Genel SağlıkHABERLER

İSKELET SİSTEMİ HASTALIKLARI YAŞLININ YAŞAM KALİTESİNİ BOZUYOR!

Yaşlılarımız dün ile bugün arasında köprü kuran, kültürümüzü ve değerlerimizi yarınlara taşımamızı sağlayan en değerli varlıklarımızdır. Alınan her yaşla birlikte vücudun tüm sistemlerinde de birtakım değişikliklerin olması kaçınılmaz hale geliyor. Bu nedenle yaşlılık sürecinin kendine özgü sorunları ve hastalıklarının ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, bunlara karşı koruyucu önlemlerin alınması gerekiyor.

Her insan için değişik mana ve önem ifade eden yaşlılığın hayatın çok özel bir dönemi olduğunu ifade eden Acıbadem Bursa Hastanesi Ortopedi Uzmanı ve Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Nadir Şener, bu dönemde en sık rastlanılan şikayetlerin başında iskelet sistemi hastalıklarının yer aldığını söyledi.

Kemik Ve Kıkırdaklar Yıpranıyor

Tüm organlarımızda olduğu gibi yaşın ilerlemesi ile birlikte kemiklerimiz, kıkırdaklarımız, kaslarımız ve bağlarımızın da bir yıpranma ve aşınma sürecine girdiğini belirten Doç. Dr. Nadır Şener şu bilgileri verdi: “İlerleyen yaşla birlikte kemik kitlemiz azalıyor (kemik erimesi), kıkırdaklarımızda aşınma (eklem kireçlenmesi) oluşuyor, kaslarımızda güç kaybı ve bağlarımızın sağlamlığında azalma başlıyor. Bu sorunlar hem vücudumuzun denge hissini hem de yaşlılığımızda yaşam kalitemizi oldukça etkiler. Çünkü iskelet sistemimizdeki olumsuzluklar her şeyden önce hareketliliğimizi azaltır ve bizi eve hapsolmuş bir ihtiyarlığa doğru götürür” dedi.

Basit Kazaların Faturası Ağır Olabilir

Yaşlılık döneminde yaşamı çokça zorlaştıran kemik erimesi ve eklem kireçlenmesine de değinen Doç. Dr. Şener, bu sorunların vücuttaki etkileri hakkında şunları söyledi:

“Kemik erimesi, kemik ağrılarının yanı sıra kemiklerimizin küçük düşmeler ve zorlanmalarla dahi kolayca kırılmasına neden olabiliyor. Yaşlılıkta gelişen kırıkların tedavisi daha zor ve uzun sürelidir. Hatta kalça kırığı gibi bazı kırıkların tedavisi ancak ameliyatlarla mümkündür. Bugün kemik erimesine bağlı gelişen kırıkların tedavisi sırasında gelişen sorunlar ölüm sebeplerinin ön sıralarında yer alıyor.

Ayrıca diğer önemli bir sorun da eklem kireçlenmesidir. Eklem kireçlenmesinde eklemlerimizin kayganlığını sağlayan kıkırdak yüzey aşınır ve eklem hareketlerimiz ağrılı ve kısıtlı hale gelir. Eklem kireçlenmesi ilerledikçe hastalarımız merdiven dahi kullanamayacak duruma gelebilir veya gece uyuyamayacak kadar ağrılı olabilirler. Beraberinde eklemlerde çarpıklıklar ve şekil bozuklukları da gelişebilir.”

Kaliteli Ve Konforlu Bir Yaşlılık Mümkün

Yaşlanmanın beraberinde getirdiği olumsuzlukları ertelemenin kişinin kendi elinde olduğunu vurgulayan Doç. Şener, egzersiz, güneş ışığı ve kalsiyum, protein, D vitamini yönünden dengeli beslenmenin kemik erimesini önlemek için ilaçla tedavi yöntemlerinden daha etkili olduğunu aktardı. Şener ayrıca eklem kireçlenmesinden korunmak için de çok kilolu olmamak, eklemleri çarpma burkulma gibi travmalara maruz bırakmamak ve düzenli egzersizlerle kasları güçlü tutmak gerektiğini ifade etti.

Tedavide Neler Yapılıyor?

Tıbbın günümüzde yaşlılık sorunlarının çoğuna çözüm getirebildiğini belirten Doç. Dr. Şener, şunları söyledi:

“Kemik erimesi tedavisinde koruyucu yöntemlerin yanı sıra kemik erimesini önleyici ve kemik oluşumunu uyarıcı ilaç tedavileri bulunmaktadır.

Eklem kireçlenmesinde ise tedaviye adale güçlendirici egzersizler, ağrı kesici ve kıkırdak geliştirici ilaçlar, kilo verme ve fizik tedavi yöntemleri ile başlanır.

Hastalığın ilerlediği ve bunların yetersiz olduğu noktada cerrahi girişimler gerekebilir.

Tüm bu tedaviler yeterli olmadığında ise artroskopi gibi eklem içinin temizliğini sağlayan basit girişimler veya eklem protezi gibi eklemin yeniden yapılandırıldığı büyük girişimler gerekmektedir.

Eklem protezi ameliyatlarında kıkırdağın aşınan kısmı çıkarılıp yerine metal, seramik vb. malzemelerden yapılmış yapay eklemler yerleştirilir.

Protez yapılan hastalar yıllarca ağrısız olarak yaşamlarını sürdürebilmekte, eski günlerine geri dönebilmektedirler. Özellikle yeni teknoloji protezler ile hastalarımız çok daha uzun süre ağrısız bir yaşam sürebilmekte ve eskisinden daha rahat hareket edebilmektedirler.

Yaşlılıkla gelen adale ağrıları ve bağ sorunlarında ise cerrahi girişimlerden çok fizik tedavi yöntemleri ön plana çıkmaktadır.”