Genel SağlıkHABERLER

SOĞUK VE KARLI HAVALARDA CİLDİNİZE ÖZEN GÖSTERİN

Kar yağışı, şiddetli rüzgar ve kuru hava… Kış aylarında cildimizi tehdit eden bu faktörlere karşı dikkatli olmak gerekiyor. Cilt sağlığımızı korumanın yolu da; soğuktan kendimizi sakınmanın yanısıra; düzenli bakım ve doğru beslenmeden geçiyor. Peki soğuk havalarda güzelliğin anahtarı cildimizi korumak için neler yapmak gerekiyor.

Etiler Memorial Tıp Merkezi Dermatoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Zerrin Baysal’la “Kış aylarında cilt bakımı” hakkında bilgi verdi.

Cildinize nem verin!

Ciltteki nem oranı özellikle mevsimsel geçişlerde çok önemlidir. Çünkü yazın cildimiz UV ışınlardan etkilenir ve kış geldiğinde; kararmış, bronzlaşmış, kurumuş ve kırışmış olur. Havaların giderek soğumasıyla birlikte cildin içerdiği su miktarı aniden düşer. Dolayısıyla normal zamanlarda kullandığımız cilt bakım ürünlerini değiştirmek gerekebilir. Mevsim normallerinde sadece su bazlı nemlendiriciler cildimiz için yeteli olabiliyorken, bu durumun ortadan kalkmasıyla artık yağ içeriği ve onarıcı özelliği yüksek olanları kullanmak gerekir.

Sıcak suya dikkat!

Kışın karlı ve soğuk havalarda, ısınmak amacıyla vücudun sıcak su ile yıkanması uygulaması son derece yanlıştır. Çok sıcak suyla yıkamak yüzü kurutup matlaştırıcı etki yapabilir. Sıcak su ile saç yıkanması ise saç kırılganlığını artırır; saçı kurutur, matlaştırır.

Islak saç ile dışarı çıkmayın

Islak saçla dışarı çıkarken unutulmaması gereken şey ıslak deriyle dışarı çıkılmasının zararlı olduğudur. Islak deri kuru ve soğuk hava ile temasta bulunursa deride hücreler arası suyun kaybına neden olur ve kurumalar gelişir.

Soğuk hava, damarların büzülmesine neden olarak derinin sağlıklı beslenmesini engeller. Bu da; soluk, mat ve kuru bir cilt oluşturur. Rüzgar ise hem soğuk havanın etkisini artırır hem de fiziksel travma ile egzema gelişimine neden olabilir.

Soğuk ve rüzgara karşı sadece atkı ve bere ile kamuflaj yapılmadan dışarı çıkılmamalıdır.

Sağlıklı bir cilt için bol bol havuç, kayısı ve domates

Vitamin ve mineraller cildimizi rahatlatır, deride daha parlak pürüzsüz bir görünüm sağlar. Bunu da deri altı dokusuna gerekli olan nemlenmeyi sağlayarak yapar. A, C, E vitaminleri ile taze havuç, kayısı ve domateste bolca bulunan Beta Karoten’i mümkün olduğunca çok tüketmek önemlidir. Bu vitaminlerin antioksidan değerleri çok yüksektir ve olumsuz hava koşullarının cilde verdiği zararlarla savaşıp cilt hasarlarını onarır. Ayrıca her zaman yediğimizden daha fazla taze meyve ve sebze yemeye gayret etmek gerekir.

Sadece yüzünüze değil vücudunuza da özen gösterin

Her zaman yüz cildimiz ilk planda düşünüldüğü için aslında gerçekten su kaybı yüksek olan vücut derimiz ihmal edilir. Soğuk havaların gelmesiyle vücudu kapatan kıyafetler tercih edildiğinden problemin varlığı da görülmez.

Oysa özellikle her gün banyo sonrasında mutlaka vücut nemlendiricileri sürülmelidir. Deri henüz nemliyken sürülmeleri daha başarılı sonuç verir. Nemlendirici krem ya da losyonlar gelişigüzel seçilmemeli, içeriklerine dikkat edilmeli, bu konuda Dermatoloji uzmanlarından yardım alınmalıdır. Özellikle vazelin, dimetikon, gliserin, linoleik asit, seramid gibi maddeleri içerenler tercih etmek gerekir.

Kış aylarında da güneş koruyucu ürün kullanmaya devam edin!

UV sebebiyle gelişmiş kırışıklıklar için acil önlem almak gerekir. Öncelikle şunun bilinmesi gerekir ki; sonbaharda da kış aylarında da güneş koruyucu ürünler kullanılmaya devam edilmelidir. Çünkü gün ışığının olduğu her mevsimde ve saatte cildimiz UV ışınlarına maruz kalır ve gittikçe yaşlanır. Yaşlanmış ya da kırışmış ciltler için antioksidan özellikleri olan gece kremleri, maske ürünleri ve de cildin kalınlığını azaltmaya yönelik tedavi yöntemleri tercih edilmelidir. Cilt kalınlığını azaltan en etkili tedavi yöntemi peeling tedavisidir ve bu tedavi mutlaka dermatologlar tarafından yapılan kimyasal peeling olmalıdır.

Kimyasal peeling sadece kırışıklıklara yönelik etkili bir yöntem değil, aynı zamanda güneş ışınlarıyla oluşmuş pigmantasyonları ve akneyi azaltıp, yüze canlı şeffaf bir görüntü sağlamak için ideal olan tedavi yöntemidir.

Her mevsim öncesi, cildimizi etkileyen hava koşullarına göre gerekli tıbbi ve kozmetik tedavi yöntemlerini uygulamak ve uygulatmak, hem oluşabilecek hasarları önler, hem de sürekli olarak sağlıklı ve genç bir cilde sahip olmamızı sağlar. Özellikle ani hava değişikliklerinde bilinçli hareket etmek gerekir.