bebekler ile tüm çocuk ve erişkinlere önerilmekte ,dalağı alınmış ya da bağışıklık sistemi baskılanmış kişilere ise kesinlikle uygulanması gerekmektedir.Aşı tek doz şeklinde uygulanmakta ve daha sonra 5 yılda bir hatırlatma dozu yapılmaktadır.