Genel SağlıkHABERLER

RİSKLİ GEBELİKLER

Hamileliğin kendisi, kadın sağlığı açısından yüksek riskli bir durum olmayıp kadın yaşamının normal bir sürecidir. Pek çok gebelik sorunsuz bir şekilde geçip sağlıklı ve mutlu bir sonla noktalanır. Ancak bazı gebeliklerde anne adayının ya da karnındaki bebeğin sağlık durumu hatta hayatı tehlikeye girebilir. Amerikan Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nden Dr. Alper Mumcu, riskli gebeliklerin altında yatan nedenlerin gebeliğe özgü bir durum olabileceğini… Gebelik öncesinde de var olan, anne adayına ait bir hastalığın gebelik sırasında seyir değiştirmesinden de kaynaklanabileceğini ve bu gebeliklerin yüksek riskli grup olarak kabul edildiğini belirtiyor.

Gebelikte yüksek risk yaratabilecek sorunlar tüm gebeliklerin yaklaşık %6-8’inde karşımıza çıkmaktadır. Buna karşılık var olan sorunun daha da kötüleşmesi ve ciddi tehlike yaratabilmesi olasılığı %50’nin üzerinde olduğundan yüksek riskli gebekliklerin takibinde özel ilgi gerekir.

Yüksek riskli durumlar nelerdir?

Gebelikte yüksek risk yaratabilecek olan sorunlar anne adayında gebelikten çok önce var olabileceği gibi ilk bulgularını gebelik sırasında verebilirler. Bazı durumlar ise gebeliğe özgü olup sadece devam eden bir hamilelik sırasında ortyaya çıkarak anne ve bebekte risk yaratabilirler. Bir diğer yüksek riskli durum da anne adayında herhangi bir sorun olmaksızın bebekte karşılaşılan durumlardır.

Anne adayının gebeliği olumsuz yönde etkileyebilecek hastalıkları

Bağışıklık sistemi hastalıkları
Kan hastalıkları
Diabet (Şeker hastalığı)
Genetik hastalıklar
Kalp hastalıkları
Yüksek tansiyon
Enfeksiyonlar
Böbrek hastalıkları
Karaciğer hastalıkları
Akciğer hastalıkları
Nörolojik problemler
Tiroid bezi hastalıkları

Gebelik sırasında ortaya çıkabilecek olan problemler

Preeklampsi ve eklampsi (gebeliğe bağlı yüksek tansiyon ve diğer sistemik bulgular ile seyreden bir hastalık halka rasında gebelik zehirlenmesi olarakda bilinir)
Gestasyonel Diabet (gebeliğe bağlı şeker hastalığı)
Enfeksiyonlar
Kan pıhtılaşma bozuklukları

Gebeliğe bağlı olabilen sorunlar

Plasenta (bebeğin eşi) ile ilgili sorunlar
Erken doğum eylemi
Zarların erken açılması ve bebeğin suyunun gelmesi
Gün aşımı (tahmini doğum tarihi geçmesine rağmen doğumun olmaması)

Bebeğe bağlı durumlar

Doğumsal anomaliler
Gelişme bozuklukları
Çoğul gebelik

Yüksek riskli gebeliklerde yaklaşım

İdeal olan anne adayına ait sağlık sorunlarının hamilelikten önce saptanması ve eğer mümkünse tedavi edilmesidir. Bu şekilde kadın hamileliğe sağlıklı bir durumda başlayabilir. Bunu başarmanın en kolay yolu ise hamile kalmaya karar verildiğinde bir uzmana başvurarak danışmanlık almaktır. Bu danışmanlık kronik hastalıkları nedeni ile ilaç kullanmak zorunda olan kadınlar için çok daha önemlidir. Çünkü bazı ilaçlar gebelik ve gelişmekte olan bebek üzerinde olumsuz etki yaratabilirler. Böyle bir durumda doktor hastalığın tedavisinde gebelikte de kullanılabilen daha güvenli ilaçlara geçebilir.

Şeker hastalığı olan kadınlar için hamilelik öncesi muayene büyük önem taşır. Gebeliğin erken dönemlerine kan şekeri düzeyleri optimal olmadığında bu durum gelişmekte olan bebeğin organ sistemlerinde hasara neden olabilir.

Yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları da gebelikte büyük risk yaratabilecek olan sorunlar olduğundan mutlaka hamilelik önceside ilgili branşlarca değerlendirilmeli ve hamilelik sırasında takipler ihmal edilmemelidir.

Gebelik sırasında ortaya çıkabilecek olan problemler

Gebelik sırasında ortaya çıkan sorunlar arasında en sık karşılaşılanlar preeklampsi ve eklampsi, gebeliğe bağlı diabet ve çeşitli enfeksiyonlardır.

Oldukça riskli bir durum olan Preeklampsi’de anne adayında yüksek tansiyon, yaygın ödem ve idrarda protein bulunur. Bu tablo sadece gebelikte ortaya çıkar ve gebeliğin sonlanması ile birlikte ani ve hızlı bir düzelme gözlenir. Daha şiddetli durumlarda karaciğer fonskiyonları ve kanın pıhtılaşma mekanizması bozularak anne adayının hayatını tehlikeye atabilir. Eklampsi de ise tüm bunlara ek olarak anne adayında sara nöbetine benzer nöbetler görülür. Tüm gebelerin yaklaşık %5’inde ve genelde son 3 ayda ortaya çıkan preeklampsinin tek kesin tedavisi gebeliğin sonlandırılması yani bebeğin doğurtulmasıdır. Bu duruma neden olan faktörler tam anlamıyla bilinmemektedir. Gebelik sırasında preeklampsi ortaya çıkan anne adaylarının çok yakın takip edilmeleri gerekir. Bu takipler sırasında kan basıncı ölçümleri, şişlik olup olmadığı ve idrarda protein varlığı araştırılır. Hafif formlarda doğuma kadar sadece yatak istirahati yeterli olabilirken daha şiddetli formlarda bebeğin ve annenin hayatını kurtarmak için bebeğin zamanından önce doğurtulması kaçınılmaz olabilir.

Gebelik sırasında ortaya çıkabilecek bir başka sağlık sorunu da diabet yani şeker hastalığıdır. Anne de şeker hastalığı varlığı bebeğin normalden daha fazla büyümesine neden olabilir. Bu tür bebekler makrozomik olarak tanımlanırlar ve yendioğanlarda karşılaşılabilecek problemler açısından yüksek risk altındadırlar.

Gebeliğe bağlı şeker hastalığını engellemek mümkün değildir ancak erken dönemde tanısını koyup uygun şekilde kontrolü sağlanarak anne ve bebekte yarattığı risk en aza indirilebilir.

Enfeksiyonlar da gebelikte yüksek risk yaratabilirler. Soğuk algınlığı gibi yaygın görülen enfeksiyonlar anne ve bebek açısından genelde yüksek risk yaratmazlar. Ancak bazı enfeksiyonlar nadir görülmelerine rağmen gelişmekte olan bebeği olumsuz yönte etkileyebilirler.

Bu tür riskli enfeksiyonlar arasında parvo virus infeksiyonları, toksoplazma, rubella (kızamıkçık) sayılabilir. Bu tür hastalıklara karşı önlem alınması hastalığın tedavi edilmesinden çok daha kolaydır.

Gebelik öncesinde rubella geçirilip geçirilmediğinin kontrol edilmesi ve aşı yapılarak koruma sağlanması enfeskiyonun yaratacağı büyük risklerin ortadan kalkmasını sağlar. Toksoplazma ise çiğ ve az pişmiş et yememek, çiğ yenilen salataları çok iyi yıkayarak yemek ve evde kedi varsa bunun kumunu değiştirmemek gibi basit önlemler ile engellenebilir. Toksoplazma enfeksiyonu erken düşüklere, ölü doğuma ya da bebekte kalıcı anomalilere neden olabilir. İdrar yolu ya da vajina ile ilgili enfeksiyonlar ise erken doğuma neden olabilen faktörlerdir.

Enfeksiyonlar arasında grup B streptokoklar (GBS) özel önem taşır. Pekçok akdının barsaklarınd ave vajinasında bu bakteri bulunmkatadır. Anne için sorun yaratmayan bu bakteri doğum sırasında bebeğe bulaşarak ciddi sorunlara neden olabilir. Anne adaylarında doğuma yaklaşırken GBS taraması yapılmalı ve pozitif bulunursa mutlaka tedavi edilmeldir.

