Ana Çocuk SağlığıHABERLER

AŞI NEDİR?

İnsan ve hayvanlarda hastalık yapma yeteneğinde olan virüs,bakteri vb. mikropların hastalık yapma kudretlerinden arındırılarak ya da bazı mikrop ların salgıladığı zehirlerin etkisinin ortadan kaldırılarak sağlam kişilere verilmesi için geliştirilen biyolojik maddelere aşı denilmektedir. AŞI:Kişileri hastalıklardan ve onun kötü sonuçlarından koruyabilmesi için sağlam ve risk altındaki kişilere uygulanmaktadır.Aşıların tedavi edici özellikleri yoktur!!!…Yani herhangi bir hastalık oluştuktan sonra hasta kişiye aşı yapmanın yararı olmamaktadır.Aşılar,ağız yoluyla,adale içerisine,cilt altına veya cilt içine verilmek suretiyle uygulanabilirler.hangi yoldan verilirse verilsin,aşılar vücudu- muzu hastalıklara karşı koruyan ve savunma cisimcikleri olarak isimlendirilen antikorları oluştururlar. Oluşan antikorlar vücutta uzun süre kalırlar ve bu süre içinde aynı mikrop vücuda tekrar girerse ,bu mikrobun hastalık oluşturmasına fırsat vermeden ortadan kaldırıl masını sağlarlar. Herhangi bir aşının koruyucu etki gösterebilmesi için uygun yaşlarda ve uygun aralıklarla yapılması şarttır.Zira aşıların çocuklara hastalıklara yakalanma riskinin en yüksek olduğu dönemlerden önce yapılması gerekmektedir.Yapılan geniş araştır malar sonucunda her aşı için belirli bir aşı takvimi geliştirilmişdir.

AŞI TİPLERİ NELERDİR?

Aşıların üretimi, hastalığa neden olan bakteri ve virüsler ya da bunların salgıladığı toksitler yani zehirler kullanılarak yapılalır.Tabii ki bunlar vücuda verilmeden önce teknoloji gerek- tiren çeşitli işlemlerden geçilerek hastalık yapıcı etkileri ortadan kaldırır. Başlıca aşı tipleri şunlardır: Canlı Aşılar: Aşı içerisindeki mikroorganizma canlı olmala birlikte vücut için tamamen zararsız hale getirilmiştir.Verem,kızamık,kızamıkçık ve kabakulak aşıları buna örnektir. Ölü Aşılar:Aşıda kullanılan mikroorganizmalar öldürülmüştür.Ancak vücudu uyararak antikor dediğimiz koruyucu maddelerin yapılmasını sağlayacak özellikleri korunmuştur.Boğmaca aşısı buna örnektir. Subünüt Aşılar: Aşıda kullanılan mikroorganizmalar öldürüldükten sonra parçalanarak,bu par- çalardan vücudu uyararak koruyucu antikorların yapılmasını sağlayacak parçaları aşı yapı- mında kullanılmaktadır.Örnek olarak Hepatit B ve grip aşıları verilebilir. Toksoid aşıları: Bu tür aşılarda mikroorganizmaların kendileri kullanılmaz.Bazılarının ürettiği zehirler çeşitli kimyasal maddelerle işlenir ve hastalık yapıcı etkileri yok edilerek aşı yapımında kullanılır.Tetonoz ve difteri aşıları bu tip aşılardır

AŞILARIN ETKİ MEKANİZMASI

Aşıların, hastalık yapma yetenekleri olmasa da aşı uygulanan vücut gerçekten hastalık ile karşılaşmış gibi davranır ve önlem almaya başlar. Mikropları öldürmekle görevli hücreler ve koruyucu antikor salgılayan hücreler aşı yoluyla verilen hastalık etkenini tanır ve diğer tüm koruyucu sistemleri harekete geçirir.Aşı ile verilen ve hastalık yapıcı özelliği olmayan etkeni yok edilirken tüm özelliği olmayan hastalık etkeni yok edilirken tüm özellikleri hafızaya alınır.Vücut daha sonra gerçek hastalık etkeni ile karşılaştığında özelliklerini hemen hatırlayarak hastalık oluşturmasına fırsat vermeden yok eder.Canlı aşılar ile vücuda verilen mikroorganizmalar çoğalmaya başlar. Ama zayıflatılmış olduklarından üremeleri hastalıkla sonuçlanmaz veya çok hafif belirtiler gelişir.Sonuçta gerçek mikropların meydana getirdiğine benzer bir baığışıklık ortaya çıkar.Ölü ve toksoid (zehir) aşılar hastalık belirtilerine yol açmaz ama vücutta bunlara karşı antikor üretilir. Çocukların bağışıklık sistemi, bebeklik döneminde tam gelişmediği için bazı aşıların belirli aralıklarla tekrarlanması gerekmektedir. Örneğin; Difteri,Tetanoz,Boğmaca(Karma) aşıları ile Çocuk felci aşısının ve çocukluk çağı menenjit aşısının (HIB) birer ay arayla üç kez yapılması ve son dozdan bir yıl sonrs hatırlatma dozu daha yapılması gerekmektedir

AŞILAR ZARAR VERİR Mİ?

