HER 30 ÇOCUKTAN BİRİ HİPERAKTİF
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Avcı, aşırı haraketlilik, saldırganlık, tutarsızlık, hayal kurma, dalgınlık, sakarlık ve çevreyle iletişim kurmada güçlük çekme gibi belirtileri bulunan dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin her 30 çocuktan birinde görüldüğünü söyledi.
Prof. Dr. Ayşe Avcı, çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivenin önemli bir problem olduğunu, başarısızlığın yanında suç işleme, alkol ve uyuşturucu kullanma eğilimini artırdığını, bu nedenle ebeveynlerin daha duyarlı olmaları gerektiğini kaydetti.
Hiperaktivitenin gelişimsel bir hastalık olduğunu ve kızlara oranla erkeklerde 3-4 kat daha fazla rastlandığını ifade eden Avcı, tedavi edilmeyen hiperaktif çocukların yüzde 40’ının 16 yaşına gelmeden bir adi suça karıştıklarını, yüzde 52’sinin alkol ve uyuşturucu alışkanlığı edindiklerini, yüzde 30’unun ise başarısızlık sonucu eğitimine devam edemediklerini belirtti.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde bu durumdaki çocuklar için özel bir merkez açıldığını ve grup terapileri ilaçlı tedaviyle desteklendiğinde yüzde 95 oranında başarı sağlandığını dile getiren Prof. Dr. Ayşe Avcı, çok yönlü tedavide ilaç desteğinin önemine dikkat çekti. Avcı, “Ancak bazı ilaçların kullanımı, yan etkileri sebebiyle ayda bir kez kalp grafisi çekimi ve kan tahlili gibi tetkikleri zorunlu kılıyor. Ayrıca, benzer bulgular da olsa her çocuk için yaşı, kilosu ve bünyesel özellikleri göz önüne alınarak ilaç uygulaması yapılması gerekiyor. İlaçların ağız kuruluğu, kabızlık, çarpıntı, baş ağrısı, gece kabusları, kilo kaybı ya da aşırı kilo alımı gibi yan etkileri de olabilmektedir. Bu sebeple aileler kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemelidir” diye konuştu.
Çocuğun tedavisinde anne ve babaların eğitimlerinin de büyük önem arzettiğini vurgulayan Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşe Avcı, “Bu çocuklar, oturmanın 50 çeşidini gösterebilir. Eli dursa, ayağı oynar. Evde televizyon izlerken, sınıfta ders dinlerken kıpır kıpırdır. Soru tamamlanmadan cevap verir. Sırasını beklemekte güçlük çeker, sözü keser ya da oyunlarda araya girer” diye konuştu.