Gebeliğe bağlı olabilen sorunlar

Gebeliğe bağlı sorunların çok büyük bir kısmı plasenta ile ilgilidir. Plasenta gebelik süresince anne ile bebek arasında besin ve oksijen alışverişini sağlayan geçici bir organdır. Halk arasında son ya da eş olarak da adlandırılır.

Plasentanın rahimin altı kısmında rahim ağzını tamamen ya da kısmen kapatacak şekilde yerleşmesi plasenta previa olarak adlandırılır ve gebeliklerin yaklaşık %3’ünde görülür. Bu durumda normal doğum mümkün değildir ve sezaryen gerekir. Plasenta previa özellikle gebeliğin son dönemlerinde şiddetli kanamalara neden olabilir ve hem anne hem de bebeğin yaşamını tehlikeye atabilir. Plasenta previa varlğı ultrasonografi ile kolaylıkla anlaşılabilir. Böyle bir durumda hamile kadın kanamalar aşısından çok yakın takip edilmelidir.

Plasenatnın zamanından önce kısmen ya da tamemen yapışık olduğu rahim yüzeyinden ayrılması son derece ciddi ve tehlikeli bir durumdur. Plasenta yerinden ayrıldığında bebeğe giden yaşam desteği kesilmiş olur. Böyle bir durum hem anne hem de bebeğin hayatını ciddi anlamda tehlikeye atmaktadır ve fark edildiğinde zaman kaybetmeden doğum gerekirse sezaryen ile gerçekleştirilmelidir. Plasenatnın erken ayrılması açısından yüksek tansiyon önemli bir risk faktörüdür.

Yenidoğanların en önemli sağlık sorunları erken doğuma bağlı düşük doğum ağrılığı ve prematüritedir. Erken doğumu başlatan mekanizmaların neler olduğu bilinmemekle birlikte bazı enfeksiyonlar ve çoğul gebelikler bu durum açısından risk faktörü oluşturmaktadırlar. Düzenli aralıklarla gelen kasılma ve ağrılar, az miktarda da olsa su gelmesi erken doğumun belirtisi olabileceğinden dikkatli olunması gerekir. Erken doğum riski varlığında yapılacak bazı tedaviler ile bebeğin akciğer gelişiminin hızlanmasını sağlamak mümkün olabilmektedir.

Bebekte görülebilecek olan problemler

Gebelilklerin yaklaşık %5’inde doğumsal anomaliler rastlanır. Bu anomaliler basit problemlerden yaşamla bağdaşmayacak kadar ciddi sorunlara kadar geniş bir yelpazede bulunabilirken bazıları genetik geçiş gösteriyor olabilir. Bu nedenle anne ya da baba adaylarında ve ailelerinde bilinen bir genetik hastalık öyküsü varsa en ideali doğumdan önce genetik danışmanlık almaktır.

Gebelik sırasında ise anne adayından alınan kanda yapılan bazı testler ve ultrason incelemeleri ile Down sendromu başta olmak üzere pek çok anomali saptanabilir.

Ancak ultrasonun tüm anomalileri saptamada yetersiz kalabildiği de akılda tutulmalıdır.

Çok büyük ya da küçük (gelişme geriliği gösteren) bebek varlığında özel dikkat gerekir. Bu durumlar şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon gibi durumların belirtisi olabilirler. Benzer şekilde bebeğin içinde yüzdüğü sıvının normalden az ya da çok olması da bir tehlike belirtisi olabilir.

Yüksek riskli gebeliklerde takip

Altta yatan bir hastalık varsa öncelikle bu hastalığa yönelik tedaviler uygulanır. Yüksek riskli gebeliklerde hamile kadının durumuna göre bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan örnek alınması (aniyosentez), kordon kanından örnek alınması( kordosentez) ya da plasental dokudan örnek alınması gibi ileri incelemeler uygulanabilir. Yine riske neden olan durumun türüne göre sık aralıklarla kan ve idrar tetkikleri ile muayene ve ultrason incelemeleri gerekli olabilir. Bu tür hamilelerde yakın takip çok önemlidir ve gebeliğin devamı anne ya da bebeğin yaşamını riske atıyor ise hamileliğin doğum ile sonlandırılması tek ve en etkili tedavi seçeneği olabilir.

Amerikan Hastanesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği
Dr. Alper Mumcu