Genel SağlıkHABERLER

SOĞUK ALGINLIĞI: NELERE DİKKAT ETMELİ?

Mevsim değişiklikleri ve buna paralel ani sıcaklık değişiklikleri soguk algınlığı ve nezle şikayetlerini de beraberinde getiriyor. Soğuk algınlığı, üst solunum yollarında virüslerin neden olduğu bulaşıcı bir hastalık olarak tanımlanıyor. Soğuk algınlığından burun, boğaz, kulaklar, nefes borusu, ses telleri ve akciğerler etkilenebiliyor. En çok okul çağı çocuklarında görülen soğuk algınlığının sıklığı yaşla birlikte azalıyor. Soğuk algınlığı insanlarda virüslerin sebep olduğu en sık rastlanan hastalık olarak da biliniyor.

Soğuk algınlığına sebep olan virüsler yaygın ve sayıları 200’den fazla. Kişilerin direnci düştüğü zaman veya çok yoğun ve bulaşıcı virüslere maruz kalındığında enfeksiyon ortaya çıkıyor. Üşümek vücut direncini düşürdüğü için soğuk algınlığına zemin hazırlayabiliyor.

KBB Uzmanı Op. Dr. Ömer Cenker Ilıcalı, virüsün vücuda girmesi ile soğuk algınlığı bulgularının başlaması arasında üç gün kadar süren bir kuluçka dönemi olduğunu ve ilk belirtilerin genellikle halk arasında “kırıklık” olarak adlandırılan bu dönemde ortaya çıktığını belirtiyor. Op. Dr. Ilıcalı; “Soğuk algınlığının ilk belirtileri olan boğazda yanma hissi, burun akıntısı ve hapşırık bu süreçte ortaya çıkıyor. Başlangıçta su gibi olan burun akıntısı, bir süre sonra sarı-yeşil renkli ve koyu hale geliyor. Çocuklarda boğaz ağrısı, öksürük, baş ağrısı, ateş, halsizlik, kas ağrıları ve iştahsızlık da görülebiliyor” diyor. Op. Dr. Ilıcalı, bu dönemde vücudun savunma mücadelesinin desteklenmesi, bedenin korunması ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinin oldukça önemli olduğunu belirtiyor.

KBB Uzmanı Op. Dr. Ömer Cenker Ilıcalı, soğuk algınlığında vücut direncini artırmak için C vitamini takviyesinin kendini kanıtlamış bir destek tedavisi olarak kabul edildiğini belirterek, soğuk algınlığında sık görülen rahatsız edici bulgulardan olan baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı ve ateşin giderilmesinde aspirin ve parasetamol gibi ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçların kullanılabileceğini açıklıyor. Aynı zamanda uzmanlar antibiyotiklerin soğuk algınlığına etkisinin olmadığını, ancak soğuk algınlığına eklenen bakteriyel enfeksiyonların varlığında kullanılması gerektiğini belirtiyor.

Soğuk algınlığından korunmak için dikkat edilmesi gereken diğer noktalar ise vücudun bağışıklık sistemini güçlendirmek için düzenli egzersiz yapılması, bol vitaminli beslenme, yeterli miktarda sıvı alınması, virüsün ilk temas noktası olan ağız ve burun boşluğunun nemli tutulması ve ellerin sık sık sabunla yıkanması olarak öne çıkıyor.