Günümüz modern teknolojisi ile üretilen aşılarda yan etki olasılığı hiç yok denecek kadar azaltılmıştır. Aşı uygulandıktan sonra çok nadir olarak vücutta ve aşı yerinde bir takım yan etkiler oluşabilir.Bu yan etkiler çok nadir olmakla birlikte genellikle çok yüksek ateş, aşı yerinde ağrı ve kızarıklık şeklindedir.Bu yan etkiler genelde kısa süreli olup doktor tedavisi gerektirmezler ve annelerin basit önlemler almasıyla kolaylıkla ortadan kaldırılabilir.Aşı uygulaması sonrasında çok nadir olmakla birlikte aşı bileşiminde bulunan maadelere karşı oluşan alerjik ve sistemik reaksiyonlar görülebilmektedir.Ancak bu reaksiyonlar, hastalığın oluşması ile ortaya çıkabilecek ağır sonuçların yanında mukayese edilemeyecek derecede önemsiz kalmakta ve çok daha hafif olmaktadır

AŞILARIN YAPILMAMASI GEREKEN DURUMLAR

Zannedildiğinin aksine, aşıların yapılmasını engelleyecek faktörler çok kısıtlıdır.Halkımız tarafından inanılan ve bu nedenle çocukların aşıya götürülmesini engelleyen hafif ateş,ishal, bir engel teşkil etmediği artık bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmıştır. Dünya Sağlık Teşkilatının yayınladığı bilgilere göre çocuğa aşı yapılması sırasında gözden geçirilmesi gereken durumlar şunlardır: -Lösemi, Lenfama gibi kötü huylu hastalığı olan ve diğer kanserli çocuklar, -Aktif verem hastaları, -Ağır derecede zatürre,böbrek yetmezliği,metabolizma hastalıkları gibi hastane tedavisi gerektirecek durumda olanlar, -Kortizon tedavisi görenler, -Işın (Radyoterapi) tedavisi görenler. Yukarıda belirtilen hastalığı olan kişilere aşı uygulanıp uygulanmaması ve hangi aşıların uygulanması gerektiği konusunda kararın hastayı izleyen hekim tarafından verilmesi gerekmektedir.Yukarıda belirtilen hastalıklar dışında hastalığı olan ya da sağlam olan tüm bebek ve çocukların aşı takvimine uygun olarak mevsim ayıt edilmeden gerekli tüm aşıları yapılmalıdır.

AŞILARIN SAKLANMASI,KORUNMASI,NAKLİ

Aşılar yapı olarak biyolojik ürünler olarak bilinen bir gruba girerler.Dikkat edilmediğinde, biyolojik ürünler kolaylıkla zarar görebilrler.Özellikle ISI-GÜNEŞ IŞIĞI,DONMA bu zararlı etkenlerin başında gelmektedir.Bu nedenle biyolojik ürünler olarak bilinen aşı,serum ve bazı kan ürünlerinin diğer ilaç ve kimyevi ürünlerden farklı bir depolama ve sevkiyat özelliği vardır. Aşıların etkinliklerinin azalmaması için üretildikleri andan, kişilere uygulanıncaya kadar geçen süre içerisinde uygun ısısda depolanmasını vr taşınmasını sağlayan sisteme “soğuk zincir” ası verilmektedir.Soğuk zincirin bir halkasında meydana gelebilecek bir aksaklık, etkinliğini kaybetmiş bir aşının kişilere uygulanmasına neden olabilecektir. Tüm aşılar ısısya hassastırlar.B.C.G. ve kızamık aşıları gibi bazıları ise ayrıca gün ışığına da (U.V) hassasiyet göstermektedirler., Biyolojik ürünler,özellikle aşılar üretildikleri andan ititbaren ısı artışı riski altındadırlar.Bu nedenle depolanma sevkiyat sırasında meydana gelebilecek ısı artışlarından aşıları korumak gereklidir.Az veya çok ısıyla karşılaşma, aşıyı olumsuz etkilemekte ve aşı tekrar uygun ısılara konulsa dahi, ısı artışının yapmış olduğu etki ortadan kalmamaktadır.Bu konuda Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) örneği çok ilgi çekicidir: “Yumurta bir kez haşlandıktan sonra ne yaparsanız yapın eski haline döndürülemez,aşıların protein kompozisyonunda ısıya maruz kalmaları ile oluşan değişikliklerin bu örnekte olduğu gibi geri dönüşümü mümkün değildir.” Yüksek ısıyla olduğu kadar çok düşük ısıyla karşılaşmada aşıların inaktif hale gelmesine neden olmaktadır.Bu nedenle en ideal ısı +2 C ile +8 C arasındaki buzdolabı raf ısısıdır. Dünyanın en büyük aşı ürteticisi olan Pasteur Merieux Connaught, soğuk zincir sistemi üzerinde titizlikle durmakta tüm soğuk hava depo ve dolaplarında aşı ve serumların uygun ısıslarda depolanmasını elektronik sistemlerle günlük olarak izlenmekte, aşıların akli sırasında termos özelliğindeki özel izotermik kutular ve buz aküleri kullanmaktadır