Genel SağlıkHABERLER

MİGREN HASTALIĞINA İLAÇSIZ ÇÖZÜM

Çekilen aĞrı nöbetleriyle günlük hayatı zora sokan çaĞımızın çok sık görülen hastalıĞında yeni umut Neurofeedback yöntemi

Dayanılması çok zor aĞrı nöbetleriyle günlük hayatı zora sokan Migren hastalıĞı hızla artmışken; Psikiyatrist Dr. Tanju Sürmeli ABD’deyken öĞrendiĞi Neurofeedback yöntemiyle bu hastalıĞa ilaçsız olarak alternatif bir yöntem sunuyor.

ÇaĞımızın stresli ortamında hemen hepimizi pençesine alan Migren hastalıĞında Neurofeedback yöntemi bazı zor vakalarda yardımcı olabiliyor.

Beynin sınırlarını keşfetmek ve geliştirmek, geçmişten günümüze insanoĞlunun en büyük hedefleri arasında yer alırken, Dr. Tanju Sürmeli, ABD’deyken öĞrendiĞi Neurofeedback yöntemini, “Beynin ıyileştirme Gücü” olarak tanımlıyor ve ıstanbul’daki Özel SaĞlıklı Yaşam KliniĞi’nde başarıyla uyguluyor.

Neurofeedback’in migrende kullanımı için kontrollü çalışmalar ve klinik raporlamalar mevcut. Son 5 yıldır EEG Biofeedback eĞitimi için yapılan klinik çalışmalar, bu tekniĞin baş aĞrılarını dindirmede etkili bir yöntem olduĞunu ortaya koymuştur. Bu konvansiyonel baş aĞrıları çoĞunlukla “stres baş aĞrıları” olarak anılır ve aynı zamanda migreni de kapsar. Migren aĞrılarını ele alacak olursak, EEG Biofeedback eĞitimi için 2 çeşidi tanımlanır:

1- Regl ve alerjinin tetiklediĞi aĞrılar,
2- Stresle tetiklenen aĞrılar.

EEG Biofeedback, genelde semptomatik faz sırasında yapılmasa da ya da yapılması gerekmese de aĞrının oluştuĞu an yapıldıĞında bile anında etkisinin görüldüĞü araştırmalarda belirlenmiştir. Eegspectrum grubunun deneyimine göre konvansiyonel baş aĞrısı olan bir kişi aĞrısının şiddetini yarım saatlik seans sonrasında yüzde 50 hafifletebiliyor.

Neurofeedback eĞitimi bir öĞrenme sürecidir. SaĞlanan fayda, beyin eĞitildikten sonra aĞrı eşiĞini yukarıya çekmek ve aĞrıyı tetikleyen faktörler oluştuĞu zaman da daha önce hassas olduĞu bu faktörlere hassasiyetinin elimine edilmiş olmasıdır. Birçok hasta EEG Biofeedback tedavisi sonrası yıllar sonra bile bir daha migren ataĞı yaşamadıklarını rapor etmişlerdir. Baş aĞrıları için bu oran çok yüksektir. EEG Biofeedback uygulanan hastaların yüzde 80’i baş aĞrılarının tamamen ortadan kalktıĞını rapor etmişlerdir.

Florida Naples Nöroloji Merkezi kurucusu ve tıbbi direktörü Dr. Joseph Kandel ve Amerika AĞrı ıle Baş Etme Bölümü’nün Başkanı Dr. David B. Sudderth’in migren ile ilgili yazdıkları kitapta, kişinin bilgisayar monitöründe gördüĞü beyin dalgalarını farkında olmadan eĞitebildiĞini ve bu şekilde bir eĞitimle de migren ataklarında frekansın azaldıĞını raporlamışlardır.

Migren hastaları yavaş kortikal potansiyellerin artan amplitutu ile karakterizedir. Bu çalışma, çocuk migren hastalarında SCP (Yavaş Kortikal Potansiyelleri) biofeedback eĞitiminin tedavi etkisini araştırmak için yapıldı. Aurasız migreni olan kortikal negativitenin düzenlemesini yapamayan 10 çocuk, 10 normal çocuk grubu ile karşılaştırıldı. Anlamlı derecede migrenle geçen gün sayısı ve baş aĞrısının diĞer parametrelerinde azalma izlendi. Bu feedback tedavisi sonucunda tavsiye edilen sonuç, kortikal uyarılmanın eşik regulasyonunun normalizasyonu klinik iyileşmeyi saĞlayabilir.

