Genel SağlıkHABERLER

ANKİLOZAN SPONDİLİT’İ TANIYOR MUYUZ?

Ankilozan Spondilit nedir?

Özellikle omurga ve sakroiliak eklemleri tutan, bazen kalça ve diz gibi diğer eklemleri de tutabilen kronik(kalıcı) bir romatizmal eklem hastalığıdır. Sıklıkla 20-40 yaşları arasında görülür ve erkeklerde kadınlara oranla dört kat daha sık rastlanır.

Sebebi nedir?

Sebebi kesin olarak bilinmemekle beraber kalıtımsal bir hastalık olduğu yönünde düşünceler vardır. HLA B-27 adlı bir doku tipine sahip olanlarda ve Ankilozan Spondilitli ailelerde daha sık görülmesi bu görüşü destekler. Ancak her HLA B-27(+) olan kişide Ankilozan Spondilit olmayabileceği gibi ailesinde bu hastalığa sahip biri bulunan kişilerin mutlaka Ankilozan Spondilit endişesi taşıması da yersizdir.

Belirtileri nelerdir?

•Bel-sırt ağrıları ve daha nadir olarak boyun ağrıları, bu hastalığa ait belirtilerin başında gelir. Kalça ve diz eklemi gibi başka eklemler de tutulmuşsa onlara ait ağrı da görülebilir.

•İlk tutulan bölge leğen kemikleridir. Buna farklı zamanlarda bel, göğüs kafesi ve boyun bölgesi tutulmaları eklenir.

•Tutulan eklemlerde (bel, boyun, diz, kalça vb.) hareket kısıtlılığı çok önemli bir diğer belirtidir. Kaburgaların omurlara tutunma yerleri de etkilenebildiği için göğüs

kafesi hareketleri kısıtlanabilir ve hastada derin nefes alma problemleri olabilir.

•Sabah yarım saati aşan sabah tutukluğu yine çok önemli bir belirtidir.

Bütün bunların yanı sıra:

• Topuk ağrısı

• Göz kızarıklığı

• Ateş ve halsizlik

• Bazı bağırsak hastalıkları ile beraber görülebileceği için ishal atakları ilk belirtilerden biri olabilir.

Hastalığın başlangıç dönemindeki hareket kısıtlılığının nedeni ağrı ve kas kasılmalarıdır ve ilaç kullanımı ile düzelir. Sonraki dönemlerde kemiklerde birleşme oldukça hareket kısıtlılığı ilerler ve geriye dönmez. Bunu engellemek ya da yavaşlatmak için çok düzenli egzersiz yapmak gerekir.

Nasıl tanı konur?

Üç aydan uzun süren bel ağrıları ve hareket kısıtlılığı olan her hastada akla gelmelidir. Laboratuvar testlerinden kan sayımı, sedimantasyon ve HLA B-27 tayini önemlidir. Omurga ve leğen kemiğindeki röntgen bulguları da önemlidir.

Tedavide neler yapılabilir?

•Hastanın ağrısı için çeşitli ağrı kesiciler, kısa ve uzun etkili antiromatizmal ilaçlar ve çeşitli fizik tedavi yöntemleri(sıcak uygulamaları, ultrason, TENS vb.) kullanılabilir.

•Eklem hareket kısıtlılığı için düzenli pasif, aktif ve güçlendirme egzersizleri verilir.

•Solunum egzersizleri ile akciğer kapasitesi artırılır.

•Yüzmek bu hastalar için çok önemli bir egzersizdir.

•Sigara alışkanlığını bırakmak yine tedavide çok faydalıdır.

•Duruş, oturma ve yatış pozisyonlarına dikkat edilmelidir. Dik oturmak ve ayakta durmak, yüzüstü yatmak önemlidir.

•Hiçbir tedavinin fayda etmediği durumlarda kalça ve diz gibi eklemlerde protez ameliyatları uygulanabilir.

•Hastalara bu hastalığın kronik bir hastalık olduğu ve tedavisinin ömür boyu belli aralıklarla devam edebileceği mutlaka anlatılmalıdır.

VKV Amerikan Hastanesi
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü
Dr. Önder Çerezci