Genel SağlıkHABERLER

“TÜRKİYE’DEKİ SAĞLIK SEKTÖRÜ BÜYÜK YARA ALACAK”

Özel Hastaneler Derneği Başkanı Muharrem Usta, “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 73 üncü maddesinde yapılan değişiklikle kamuya ait hastaneler dışında sözleşmeli özel sağlık kuruluşlarınca sunulan hizmete ek olarak alınabilecek ücretin Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 30 ile sınırlandırılması, sağlık sektörüne büyük zarar verecektir” diye konuştu.

Muharrem Usta, “Maliyet analizleri doğru yapılmadan alınan kararla yasalaşan sınırlandırma, ülkemizde ‘özel kamu hastaneleri’ dönemini başlatacaktır. Bu durum özel sağlık sektörünün hem kendi içinde hem de kamu ile yapmış olduğu rekabeti ortadan kaldırcaktır. Rekabetin ortadan kalmasıyla sağlık sisteminde son yıllarda hafızamızdan silinen kötü ve kalitesiz dönemin tekrar geri dönmesi kaçınılmaz olacaktır” dedi.

Bakanlar Kurulu’nun 29 Mayıs 2008 tarihli, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak alınabilecek ilave ücretin belirlenmesine ilişkin ekli kararın yürürlüğe konulmasına dair kararının Resmi Gazete’de dün yayımlanarak yürülüğe girdiğini hatırlatan OHSAD Başkanı Muharrem Usta, “Kanunda yapılan değişiklikle, vakıf ve özel sağlık kuruluşlarının SGK kapsamındaki hastalardan alacak ek katkı payının Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin en fazla yüzde 30’una kadar ilave ücret alabilecek” dedi.

Sağlık reformu kapsamında 2004 yılından beri sosyal güvenlik kurumlarının özel sektörden aldıkları hizmette fark uygulaması yapıldığını söyleyen Usta, “Kamu hastanelerinin yatırım, tıbbi cihaz, kira, doktor ve personel maaşları gibi sübvansiyonlarının olması nedeni ile SGK nın hizmet alımında kullandığı fiyat tarifesi kamu hastaneleri içindir. Aynı tarifenin özel hastanelere de kullanılması nedeni ile özel hastanelerin kamuda var olan sübvansiyonlara karşılık fark almaları serbest bırakılmıştır” dedi.

OHSAD Başkanı Muharrem Usta açıklamasını şöyle sürdürdü:

“50 bin metrekare kapalı alan ve 200 yataklı bir özel hastane aynı konumda hizmet veren bir kamu hastanesi ile kıyaslandığında yatırım (amortisman ve finansman) kira, kamu tarafından ödenen personel giderlerinin toplamından oluşan sübvansiyon yıllık 27 – 40 milyon YTL’dir. Böyle bir hastanenin yapabileceği maksimum cironun 70 milyon YTL olduğu düşünülürse özel hastanenin alacağı % 30’luk fark ile sübvansiyondan gelen açığını kapaması mümkün değildir.

Kamudaki sübvansiyonları dengelemek için özelin almış olduğu farkları minimize ederek oluşacak yükü SGK ya yükleyerek ve farkın alınmaması sonucu ortaya çıkacak olan sağlık tüketiminin artmasından gelecek bir başka yükü de SGK nın taşıyacağını düşünürsek SGK nın bunun altından kalkmasının mümkün olmadığı anlaşılır. Bu durum, var olan erken emeklilik felaketinden farklı bir şey olmayacaktır.”

“SGK , maliyet analizini dikkate almalı”

Muharrem Usta, “Maliye Bakanlığı tarafından başlatılan ve Yüksek Planlama Kurulu (YPK) tarafından onaylanan Maliyet Anali ziproje sonuçlanmıştır. Artık kamunun kendisinin yaptırmış olduğu bu projenin sonuçlarını uygulamaya koymasını beklemekteyiz” diye konuştu.

Kamu – özel hastaneler arasındaki maliyet analizleri ve maliyet farkının ortaya çıkarılması için Sağlık Bakanlığı, SGK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi tarafından ( HÜAP Projesi), başlatılmış olan projenin 3 yılı aşkın süredir devam ettiğini ve işin zorluğu nedeni ile ancak bitirilebildiğini ifade eden Usta, “Bu çalışma sonuçları ortaya çıkmış olup 50 hastanenin verilerini esas almıştır. Bu çalışmaya ait sonuçların bir an önce sektörle paylaşılması ve çağdaş bir çok ülkede uygulanmakta olan bu sistemin artık Türkiye’de de SGK tarafından dikkate alınması gerekir. Kamu ile anlaşma yapmak istemeyen özel hastanelerin SGK ile branş bazında anlaşma yapmasının ve bu hastanelerde tedavi olacak hastalara yazılan reçete bedellerinin SGK tarafından ödenmesinin önü açılmalıdır. Mevcut yasa değişikliği ile farkın % 30 ile sınırlandırılması , hastanelerin bütçe dengelerini altüst edecek olup gelir ve gider açısından ciddi bir sorun teşkil edecektir.Özel sektörün sunmuş olduğu maliyet analizleri de kesinlikle dikkate alınmamıştır” dedi.

Yeni fiyat tarifesi şart

“Bakanlar Kurulu kararında geçen Fiyat Tespit Komisyonunun belirleyeceği ücretlerin, kamu tarafından yürütülmekte olan HÜYAP maliyet analizi çalışmasının ortaya çıkmış olan sonuçları da dikkate alınarak şekillenmesi ve bu çerçevede yeni bir fiyat tarifesi hazırlaması gerekir” diyen OHSAD Başkanı Usta, “Yeni bir fiyat tarifesi hazırlanması gereğinin yasa metninde de bir zorunluluk olarak bulunduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bunlar dikkate alınmadan uygulanacak % 30 sınırlamasının hiç bir bilimsel temeli olmayacaktır” diye konuştu.

Yürürlüğe giren yasa değişikliğinde alınan katkı payının snırlandırılması ile katkı payı alımının yasaklamasının arasında anlamlı bir fark olmadığına değinen OHSAD Başkanı, “Fark ödemek kontrol etmek anlamına da geldiğinden yasa tasarısındaki durumun gerçekleşmesi halinde sağlık hizmet tüketimi olağanüstü artacaktır. Bu yükü SGK nın taşıması mümkün değildir. (Yaklaşık yıllık 3 – 4 milyar YTL lik ek yük ortaya çıkacaktır) Dolayısı ile % 30 gibi bir sınırlama sistemi çok zora sokacak olup, direk müdahale anlamına gelmektedir. Sağlık sektörüne büyük zarar verecektir” dedi.

Maliyet analizleri doğru yapılmadan yasalaşan sınırlandırmanın, ülkemizde ‘özel kamu hastaneleri’ni dönemini başlatacağı uyarısında bulunan Usta, “Bu durum özel sağlık sektörünün hem kendi içinde hem de kamu ile yapmış olduğu rekabeti ortadan kaldırcaktır. Rekabetin ortadan kalmasıyla sağlık sisteminde son yıllarda hafızamızdan silinen kötü dönemin tekrar geri dönmesi kaçınılmaz olacaktır” diye konuştu.