Genel SağlıkHABERLER

OKUL ÇOCUKLARINDA UYKU SAĞLIĞINA DİKKAT!

“UYKU ZAMAN KAYBI DEĞİL BEYNİN KUSURSUZ ÇALIŞMASI İÇİN OLMAZSA OLMAZ FİZYOLOJİK BİR SÜREÇTİR!”

Uykuları yetersiz olan çocukların okuma, yazma ve matematik problemleri çözme becerilerinin bozulduğunu ve sağlıklı uyuyanlara göre bu öğrencilerin daha düşük notlar aldığını açıkca gösteren araştırmalar bulunuyor.

Yetişkinler, birkaç gece kötü uyumanın günlük yaşamlarını nasıl olumsuz etkilediğini çok iyi bilir. Çocuklarda ise yetersiz süreli veya kalitesiz uykunun psikolojik durumlarını ve akademik başarılarını ne kadar çok etkilediğinin çok farkında değilmişiz gibi… Özellikle ana okulu ve ilk öğretim yaşındaki çocukların beyni henüz hızlı bir gelişim süreci içinde olduğundan yeterli uyku, fiziksel ve bilişsel gelişme için olmazsa olmaz bir önem taşır. Çok karmaşık bir bilgisayara benzetilebilecek olan beyin, verileri işlemek, belleğe kaydetmek, bilgileri birbirleriyle ilintilendirmek, sınıflandırmak, gerektiğinde kolay ve doğru hatırlamak, doğru çıkarsama yapmak için gerekli işlemlerin çoğunu uyku sırasında gerçekleştirir. Bunu çocuğa anlatmanın bir yolu, kafasının içindeki mükemmel işlemcinin ve sonsuz video kütüphanesinin verimli işlemesi, zenginleşmesi ve kusursuz çalışması için her gece bu hassas bakınım mutlaka doğru olarak yapılması gerektiğidir.

“Beyin uyku sırasında dinlenmez! Aksine uyanık olduğu zamanki kadar çok çalışır.”

Uyku, vücudumuzun değil, beynimizin “dinlenmesi” için şarttır. Aslında beyin uyku sırasında dinlenmez, dışarıdan değil, vücuttan ve kendi içinden kaynaklanan verileri işleyerek uyanıkken olduğu kadar çok çalışır, bünyenin en verimli şekilde iş görmesine hazırlar. Erişkinlerin tam dinlenebilmesi için gerekli olan uyku süresi genetik farklılıklar ve alışkanlıklara bağlı farklılıklar gösterebilirse de uzmanlar, ilkokul öncesi küçük çocukların 11-13 saat, ilk ve orta öğrenimdeki çocukların 10 -11 saat uyumaları gerektiğini saptamışlar.

Uyku ile ilgili bilimsel araştırmalar

Bilimsel araştırmalar, uyku süreleri 1 hafta süreyle bir saat bile azalan çocuklarda dikkat, konsantrasyon, öğrenme ve hafıza becerilerinde ölçülebilir belirgin azalmalar olduğunu saptamışlardır (Dr.Brian Mills, Louisville Üniversitesi, 2007). Uykuları yetersiz olan çocukların okuma, yazma ve matematik problemleri çözme becerilerinin bozulduğunu ve sağlıklı uyuyanlara göre bu öğrencilerin daha düşük notlar aldığını açıkca gösteren araştırmalar bulunuyor (Alyssa Bachman, 2007). Michigan Üniversitesi araştırmacılarından Dr. Ronald Chervin ve meslektaşları da, uykuları horlama nedeniyle bozuk olan 866 çocukta yaptıkları araştırmada özellikle küçük çocuklarda, normal uyuyanlara oranla 3 kez daha sık davranış bozuklukları ve dikkat dağınıklığı, hiperaktivite gibi sorunlara rastlandığını saptamışlar. 2,5 ile 6 yaş arası 1500 çocukta yapılan bir başka geniş araştırma da, 10 saatten az uyuyan çocukların kelime haznelerinde ve bilişsel becerilerinde, 10 saatten çok uyuyanlara oranla çok belirgin azalma olduğu saptanmış.

