Genel SağlıkHABERLER

SEL BULAŞICI HASTALIKLARI ARTIRIYOR!

Memorial Hastanesi Klinik Laboratuvarlar Koordinatörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kenan Keskin, selden kaynaklanabilecek enfeksiyonlar ve alınması gereken önlemler hakkında ilgi verdi.

Doğal afet denilince ilk aklımıza gelenler, su baskını, sel, deprem, yanardağ patlaması heyelan kasırga ve tayfundur. Dünyada en sık görülen doğal afetin sel olduğu bilinmektedir. Ülkemizde ise ölüme yol açan olağan dışı doğal nedenler arasında sel ikinci sırayı almaktadır.

Doğal afetlerin ortak özellikleri:

Çok sayıda insan kısa sürede hayatını kaybebilir.
Çok sayıda canlı hayvan, ekili alanlar ve gıda maddesi telef olur.
Çok sayıda barınak yıkılır veya oturulamayacak kadar ağır hasar görür.
Kanalizasyon, su şebekesi, yollar, iletişim sistemleri ve diğer alt yapı tesisleri büyük çapta hasar görür.

Bunların sonucunda:

Su kaynaklarına kanalizasyon karışır ve sular hastalık etkenleriyle kirlenmiş hale gelir.
Ölmüş insan ve hayvanların cesetleri bir süre sonra kokuşur ve hastalık etkeni mikroorganizmaların üremesi ve çoğalması için uygun ortam oluşturur.
Hasta ve yaralı insanların tedavisi uygun ve yeterli biçimde yapılamaz.
Yeterli ve sağlıklı içme ve kullanma suyu temin edilemez.
Sağlıklı ve yeterli gıda temin edilemez.
Yollar ve iletişim sistemlerinin tahrip olması sonucu olarak gıda ve ilaç gibi yardımları, ihtiyaç sahiplerine zamanında ulaştırılmaz ve dağıtımı yapılamaz.
Bozulan ortamda bulaşıcı hastalıkların taşıyıcısı olan, fareler, sivrisinekler ve diğer vektör canlılar kontrolsüz biçimde ürer ve çoğalırlar.
İnsanlar sağlıksız barınaklarda yaşamak zorunda kalırlar.

Bu olumsuz şartların ortaya çıkmasıyla birlikte doğal afete maruz kalan bölgede bazı bulaşıcı hastalıklarda artış görülür. Eğer bu kriz hali uzun sürecek olursa ciddi salgın hastalıklar ve bunlara bağlı insan ölümleri de görülür. Bu nedenle olumsuz şartların süratle ortadan kaldırılması ve normal şartların en kısa zamanda sağlanması kritik bir önem taşımaktadır. Doğal afetler arasında bulaşıcı hastalıklar ve salgınlara yol açma bakımından en başta geleni sel felaketidir.

Ülkemizin çeşitli bölgelerinde selin etkileri sürüyor. Bu sel felaketi, bazı vatandaşlarımızın hayatını kaybetmelerine, bununla birlikte yerleşim alanı ve ekili alanlarda ciddi hasarlara yol açmış bulunuyor. Bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmaması için gerekli dikkatin gösterilmesi gerekiyor.

Sel felaketi sonrasında görülen bulaşıcı hastalıklar üç dönem halinde ele alınabilir:

1. dönem : İlk üç günlük dönemdir, bu dönemde bulaşıcı hastalıklar eskisine göre daha sık görülmez.

2. dönem :Dördüncü günden dördüncü haftaya kadar olan bölümdür. Bu dönemde, bulaşıcı hastalıkların görülme sıklığında bir artış olur ve genellikle bölgede sel öncesinde seyrek olarak görülen hastalıklar salgınlara yol açar.

3. dönem : Dördüncü haftadan sonrasıdır. Bu dönemde, kuluçka süresi uzun olan hastalıklarda artış görülür.

Sel sonrasında afet bölgesinde görülen hastalıklar hangileridir?

Su ve besinler yoluyla bulaşan hastalıklar: Çeşitli etkenlere bağlı ishalller, amiplidizanteri, basilli dizanteri, tifo, paratifo, kolera, hepatit A ve Hepatit E vs.
Vektörlerle bulaşan hastalıklar: Leptospira hastalığı, sıtma vs… İzmir’de 1995 yılı kasım ayında yaşanan ve 62 kişinin öldüğü selden sonra toplam yedi kişide leptospirozis saptanmış ve bu hastalardan bir kişi ölmüştür.
Paraziter hastalıklar: Sel felaketi sonrasında, kötü barınma ve hijyen şartları sonucu çoğalma fırsatı bulan çeşitli parazitlerin neden olduğu hastalıklar yanında kirli su birikintileri ve nemli topraklarda çoğalan bazı parazitlerin yol açtığı paraziter hastalıklarda da artış görülür.
Alınması Gereken Önlemler:

Bölgeye yeterli ve sağlıklı suyun temin edilmesi.
Halkın kaynağını bilmediği suları kullanmamaları konusunda uyarılması.
Temizliğinden emin olunmayan bir suyun kullanımı zorunluluğu varsa mutlaka dezenfekte edilerek kullanılması. (Dezenfeksiyon işlemi, kaynatarak yapılabileceği gibi kireç kaymağı veya bu iş için hazırlanmış diğer dezenfektan maddeler kullanılarak da yapılabilir)
Öncelikle bölgede hangi bulaşıcı hastalıklarının görüldüğünün buna bağlı olarak sel sonrası artması ve ya salgın yapması beklenen hastalıkların tesbit edilmesi.
Risk oluşturan hastalıklardan aşısı bulunanlara karşı bölgede yaşayanların aşılanarak koruma altına alınması.
Bu hastalıklara karşı kullanılacak tanı ve tedavi gereçlerinin hazır bulundurulması ve gerek duyulan sağlık personelinin bölgeye sevk edilmesi.
Hastalık tarama çalışmaları yapılarak bulaşıcı hastalıklara erken dönemde tanı konulması, tedavilerinin yapılması ve gerekli süre karantina uygulanması.
Vektörlerle mücadele edilmesi ve tehlike oluşturacak kadar çoğalmalarının önlenmesi (kemirgenler, sivrisinekler vs)