Genel SağlıkHABERLER

HER 5 YAŞLIDAN BİRİ KALÇASINI KIRIYOR

Kalça ekleminin alt tarafını oluşturan uyluk kemiğinin boynu ve civarındaki kırıklara kalça kırığı deniliyor. Bu kırıklar özellikle de yaşlılar için önemli bir sorun oluşturuyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Mustafa Seyhan, yaklaşık her 5 yaşlıdan birinde kalça kırığı ortaya çıktığını, her yıl binlerce yaşlı insanin kalça kırığı nedeniyle hastanelerde tedavi gördüğünü belirtiyor.

Kalça kırığı gençlerde nadiren ve ancak trafik kazası gibi yüksek enerjili travmalarla meydana gelebilirken, yaşlılarda basit bir düşme kırık için yeterli neden olabiliyor. Basit düşme sonucu kırık oluşmasında osteoporoz (kemik erimesi) önemli role sahip. Osteoporoz özellikle menopoz sonrası kadınlarda daha yaygın ve bu nedenle ileri yaş döneminde kalça kırıkları kadınlarda daha sık görülüyor. Kalitesi azalmış kemik, kişinin evde ayağının bir yere takılıp düşmesi gibi basit bir nedenle kolaylıkla kırılabiliyor. Bazen düşme olmaksızın, zayıflamış kemiğin kendiliğinden yavaş yavaş kırılması da mümkün.

NEDEN KIRILIYOR?

Kalça kırıklarının en sık görülen nedenlerini anlatan Dr. Mustafa Seyhan, bunları şöyle sıralıyor:

• İleri yaşla birlikte sıklıkla görülen tansiyon düzensizliği.

• Görme bozukluğu oluşması.

• Reflekslerde ve kas gücünde zayıflama.

Yaşlı bir insanın ayaktayken yere düşmesi kalça kırığı için yeterli enerjinin çok daha fazlasını oluşturmakla birlikte düşmelerin yüzde ikisinden daha azı, kalça kırığıyla sonuçlanıyor.

KIRIK TARAFTAKİ BACAK KISALIYOR, DIŞA DÖNÜYOR

Yerinden kaymış kalça kırıklarında tanı koymanın kolay olduğunu belirten Dr. Mustafa Seyhan, yaşlılarda açıklanamayan kalça veya kasık ağrılarında kırığın akla getirilmesi gerektiğini belirterek şu bilgileri veriyor:

“Hasta yürüyemez ve kalça bölgesinde hareketle artan şiddetli ağrı vardır. Kırık taraftaki bacak kısalmış ve dışa dönmüş vaziyettedir. Tanı için röntgen çoğu kez yeterlidir. Ancak yerinden kaymamış bazı kırıklarda röntgen yeterli olmayabilir. Bu durumlarda ilaveten bilgisayarlı tomografi ve manyetik rezonans gibi ileri tanı yöntemlerine başvurulur. Düşme sonrası kalçada ağrı ve yürüyememe şikayeti olan yaşlı hastalarda kalça kırığından şüphelenilmeli ve hasta üzerine bastırılmadan kısa sürede ambulansla hastaneye götürülmelidir.”

AMELİYAT ŞART MI?

Kalça kırığı tedavisinde amaç hastayı yatağa bağımlılıktan bir an önce kurtarmak ve eskisi gibi yürümesini sağlamaktan geçiyor. Bunun için tek çözümün ameliyat olduğunu ifade eden Dr. Mustafa Seyhan, tedavi hakkında merak edilen soruları yanıtlıyor:

Cerrahi tedavide hangi seçenekler var?

AMELİYAT: Cerrahi tedavide iki farklı seçenekten birine karar veriliyor. Bunların ilki kırık parçaları uç uca getirip kaynatmayı hedefleyen ameliyatlardır. “Osteosentez” denilen bu ameliyatlar, kırık kaynama potansiyeli yüksek olan uyluk kemiği boynunun alt bölgesindeki (trokanterik bölge) kırıklarda her yaşta, boyun kırıklarında ise çok yaşlı olmayıp aktif yaşam beklentisi olan ve hastaneye gecikmeden getirilmiş hastalarda uygulanabilir. Bu ameliyatlarda kırığı sabitlemek amacıyla kalça kırıkları için imal edilmiş özel çivi, plak veya vida sistemleri kullanılır. Kaynama süresince hasta o tarafına tam yük vermeden yürür.

