Genel SağlıkHABERLER

‘ANNEMLE YOGA YAPIYORUM’

Anneler ve bebekleri, yeni bir yoga ile tanışıyor: ‘Annem ve Ben’ Yoga Programı.

15 Kasım’da Memorial Hastanesi’nde start alacak olan program, her hafta cumartesi günü bir saat olarak uygulanacak. Yoga Uzmanı Dr. Neslihan İskit tarafından gerçekleştirilecek olan Annem ve Ben yoga programı, Türkiye’de bir ilk.

Doğum gerçekleşti… Artık bebeğiniz kucağınızda… Size fiziksel ve duygusal meydan okuyan bir misafirle karşı karşıyasınız. Çaresiz ve ürkeksiniz…

Kadın, anne olunca her şey bir anda değişiyor…Bedeni, görevleri, öncelikleri…Bebeğinin rahatı uğruna anne kendi ihtiyaçlarını kolayca kenara koyuyor. Fiziksel olarak iyileşmeye ihtiyacı olsa da öncelikle bebeğinden sorumlu oluyor. Bu durumla başa çıkmak için ve zihinle ilgili strese en mükemmel çare, bir yoga sınıfına katılmak.

Türkiye’de ilk kez bir anneyi bebeği ile ilgili yersiz kaygılarından arındırmak ve berrak düşünmesini sağlamak için , bir araya getiren yoga programı gerçekleşiyor. Memorial Hastanesi’nde 15 Kasım’da başlayacak olan ‘Annem ve Ben’ yoga programı, annenin bebeği ile temasını güçlendirirken, bebeğin de sakinleşmesine yardımcı olacak. Annem ve Ben yoga programı, her hafta cumartesi günü 15.00-16.00 saatleri arasında uygulanacak.

Memorial Hastanesi’ndeki ‘Annem ve Ben’ yoga programını gerçekleştirecek olan Yoga Uzmanı Dr. Neslihan İskit, bebeğin doğduğu andan itibaren annesi ile yoga programına katılmasının ruh ve beden sağlığı açısından önemini anlattı.

Doğumdan sonra yoga yapmak anne ve bebek arasındaki sevgi bağını güçlendirir

Doğum sonrası, doğuma hazırlık kadar önemli bir süreçtir. Yeni doğanı dünyaya tanıştırırken, aynı zamanda hızla yenilenmeli ve hamilelik döneminde vücutta oluşan değişiklikleri eski haline getirmek için hamilelik sonrası yoga programları önem kazanmaktadır. Anne, bebeğin ‘kırkı’ çıkıncaya kadar mümkün olduğunca bebeğine yakın kalmalı ve bebek ile aralarında ömür boyu kalacak köprülerin temellerini attıktan sonra yoga programlarına başlamalıdır. Yoga programında uygulanan

duruşlar ile duruş bozuklukları düzelir, karın kasları ve rahim de hızla eski haline döner. Anne, eski formunu kazanmak için ilk adımları atar. Nefes çalışmaları, daha huzurlu, dayanıklı ve sabırlı olmayı sağlar. Anne bebeği ile ilgili yersiz kaygılarından arınır, daha berrak düşünebilir. Anne bebek arasındaki sevgi bağı güçlenir. Annenin zaman zaman bebeği ile birlikte yapacağı yoga duruşları, bebeğin anneye beslediği güven duygusunun gelişmesine ve birlikte hoşça vakit geçirilmesine yardımcı olur.

Yoga, anne ve bebeğe huzur verir

Anne ve bebek… Doğum yaptınız, bebeğinizle tanıştınız… Çaresiz ve ürkeksiniz. İşte bu noktada yoga, bebeğinizle ilk tanışma evrenizde size yardımcı olacak. Öncelikle doğumdan sonra kadın hızlı bir toparlanma dönemine girer. Yoga, omurgadaki değişikliklerin ve karın kaslarının eski halini alması, rahmin yeniden küçülmesi ve toparlanması sürecini kısaltarak bu periyotta aktif bir rol oynar.

Bu arada annenin bebeğini de yoga yaparken yanında taşıması, onunla bazı hareketleri paylaşması, nefesini sakinleştirirken onun yanında olması, bu huzurun bebeğe de yansıması hem anne hem de bebek için çok önemlidir.

Yoga programlarına hayatın her döneminde devam edilmeli

Bir annenin bebeği ile paylaşacağı yoga dönemi yaklaşık 16 hafta kadar sürer. Ama bu dönem uzun tutulabilir ya da kısaltılabilir. Bu, tamamen bebeğin yoga ile ne kadar eğlendiğine ne kadar iyi vakit geçirdiğine bağlı olduğu gibi, annenin de beden fonksiyonlarını geri kazanma sürecine bağlıdır. Çocuğun beden dilini dinlemek ve ona göre hareket etmek çok önemlidir. Anne yoga yapmaya devam etmek ve bunun faydalarının bedeninde kalmasını isterse kendi başına sağlıklı kişilerin gittiği yoga merkezlerine devam edebilir. Aynı şekilde öğrendiği hareketleri evde, istediği şekilde ve nefesini mutlaka doğru kullanarak yoga duruşlarını yapabilir. Çocuklar için ise başlayacak yeni dönem 3 yaş ve üstüdür. Çocuk 3 yaşından sonra eğer anaokuluna gidiyorsa anaokulunda veya daha büyüdüğünde ilkokulda yoga yapmaya, çocuk yogası programı ile devam edebilir.

Doğum sonrası psikolojisi nedir?

Doğumdan sonraki ilk ay annenin sıhhat ve kuvvetini geri kazanma ve yeni hayatına ve kimliğine intibak zamanıdır. Pelvis taban kasları doğum sırasında önemli ölçüde gerilmiş ve hatta yükü taşıyabilmek için kesilmiş veya yırtılmış olabilir. Rahim ilk birkaç günde oldukça küçülür, fakat onun hamilelik öncesi ölçülerine dönmesi daha uzun bir süre alır ve iç organları da uzunca bir süre yer değişikliğinin ardından eski haline döner. Eğer sezaryen ile doğum olduysa, Pelvis tabanı bozulmamıştır, fakat büyük bir karın ameliyatı olduğundan iyileşmesi aylar alır.

Yeni doğum yapmış bir anne için doğum sonrası periyodun belki de en şaşırtıcı (ve muhtemelen hayal kırıcı) yönü hala 4-5 aylık hamile gibi görünmesidir. Bebek ve doğum sonrası ile birlikte ilk 10 kiloyu derhal kaybeder. Doğumdan sonra bir veya ikinci haftada, hala sisteminde epey miktarda ekstra sıvı vardır ki onlar yavaşça dışarı atılacaktır veya yeniden vücut tarafından emilecektir. Dokuz ay gerilmenin ardından karnı ve bel etrafındaki derisi gevşektir.

Yeni anneler ilk haftalar bebeğinin bakımını öğrendiğinden ve anne rolüne uyum sağlamaya çalıştığından çok duygusal olabilir. Bu yoğun sorumluluk, sistemde halen mevcut olan hormonlarla birleşerek (ve eğer anne bebeğini kendi sütü ile besliyorsa hormonlar aylarca kalır) ruh durumunda sallantıya hatta depresyona yol açabilir. (Doğum sonrası depresyonu)

İşte bu nedenle özelliklle hamilelik sonrası yapılan yoga, bu sıkıntılı dönemin huzur ve sağlıklı geçmesine yardımcı olur.