Genel SağlıkHABERLER

AVRUPA: HEPATİT B, TÜRKİYE’DEN YAYILIYOR

Avrupa’da Hepatit vakaları 1995 yılından bu yana dörtte bir azalırken, AB genelindeki Hepatit vakalarına özellikle Türkiye’den giden göçmenlerin neden olduğu tartışmaları Avrupa Parlamentosu’na sıçradı.

Avrupa Parlamentosu Üyesi Renate Sommer, AB Komisyonu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Almanya’daki Hepatit salgınının ülkedeki Türk göçmenlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını sordu.

Sommer önergesinde “Tedavisi bulunmayan Hepatit B ciddi karaciğer hasarlarına ve kansere yol açabilmektedir. Almanya’da tahminen 500 bin kişi bu hastalığa yakalandığını bilmeden yaşamaktadır. Hepatit B Türkiye’de yaygın bir şekilde bulunurken Göçmen Türk kökenli halkın özellikle etkilendiği açıktır. Türkler bana, vakaların özellikle hastalığın bulaşıcılığı konusunda bilgilerle ulaşmanın çok güç olduğu insanların yaşadığı Türkiye’nin kırsal bölgelerinde bulunduğunu anlattı. İnsanlar kırsal alandan göç ederken gizli enfeksiyon kent ve kasabalara, insanların yurt dışına göçtüğü yerlerde de doğal olarak hedef ülkelere giderek artan bir şekilde ulaştırılıyor. Bu nedenle Hepatit B’nin yayılmasıyla mücadele Türkiye ve AB’nin ortak çıkarınadır” dedi.

Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde doktorlar ve Türk göçmen geçmişi olan kişilerin işbirliği halinde hastalığın yayılmasını önlemeye yönelik bir proje başlattıklarını kaydeden Sommer, “Doktorlar Türk derneklerini ve kültürel organizasyonlarını ziyaret ediyor ve Hepatit B konusunda Türkçe bilgi veriyor. Bu yolla enfeksiyonun tehlikesini azaltmak için virüs hakkında bilgi aktarılıyor” dedi.

Renate Sommer önergesinde, “Hepatit B’nin AB’ye üye devletlerdeki boyutu hakkında bir araştırma yapıldı mı? Özellikle Türkiye’den göçlerle Hepatit B’nin bulaşması arasında bir bağ saptandı mı? Komisyon Hepatit B konusunu, Türkiye ile görüşmelerinde daha etkin bir şekilde gündeme getirmeyi düşünüyor mu? Türkiye’ye katılım öncesi yardımlarda Hepatit B araştırmalarının desteklenmesi olanağı var mı?” gibi sorular yöneltti.

AB Komisyonu’nun Sağlık ve Tüketici Politikalarından Sorumlu Üyesi John Dalli ise önergeye verdiği yanıtta, Türkiye’den hiç söz etmedi. Dalli, Hepatit B’nin AB genelindeki teftişlerde “bulaşıcı hastalık” olarak kabul edildiğini, bu anlamda vakaların gözetim altında tutulduğunu bildirdi.

2007’de 27 AB, Avrupa Ekonomik Bölgesi ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği Ülkeleri genelinde 6 bin 481 Hepatit B vakası bildirildiğini kaydeden Dalli, şu bilgileri verdi:

•Rakamlara göre Hepatit B, 100 bin Avrupalı’nın 1.51’inde görülüyor. 1995 yılında 100 bin Avrupalı’nın 6.7’sinde görülüyordu, dört kattan fazla bir düşüş var. Ancak yüzde itibarıyla Hepatit B’ye en fazla yakalanan kişiler Avrupa’nın güney bölümlerinde bulunuyor.

•Yüksek yöreselliğin bulunduğu bölgelerden gelen göçmenler, ülkelerindeki yüksek yaygınlık dolayısıyla Hepatit B’den orantısız biçimde yüksek etkileniyorlar. Dağılım modeli ve risk grupları AB çapında büyük ölçüde değişiklik gösteriyor. En fazla etkilenen gruplar özellikle şırıngayla uyuşturucu kullananlar ve HIV virüsü taşıyanlar ile onlarla aynı ortamda yaşayan kişiler. Ek olarak AB eğilimlerinin yorumu, bazı ülkelerde eksik bildirimler ve teşhis edilmemiş vakalar, denetim sistemleri arasındaki farklar nedeniyle engellenmektedir.

John Dalli, hepatitlerin yoksulluk bağlantılı hastalıklar olarak sınıflandırıldığını belirtirken, “Hepatit B’ye karşı etkili ve uygun fiyatlı aşıların bulunması, hastalığa yakalananların daha iyi klinik sevk ve idaresinde temel araştırmalara ait eksiklikler bulunduğu anlamına gelmektedir. Bu amaçla, 7’nci Çerçeve Program (FP7) hastalara daha iyi bir klinik sevk ve idare geliştirilmesini öngörmektedir” dedi.