OTİZMİN EN ÖNEMLİ BELİRTİLERİ
Çocuğuna yeterince zaman ayırdığı, onunla konuştuğu halde, bakışları ve mimikleriyle beklediği karşılığı alamayan anne ve babaların, çocuklarının otistik olup olmadıkları konusunda duyarlı olmaları gerekiyor.
Konuşmada gecikme, kendisine gösterilen ilgiye cevap vermekte güçlük çekme, mekanik ve devinimi olan hareketlere ilgi duymanın, otizmin en önemli belirtileri arasında yer aldığı bildirildi.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yankı Yazgan, Bursa’da verdiği ”Otistik Çocuklar” konulu konferansta, otizmin teşhisinde gözlemin büyük önem taşıdığına dikkati çekerek, bu rahatsızlığın ilk tespitinin, gözlemlersonucunda aileler tarafından yapıldığını belirtti.
Normal bir çocuğun, 2 yaşına geldiğinde en az 10 kelimeyi söyleyebiliyor, 50 kelimeyi anlayabiliyor ve adıyla çağrıldığında bakıyor olması gerektiğini anlatan Yazgan, otistik çocuklarda bu gelişmenin gözlenmediğini, karşısındakini dikkate aldığına yönelik birişaret alınamadığını ve takıntılı davranışlar sergilediğini kaydetti.
Prof. Dr. Yazgan, belirtilerin her çocukta farklı düzeyde ortaya çıkabildiğine işaret ederek, ailelerin bu konuda daha hassas olmaları ve bu tip bulgular ile karşılaştıklarında bir uzmana başvurmaları gerektiğini söyledi.
Otizmin ortaya çıkışında genetik faktörün son derece belirleyici olduğunu ve birden fazla genin bu rahatsızlığa yol açtığını anlatan Yazgan, bu durumun hastalığa müdahale edilemez anlamına gelmediğini belirtti.
Prof. Dr. Yazgan, ailelerin genellikle doktorlardan, hastalığı tamamen ortadan kaldıracak, o çocuğu normal hale getirecek mucize tedaviler beklediğini anlatarak, şöyle konuştu:
”Hastalığı yok edecek bir tedavi yöntemi söz konusu değil. Bunun iyi bilinmesi gerekiyor. Mevcut tedavi yöntemlerinde, hastalığın etkilerini azaltmaya yönelik tedbirler uygulanıyor. Bu klasik tedavi yönteminin dışında, diyet gibi nörofeedback gibi bazı alternatif yöntemlerde uygulanıyor. Ancak otizmin tedavisinde en yararlı olan şeyözel eğitimdir.
Otistikler hiç ilişki kurulamayacak insanlar değildirler. Özel bir eğitim ve ilgi ile o kişiye ulaşacak uygun kapı bulunması gerek. Müteahhit kapıyı dama yapmış, kapıdan içeri girebilmek için özel uğraş gerek.”