Amerikan Nöroloji Akademisi biofeedback’in migren tedavisinde kanıtlanmış bir tedavi yöntemi olduĞunu bildirmektedir. Amerikan Nöroloji Akademisi özetle şu raporu sunmuştur: “Rahatlama eĞitimi, rahatlama eĞitimiyle beraber termal biofeedback, elektromiyografik biofeedback ve bilişsel davranışçı terapi, migreni önlemek için kullanılacak tedavi seçenekleri olarak düşünülebilir. Davranışçı terapi, migreni önleyici ilaç tedavisiyle beraber kombine kullanılabilir ama biofeedback migrende kullanmak için tek başına ilaçlar kadar etkili bir yöntem. Migren baş aĞrısında bilişsel ve davranışsal tedavi önerileri arasında biofeedback Grade A kategorisinde yer almaktadır. Grade A delillerin etkililiĞi kategorisinde çoklu iyi dizayn edilmiş randomize klinik tecrübeler, direkt olarak tavsiye ile ilintili bulguların tutarlı sonuçlar vermesidir.

Migren hastalarına ilaçsız bir yöntem sunan Psikiyatrist Dr. Tanju Sürmeli yeni çıkan kitabı “Beynin ıyileştirme Gücü”nde de bu süreçleri aktarıyor.

Dr. Tanju Sürmeli’nin kliniĞine önce kızını getiren, kızında olumlu gelişmeleri görünce kendi sorunlarından da bahseden 47 yaşındaki bayan hasta… “Aşırı miktarda ani öfke patlamaları yaşıyorum, kimseye güvenemiyorum, kızım beni çok üzdü onun tedavi olamaması beni anne olarak çok üzüyor” diyordu. Hasta öfkesinin derecesini belirtmek için “her an katil olabilirim, katliam yapabilirim, kendimi öldürebilirim” şeklinde bir ifade kullandı. şikayetleri 2,5 yıldır devam eden hastanın kızını her an öldürebileceĞini, elektrik süpürgesini kafasına vurup parçalamak istediĞini, her şeyden kaçmak istediĞini, artık dayanamadıĞını bu yüzden kendisini de öldürebileceĞini söylüyordu.

DoĞumunda ve annesinin kendisine hamilelik sürecinde bir problem yaşamayan hasta, 11 yaşındayken kafasının arka tarafını duvara çarpıp bilincini kaybetmiş üzerine kendini kaybetmiş, bayılmış, kafası şişmiş, ödem olmuş ve mide bulantısı yaşamıştı. 14-15 yaşında ilaç içip intihar etmeye çalışan hasta bunun üzerine 6 gün komada kalmıştı. Troidi yavaş çalışan, migreni olan, çok kızgın olduĞunda tansiyonu artan, hasta guatr tedavisi için ilaç kullanıyordu. Hastanın babası ve eşi çok sinirli, kızında ise şizoafektif bozukluk bulunmaktaydı. Ailede şizofreni teşhisi almış uzak akrabaları bulunuyordu.

Kitabında bu vakaya yer veren Sürmeli, hastalıĞa karşı nasıl zafer elde ettiĞini de detaylarıyla anlatıyor.

Hastanın şikayetlerine bakılınca Migren, Depresyon, Geçirilmiş Kafa Travması, Kişilik BozukluĞu olduĞu düşünülen hastaya QEEG, TOVA, MMPI, Rorschach, kan testi ve Beyin MRI istendi. Beyin MRI’ın da her iki sentrium semiovalede, frontal ak maddede, sentrum semiovalede, birkaç adet nonspesifik gliotik odak ve kortikal atrofi tespit edildi. Yapılan bu görüşmeden sonra hastanın elektriksel aktivite düzensizliklerini belirleyebilmek ve Neurofeedback uygulanacaĞından QEEG uygulamalı Neurofeedback çalışmalarını tespit etmek için QEEG’si çekildi. Bu QEEG’yi Nörometrik analiz sisteminde hastanın kendi yaşıtlarıyla karşılaştırdıĞımızda geçirilmiş kafa travması, Bipolar bozukluk tavsiye etti. Bipolar bozukluĞu olan kadınların yüzde 27’sinde Migren bulunmaktadır.