Benzer araştırmalar, ergenlik yaşındaki gençlerde de uyku problemlerinin ve yetersiz uykunun sanıldığından çok daha yaygın olduğuna ve çok belirgin davranış sorunlarına, öğrenme problemlerine ve akademik performans düşmesine yol açtığına işaret etmekte. Bu yaş grubundaki gençler sıklıkla gece uykuya dalmakta zorluk, sık uyanma, sabah dinlenmeden uyanma, gün içinde yorgunluk ve fiziksel olarak aktif olmadıklarında kolayca uykularının gelmesinden şikayetçi oluyorlar. Bu şikayetlerle davranış bozuklukları, devamsızlık, öğrenme güçlüğü ve akademik başarısızlık arasında bir ilişki bulunuyor.

Bu ilişkinin sebep-sonuç bağlantısı olup olmadığı, başka etkenlerin hem uyku hem davranışsal sorunların kökeninde olup olmadığı henüz tam anlaşılamamakla beraber, anne-babaların çocuklarının uyku sağlığına özen göstermeleri gerektiği açık. Son çalışmalar, beynin gece özellikle problem çözme konusunda yoğun çalıştığına işaret etmektedir. Bu nedenle uykusu az veya bölük pörçük kişilerde problemlerle başa çıkmanın zorlaştığı, depresyon ve davranış bozuklukları gibi sorunların yoğunlaştığı düşünülmektedir.

Sağlıklı bir uyku için dikkat edilmesi gereken genel kurallar şunlar:

Her sabah aynı saatte uyanarak biyolojik saatinizi koşullandırın
Öğleden sonra / okul sonrası şekerleme yaparsanız yarım saati aşmayın
Yatakta okumayın, TV seyretmeyin, telefonla konuşmayın, yemeyin
Öğleden sonraları sodalı içecekler kullanmayın
Yatağa aç gitmeyin ama akşam yemeklerini hafif yiyin, çok su içmeyin
Egzersizlerinizi yatmadan en az 5 saat önce yapın
Yatak odası sessiz, karanlık, yaklaşık 23-24 ısıda derece olsun
Yatmadan önce yoğun video oyunları, korku filmlerinden kaçının
Dertleri, sorunları, endişeleri yatağa taşımayın, olumlu düşünün
20 dakikada uyuyamazsanız kalkıp başka bir odaya geçin, uykunuz gelince yatağa dönün
Okul dışı aktiviteler çok zaman alıyorsa azaltmayı düşünün, ders için gece geç saatlere kadar çalışmanın kalıcı yararı olmadığını unutmayın
Uyku sorunları bir iki haftayı geçerse bunları gözlemleyin, not edin, doktorunuza veya bir uyku uzmanına danışın

Ergenlik yaşındaki gençlerin çoğunun özel telefon konuşmalarının gecenin geç saatlerine kaydırdıklarına, saat 02-03’e kadar yoğun telefon trafiği yaşadıklarına sıklıkla rastlıyoruz. Bu konuşmalar sadece uyku saatinden çalmamakta, içeriklerinin anlamı ve önemine bağlı olarak, uyuduktan sonra da uykunun kalitesini etkileyebilmektedir. Ebeveynlerin uyku saatleri konusunda tatlı-sert bir disiplin içinde olmaları, sınırları belirlemeleri ve ödünsüz uygulamaları gerekiyor. Ailedeki diğer erişkinlerin de bu konuda uyum içinde davranmaları şart. Unutmayın, küçük çocuklarınız sizin arkadaşlığınıza değil onlara güven ve huzur verici, dengeli bir disiplin uygulamanıza muhtaçlar.

Amerikan Hastanesi
Uyku Kliniği Bölüm Şefi
Dr. Sabri Derman