PROTEZ: Eğer hastanın ve kırığın durumu elveriyorsa osteosentez ameliyatı tercih edilmesi gereken seçenektir. İkinci ameliyat seçeneği ise protezdir. Protez, kırık kaynama potansiyeli düşük olduğu bilinen uyluk kemiği boynunun özelikle yerinden kaymış kırıklarında ve çok yaşlı hastalarda tercih ediliyor. Bu ameliyatlarda kırığın üst tarafında kalan uyluk kemiği başı çıkarılıp yerine metal protez yerleştiriliyor. Bu ameliyattan sonra hastanın hemen tam yük vererek yürümesi mümkün olabiliyor.

Ameliyat edilmese ne olur?

Yaşlılarda güçlükle dengede olan organ sistemleri ve ruhsal durum kalça kırığıyla tamamen bozuluyor. Metabolik dengeler alt üst oluyor. Şeker hastalığı, kalp hastalığı, akciğer hastalığı gibi önceden var olan hastalıklar giderek ağırlaşıyor. Kırık ufak hareketlerle dahi çok ıstırap verdiğinden tuvalet ihtiyacının karşılanması ve temizliğin sağlanması hem hasta, hem de bakımı sağlayan kişilere ciddi zorluk oluşturuyor. Yatağa temas eden yerlerde bası yaraları çıkabiliyor. Hasta ameliyat edilmeden aylarca bakım ve destek tedavisiyle hayatta tutulabilmişse bile kalça kırıklarının büyük kısmı kendiliğinden kaynamaz. Bu da yürümeye engel teşkil eden ciddi sakatlık bırakacaktır. Bütün bu sorunlar ancak hastanın ameliyat edilmesi ve bir an önce ayağa kaldırılmasıyla aşılabilir.

Ameliyatın riskleri nelerdir?

Kalça kırığı geçiren yaşlı insanların, ameliyat edilmelerine rağmen ilk üç ay içinde yaşamlarını kaybetme ihtimalleri yüzde 20 gibi çok yüksek oranlardadır. Burada en önemli etmen, hastanın önceden var olan sistemik sağlık sorunlarıdır. Ayrıca ameliyat sahasında iltihaplanma, bacak toplar damarlarında biriken kan pıhtısının yol açtığı tıkanma ve bu pıhtının akciğer veya beyne sıçraması gibi sorunlarla karşılaşılabiliyor.

Riskleri azaltmak amacıyla ameliyattan önce hastalara bir seri tetkik ve sistemik muayeneler yapılıyor. İlgili branş hekimleri beraberce hastayı değerlendiriyor ve gerekli görülen tedaviler uygulanmaya başlanıyor. Durum hasta ve yakınlarına etraflıca anlatılıyor. Ameliyat öncesi hazırlıkların eksiksiz ve süratle yapılması, ameliyatın başarıyla gerçekleştirilmesi, olabilecek tıbbi sorunları öngörerek gerekli önlemlerin alınması, ameliyat sonrası kaliteli bakım ve uygun tedavi ile riskler en aza indirilebiliyor.

Kalça kırığından nasıl korunabiliriz?

• Osteoporozu önlemenin belli başlı yolları; kilo almamak, yaşa uygun düzenli egzersiz ve yürüyüş yapmak, düzenli olarak güneşe çıkmak ve gıdalarla yeterli kalsiyum almaktır.

• Özellikle menopoz dönemi kadınlarda kemik yoğunluğu ölçümü kemik kalitesi hakkında daha somut bilgi edinmeye yardımcı oluyor.

• Düşme riskini azaltmaya yönelik yaşamla ilgili bazı düzenlemeler yapılabilir. Evde yürüme alanından halı parçalarının, kapı eşiklerinin ve bağlantı kablolarının kaldırılması, halıların sabitlenmesi, banyo gibi kaygan zeminlere kaymayan zemin örtüleri yerleştirilmesi, banyo ve tuvaletlere tutamak konulması ve yaşam alanının yeterli aydınlatılması bu önlemlerdendir.

• Özellikle yalnız yaşayan yaşlıların yardıma ihtiyaçları olduğunda kendilerini haber verebilmeleri için tuvalete giderken bile yanlarında cep telefonu bulundurmaları veya boyunlarına düdük asmaları önerilebilir.

• Baston kullanmak eklemlere binen yükü azalttığı gibi dengeye de katkı sağlar. Düşmemek için evden çıkmamaya karar vermek en büyük yanlıştır. Aksine emniyetli olmak şartıyla her gün makul mesafelerde ve güneş görecek şekilde yapılacak yürüyüşler sağlıklı kalmak için daha doğru olacaktır.

• Unutulmamalıdır ki kalça kırığını önlemek kırığı tedavi etmekten çok daha kolay ve her açıdan daha avantajlıdır.