Genel SağlıkHABERLER

BEBEK VE ÇOCUKLARDA GÖZ TANSİYONU(GLOKOM)

“Glokom, göz içindeki sıvı basıncının görmeyi sağlayan göz sinirine zarar verebilecek düzeyde yüksek olmasıyla ortaya çıkan yaygın bir göz hastalığıdır. Tedavi edilmezse total görme kaybına yol açabilir. Erişkinde, özellikle de 40 yaş üzerinde en sık görülen geri dönüşü olmayan görme kaybı nedenlerinden biri olması nedeniyle önemli bir sağlık problemi olan glokom, erişkinlere nazaran çok daha az oranda görülmekle birlikte çocukluk döneminde de ortaya çıkabilen bir hastalıktır.”

KONJENİTAL GLOKOM

“Konjenital Glokom, 10 bin doğumda 5 bebekte ortaya çıkabilmektedir. Olguların % 75’inde her iki gözde birlikte görülmekte, erkeklerde kızlardan daha sık olarak yaklaşık % 65 oranında belirlenmektedir.”

Bebeklik ve çocukluk çağında en önemli olan glokom tipi, doğumda var olan ve göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanalların yapısal bozukluğu nedeniyle ortaya çıkan konjenital glokomdur. Konjenital glokom, genellikle doğumdan kısa süre sonra, büyük olasılıkla da en geç ilk bir yıl içerisinde tanısı konulabilen bir glokom tipi olmakla birlikte, daha ileri yaşlara kadar tanısı konulmamış ve önemli görme kaybı ortaya çıkmış olan olgular da görülebilmektedir. Çeşitli ülkelerde değişen oranlarda ortaya çıktığı rapor edilmekle birlikte yaklaşık 10 bin doğumda 5 bebekte ortaya çıkabilmektedir. Olguların % 75’inde her iki gözde birlikte görülmekte, erkeklerde kızlardan daha sık olarak yaklaşık % 65 oranında belirlenmektedir. Konjenital glokomun çok sık görülmeyen bir hastalık olmasına karşın çocuğun görmesi üzerinde yapabileceği kalıcı hasar bu hastalığın belirtilerinin bebeklik döneminde önemle göz önünde tutulmasını ve gözden kaçırılmamasını gerektirmektedir. Hastalığın önemli belirtileri arasında bebeklik döneminde normalden belirgin olarak büyük olan göz yapısı, aşırı göz sulanması, aşırı ışık hassasiyeti, gözün saydam kornea tabakasında bulanıklaşma veya beyazlaşma sayılabilir. Erken tanı ve tedavi bebeğin gelecekteki görme oranı üzerinde çok etkili olacağından ebeveynler bebeklerinde bu belirtilerin herhangi birini fark ettiklerinde hiç vakit geçirmeden uzman bir göz hekimine başvurmalıdırlar.

Konjenital glokomun klinikte tanısı, hastalığın yukarıda tarif edilen belirtilerinin biri ya da birden fazlası bulunan olgularda yapılacak detaylı bir göz muayenesi ve göz içi basıncının normal değerlerden (10-21 mmHg) yüksek ölçülmesi ile konulur.

Hastalığın tedavisinde amaç, tanı sonrası en kısa zamanda göz sinirinin yüksek basınçtan hasar görmesini ve görme kaybı oluşmasını önleyebilmek amacıyla göz içi basıncının normal düzeylere düşürülmesi ve bu düzeylerde tutulmasının sağlanabilmesidir. Konjenital glokomda bu amaçla seçilen esas tedavi yöntemi cerrahi tedavidir. Hastalıkta göz içi sıvısını dışarı boşaltan kanalların yapısal olarak bozuk olması nedeniyle gözde yüksek basınç oluştuğundan, cerrahi tedavide amaç göz içi sıvısının göz dışına boşalabileceği bir kanal oluşturmaktır. Cerrahi tedavi başarılı olduğu ve oluşturulan kanal göz içi sıvısının yeterli derecede dışarı boşalmasını sağladığı takdirde, hastalığın göz sinirine ve görmeye hasar vermesini önlemek mümkün olacaktır. Gerekli olan durumlarda cerrahi tedavinin tekrarlanabilmesi ve göz içi basıncını istenilen düzeyde tutabilmek için cerrahi tedaviye ek olarak göz içi basıncı düşürücü göz damlalarının kullanılması da başvurulacak yöntemler arasında sayılabilir. Konjenital glokomda erken dönemde tanı konulan ve tedavinin başarılı olduğu olgularda görme açısından iyi sonuçlar elde edilebilmesi mümkün olmaktadır.

VKV Amerikan Hastanesi
Göz Hastalıkları Kliniği Şefi
Doç.Dr. Osman Oram