Genel SağlıkHABERLER

“ASTIM, BİLİNENİN AKSİNE, HEKİM-HASTA İŞBİRLİĞİNİN İYİ OLDUĞU DURUMLARDA TAMAMEN KONTROL EDİLEBİLİR BİR HASTALIKTIR.”

Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. A.Kemal Tahaoğlu, 4 Mayıs Dünya Astım Günü nedeni ile açıklamalarda bulundu:

Dünya Astım Günü nedeni ile açıklama yapan Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. A.Kemal Tahaoğlu, tüm dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği tahmin edilen ve ülkemizde her 100 erişkinden 5-7’sinde ve her 100 çocuktan 13-15’inde görülen Astım Hastalığının önemine dikkat çekti.

Astımın tekrarlayan öksürük, nefes darlığı, hışırtılı solunum, göğüste baskı ve sıkışma hissi gibi belirtiler ile görülen kronik bir akciğer hastalığı olduğunu, çevresel alerjenlerin, bebeklik çağı enfeksiyonlarının, sigara içiminin (pasif sigara içimi dahil) ve kalıtımsal nedenlerin astıma neden olabileceğini belirten Tahaoğlu, anne – babadan birinin astımlı olması durumunda, çocuklarda astım görülme riskinin %20-30’a yükseldiğini, anne ve babanın her ikisinin de astımlı olması durumunda da bu riskin % 60-70’e ulaştığını ifade etti.

“Öksürükler üç haftadan daha uzun sürerse ve hasta “her soğuk algınlığının göğsüne indiğini” söylerse astımdan şüphelenilmelidir.”

Diğer yandan fırıncılar, kuaförler, marangozlar ve boyacılar gibi bazı meslek mensuplarında “mesleki astım”ın söz konusu olabileceğini söyleyen Tahaoğlu, “Astım hastalığının belirtileri tipiktir. Tekrarlayıcı karakterdedirler ve daha çok gece ve/veya sabaha karşı ortaya çıkarlar. Hastalar hırıltılı solunumu, hırıltı, ıslık sesi olarak da ifade edilebilir. Aksi kanıtlanıncaya kadar her hırıltılı solunum astım olarak kabul edilmelidir. Öksürük, genellikle balgamsızdır. Az miktarda güçlükle çıkan yapışkan şeffaf balgam olabilir. Hastalar balgam çıkarınca rahatlar. Soğuk algınlığı nedeniyle ortaya çıkan öksürükler üç haftadan daha uzun sürerse ve hasta “her soğuk algınlığının göğsüne indiğini” söylerse astımdan şüphelenilmelidir. Astım bazen sadece öksürük ile kendini gösterebilir (“Öksürükle seyreden astım”). Öksürüğün inatçı olması ve gece uykudan uyandırması tipiktir “ dedi.

“Uygun tedavinin yapılabilmesi için öncelikle doğru tanı gerekir.”

Astım hastalarının doğru tedavi ile sorunsuz bir hayat geçirebileceğine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. A.Kemal Tahaoğlu; “Her hastalıkta olduğu gibi kişiyi hekime götüren belirtiler, tıbbi öykü ve hekim muayenesi teşhis için ilk basamaktır. Astımın kesin teşhisi için herhangi bir kan tahlili yoktur. Röntgen bulguları genellikle normaldir. Günümüzde astım tanısı için kullanılan en önemli tetkik solunum fonksiyon testleridir. Akciğer fonksiyon testleri hastalığın teşhisi kadar ağırlığının belirlenmesi ve tedavi seçeneklerinin belirlenmesinde çok önemlidir” dedi.

Astım tedavisinde kullanılan ilaçlara da değinen Doç.Dr. A.Kemal Tahaoğlu, “Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar iki grupta incelenir. Bunlar “kontrol edici ilaçlar” ve “semptomları giderici ilaçlar”dır. Hastaların akut atak dönemlerinde hemen rahatlamaları için kullanılan ilaçlar “kurtarıcı ilaçlar “ olarak bilinirler. Astım tedavisinde kullanılan ilaçların büyük bir bölümü nefes yolu ile uygulanmaktadır” dedi.

Tahaoğlu sözlerine şöyle devam etti; “Nefes yolu ile kullanılan ilaçların ektikleri yüksek, yan etkileri ise çok düşüktür. Bu durum astım tedavisi için büyük avantaj oluşturmaktadır. Nefes yoluyla alınan hem kontrol edici, hem de rahatlatıcı ilaçların doğru uygulanması en önemli noktadır. Yanlış ve eksik kullanımlar tedavide başarısızlığa yol açar. Astım ilaçlarına bağlı yan etkiler genellikle kontrol edilebilir ve önemsizdir. Nefes yoluyla alınan ilaçların bazılarında (inhaler steroid ilaçlar) ses kısıklığı olabilir. Bunun için en iyi önlem ilaç kullandıktan sonra boğazın su ile gargara yapılmasıdır. Kan potasyum düzeyinde düşme, bazen kaslarda kramp olması nadir görülen diğer yan etkilerdir. Sonuç olarak hekim hasta işbirliğinin iyi olduğu durumlarda “Astım” bilinenin aksine tamamen kontrol edilebilir bir hastalıktır.”

Anadolu Sağlık Merkezi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç.Dr. A.Kemal Tahaoğlu ile Astımla ilgili 10 soru 10 cevap

Astım hastalığının kesin tedavisi var mıdır?

Doğru tedavi ile hastalık tam olarak kontrol edilebilir. Hastalar şikayetleri olmaksızın, rahat bir şekilde yaşamlarını sürdürebilirler. Ancak hastalığı tetikleyen etkenlerle maruz kalmak, tedaviyi aksatmak şikayetlerin yeniden ortaya çıkmasına neden olabilir.

Astım ilaçları bağımlılık yapar mı?

Hayır.

Hamilelikte astım ilaçları kullanılır mı?

Evet. Ancak hekiminizin hamilelikten haberi olmalıdır. İlaçlarınızda yeni düzenlemeler gerekebilir.

Akupunkturun tedavide yeri var mıdır?

Bilimsel olarak yararlı olduğuna dair kanıt yoktur.

Mağara tedavisi yararlımıdır?

Bilimsel olarak yararlı olduğuna dair kanıt yoktur. Hatta bazı astımlıları krize sokabilir.

Bitkiler ve doğal ürünler astımı tedavi eder mi?

Bilimsel olarak yararlı olduğuna dair kanıt yoktur.

Ülkemizde bulunmayan astım ilacı var mıdır?

Dünyada ki bütün ilaçlar ülkemizde de vardır.

Eve hava temizleme cihazı almalı mı?

Bilimsel olarak yararlı olduğuna dair kanıt yoktur.

Eve nemlendirici veya buhar aleti almalı mı?

Hayır. Astımınıza bir faydası yoktur. Tam tersine evde aşırı nem küf gelişimine neden olarak size zarar verebilir.

Astım cinsel yaşamı etkiler mi?

Uygun tedavi altında olan astımlıların cinsel yaşamı etkilenmez.