Genel SağlıkHABERLER

ÇOCUĞUNUZ, TELEVİZYON İZLERKEN DAHİ HAREKET HALİNDE Mİ?

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB); kendini dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellikle gösteren, çocukluk çağında en sık görülen psikiyatrik bozukluklardan biri… Bir kişide Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’ndan söz edebilmek için, bu belirtilerin 7 yaşından önce başlamış olması gerekirken, birden fazla ortamda görülüyor olması, sürekli olması ve kişinin günlük yaşamını etkileyecek boyutta olması gerekiyor.

Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nden Çocuk Psikoloğu Uzm. Psk. Damla Alkan, çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu’nu anlatırken; bazı çocuklarda aşırı hareketliliğin (hiperaktivite), bazılarında da dikkat eksikliğinin önde olduğu belirtilerin, bazı çocuklarda ise hem dikkat eksikliği, hem de aşırı hareketlilik belirtilerinin birlikte görüldüğünü dile getirdi.

Dikkat eksikliği, dikkat süresinin ve yoğunluğunun, kişinin yaşına ve gelişim düzeyine göre olması gerekenden daha az olmasıdır. Bu nedenle, dikkat eksikliğinden dolayı uzmanlara başvuran aileler genelde; “Söylediklerim bir kulağından girip diğerinden çıkıyor”, “Sanki aklı başka yerde, çok dalgın…”, “Bilgisayar başında saatlerce oturabiliyor ama ödev başında en çok 10 dakika…”, “Çok sık eşya kaybediyor”, “Dersi dinlemiyor, sürekli etrafı ile ilgili ya da hayal kuruyor”, “Başladığı işi bitiremiyor”, “Sınavlarda dikkatsizce hatalar yapıyor”, “Soruları sonuna kadar okumadan yanıtlıyor”, “Ödev başında ya da okuldaki tahtadan, yazıları geçirirken çok yavaş, 10 dakikalık işi 3-4 saatte bitirebiliyor.” gibi şikayetleri dile getiriyorlar.

Aşırı hareketlilik (hiperaktivite) ise, bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayacak biçimde hareketli olmasıdır. Aşırı hareketlilik nedeniyle Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniği’ne başvuran ailelerin şikayetleri ise genellikle şöyle sıralanıyor: “Uzun süre yerinde oturamıyor”, “Otururken eli ayağı kıpır kıpır”, “Televizyon izlerken bile hareket halinde”, “Çok konuşuyor”, “Uygunsuz ortamlarda uygunsuz sesler çıkarıyor”, “Motor takılmış gibi sürekli hareket halinde, yorulmak nedir bilmiyor”, “Uygun olmayan durumlarda sağa sola koşturuyor”…

Genel olarak, bireyin davranışlarını kontrol edebilmesinde sorun olması anlamına gelen “dürtüsellik” yakınmalarıyla uzman yardımına başvuran ailelerin şikayetleri arasında; “Kaç yaşına geldi hala söz kesmeyi öğrenemedi”, “Düşünmeden hareket ediyor”, “Sabırsızdır, istekleri hemen olsun ister”, “Asla sıra bekleyemez”, “Aklına geleni hemen yapar”, “Birçok kez ceza almasına karşın ayni davranışları tekrar tekrar yapıyor”, “Daha soruyu tamamlamadan cevabını vermeye kalkıyor”, “Sürekli herkesin sözünü kesiyor” gibi sorunlar bulunuyor.

Günümüzde ilaç tedavisi, DEHB belirtilerinin düzelmesinde çocuklarda %70-80 oranında etkili olurken; ilaçlar kişiye DEHB ile baş etmek için gerekli beceri ve stratejileri kazandırmadığından, tek başına yeterli olmuyor. Bu nedenle, çocuğun davranışlarını düzenlemeye, DEHB ile baş etmesi için gerekli beceri ve stratejileri kazanmasını sağlamaya yönelik uygulanan yaklaşımlar ve psikoterapiler çözümde çok daha etkili olmaktadır.

Çocuklarında DEHB şüphesi bulunan ailelerin, mutlaka çocuklarla çalışan uzman bir psikoloğa veya çocuk ve ergen psikiyatristine başvurmaları gerektiğini vurgulayan Uzm. Psk. Damla Alkan; DEHB’li çocuklar için, okula ilişkin sorunlar ve evde yaşanan güçlüklerle ilgili olarak ailenin, çocuğu izleyen uzmanın ve okulun işbirliği içinde çalışması gerektiğinin altını çizdi.