Genel SağlıkHABERLER

İNSÜLİN KULLANMAK BAĞIMLILIK YAPMIYOR!

Gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri arasında dördüncü sırada yer alan diyabet, erişkinlerde görme kaybına, kalp damar sistemine bağlı ölümlere yol açıyor. Her bin kişiden yedisinde diyabet görülüyor. Diyabet hastalarının insülin kullanmaktan korktuklarını belirten Acıbadem Kadıköy Hastanesi İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Doç. Dr. Adnan Gökçel, “Pankreastan normalde salgılanan insulin hormonunun, diyabet hastalarında yetersiz salgılanması veya hiç salgılanamaması nedeniyle; dışarıdan insülin vererek eksik olanı yerine koyuyoruz. Hastaların en sık sorduğu soru, insulinin bağımlılık yapıp yapmayacağı. İnsülin hiçbir şekilde bağımlılık yapmıyor’’ dedi.

Doç. Dr. Adnan Gökçel, insülinin normal şartlarda vücuttan salgılanan bir hormon olduğunu ve dışardan insülin vererek ‘yerine koyma’ tedavisi yapıldığını vurguladı. Bu nedenle insülinin hiçbir şekilde bağımlılık yapmadığını belirten Dr. Gökçel, “Tip 1 diyabet hastalarında insulin salgısı olmadığı veya yetersiz olduğu için tedaviye ömür boyu devam ediliyor. Fakat Tip 2 diyabet hastalarında ise erken dönemde insülin tedavisine başlanırsa yeniden ağızdan alınan ilaçlara dönülebilir” dedi. İnsülin bağımlılık yapmadığı gibi, organlara da zarar vermiyor. Aksine insülin tedavisi ile kan şekeri normal sınırlarda tutulduğu zaman, diyabetin vücuda vereceği (göz, kalp, böbrek, damarlar, sinirler vs) hasar önlenebiliyor.

Kimler Diyabete Daha Yatkın?

-Obezite sorunu bulunanlar
-Ailesinde şeker hastalığı olanlar
-Hamilelikte şekeri yüksek çıkanlar
-Hareketsiz yaşam sürdürenler
-Yüksek tansiyon hastaları
-Kolesterol (kan yağları) yüksek olanlar

Diyabetin tanısı için açlık kan şekerine ve tokluk kan şekerine bakılıyor; gün içinde herhangi bir saatte kan şekerinin belirli düzeylerin üzerinde olması önem taşıyor. Ayrıca şeker yükleme testi yapılan kişilerde, ikinci saatteki kan şekeri düzeyi 200’ün üzerinde çıkıyorsa diyabetli olduğu anlamına geliyor. Şişman hastalarda şeker yükleme testi yapılması önemli. Ailesinde şeker hastalığı olanlarda, kan şekeri normal olsa da idrarda şeker saptanması durumunda yükleme testi yapılıyor. Tip 1 ve Tip 2 diyabetin yanı sıra, gebeliğe bağlı diyabet, gizli diyabet görülebildiği gibi bazı ilaçlara bağlı olarak ya da pankreas hastalıklarına bağlı olarak da diyabet gelişebiliyor. Diyabet hastalığının belirtileri arasında, çok susama, sık idrara çıkma, çok fazla yemek yeme, halsizlik, yorgunluk, bulanık görme gibi belirtiler yer alıyor.

Hastalar Tatlıdan Zor Vazgeçiyor

Diyabetin tedavisinde insülin ve ilaç desteğinin yanı sıra, beslenme şeklinin düzenlenmesi de gerekiyor. Eğer kalp hastalığı yoksa, hastaların günde yarım saat egzersiz yapmaları öneriliyor. Hastalara eğitim verdiklerini belirten Dr. Sibel Yirmibeşcik, “Ayrıca sigaranın bırakılması, sağlıklı yaşam tarzının benimsetilmesi, kan yağlarının normal düzeye getirilmesi ve iyi kolesterolün yükseltilmesi gerekiyor” diye konuştu. Doç. Dr. Adnan Gökçel, diyet denilince hastaların aklına aç kalmanın geldiğini, ama aç kalmanın çok yanlış olduğunu söyledi. Çünkü uzun süreli açlık insülin direncini arttıracağı için şeker metabolizmasını bozuyor. Hemen bütün şeker hastaları tatlı ve hamur işi yiyeceklere karşı büyük bir istek duyuyor. Vücut şekeri kullanamadığı için, kan şekeri yüksek olduğu halde devamlı şeker azlığı hissediyorlar. Özellikle tip 2 diyabet hastalarında insülin direnci olduğundan vücutlarındaki insülin miktarı fazla oluyor. Bu nedenle de iştahları açılıyor. Metabolizmaları yavaşlıyor, yedikleri yağ ve karbonhidratlar ağırlıklı olarak karın bölgesine depolanıyor. Bu da şişmanlığa yol açıyor. Dr. Gökçel, şeker hastalığının ömür boyu sürdüğünü, bu nedenle de sağlıklı beslenmenin mutlaka öğrenilmesi gerektiğini vurguladı.