19 NF seansından sonra yapılan görüşmede intihar düşünceleri olmayan hasta uykularındaki düzensizliĞin de azaldıĞını söyledi.

40 NF seansından sonra yapılan görüşmede daha sakin olduĞunu, kızına eskisi kadar sinirlenmediĞini, sinirlendiĞinde kendini kontrol edebildiĞini söyleyen hasta, artık kızına nefret duymadıĞını, ona güvenmeye başladıĞını söyledi. 15 gündür baş aĞrısı olmadıĞını, adet döneminde migren krizini yaşamadıĞını belirten hasta, intihar düşüncelerinin ve başkalarına zarar verme isteĞinin olmadıĞını dile getirdi.

Neurofeedback tedavisinden 5 ay sonra yapılan kontrol görüşmesinde hasta problemlerinin tamamen bittiĞini aktardı. Yaklaşık 9 aydır migren baş aĞrıları olmayan hasta, gece 12’den sabah 8’e kadar uyuduĞunu, sabahları dinç kalktıĞını sözlerine ekledi.

Tedavi öncesi absolute ve relative alpha frontocentral de artmış, alpha ve beta hipercoherence bozukluĞu tespit edildi. Tedavi ile Hipercoherence bozukluklarında belirgin derecede azalma ile alphadaki kısmi azalma onun şikayetlerinin ortadan kalkmasını saĞladı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Yale Üniversitesi’nde Psikiyatri ihtisasındayken Sürmeli, “Beynimizde ayrıca bir psikoloji veya ruh merkezi yok, beynimiz her şeyden sorumlu” diyerek, beyni daha iyi öĞrenmek için nöropsikiyatri dalında uzmanlaşmaya karar vermiş. Texas Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Nöroloji ihtisasına giden Sürmeli neurofeedback’le tanışan ve psikiyatride birbirini destekleyen alanların birlikte kullanılmasının iyi sonuçlar vereceĞini düşündüĞü için aile terapisi, psikoterapi, kognitif terapi, hipnoz, psikofarmokoloji eĞitimlerini alarak tam donanımlı bir şekilde beynin sınırlarını tanıma yolculuĞuna başlamış.

Dr. Tanju Sürmeli neurofeedback yönteminin psikiyatride ilaçlar kadar etkin bir yöntem olduĞunu vurguluyor ve şunları söylüyor; “Neurofeedback ile tedaviyi seçmek, ilaçların psikiyatride başarısını kabul etmemek anlamına gelmiyor. ılaçlar kadar önemli bir yöntem olan neurofeedback yöntemini Türk psikiyatrisinin de kullanması gerektiĞine inanıyorum.”

Neurofeedback; biofeedback disiplini çerçevesinde beyin dalgalarının eĞitilmesiyle uĞraşır. Nerofeedback tedavi yönteminde amaç; kişinin EEG’sini seçilen referans bir dataya göre deĞiştirmesini saĞlamaktır. EEG’ler beyin dalgalarının pasif bir kaydıdır. Neurofeedback beyin eĞitimini alacak kişiye kendi EEG bilgisi verilir.

Tedavi süresince saĞlıksız beyin dalgalarının düşürülüp saĞlıklı beyin dalgalarının arttırılması hedeflenir. NF eĞitimi, neuro feedback ekipmanı ile yapılır. Neurofeedback tekniĞinin temelinde hastanın seanslarda zihin oyunları oynaması yatar. Hasta, kafasına yerleştirilen elektrotlar vasıtasıyla bilgisayar cihazına baĞlanır. Elektrotlar beyinden gelen elektrik paternlerini ölçer ve ekrana yansıtır. Beyne herhangi bir elektrik akımı verilmez.

Bilgisayar tarafından saĞlanan görsel ve işitsel feedback sayesinde hastalar yavaş dalgaları thetayı deltayı azaltıp hızlı dalgaları betayı smr dalgasını yükseltmeyi öĞrenirler. Neurofeedback’ın en önemli özelliĞi ilaç kullanılmadan beyni eĞitmesidir, bazı hastalıklarda gerektiĞi takdirde ilaçlarla beraber kullanılır.