Genel SağlıkHABERLER

KAN UYUŞMAZLIĞI TESTİNE DİKKAT!

Anne ve babanın kan grupları arasında uyumsuzluğun doğacak bebek için hayati tehlike içerdiğine dikkat çekildi.

Anne ve babanın kan grupları arasında uyumsuzluk demek olan “kan uyuşmazlığı”nın, doğacak bebekte kansızlık (anemi) ve bunun sonucu olarak kalp yetmezliğine neden olduğu öğrenildi.

İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirinin edindiği bilgilere göre, anne ve babanın kan gruplarının uyuşmaması doğacak bebekte kansızlık, kalp yetmezliği, hastalığın şiddetine ve yok edilen kan hücrelerinin miktarına bağlı olarak anne karnında ölüm de dahil olmak üzere pek çok kötü sonuç doğurabiliyor.

Anne karnındaki bebeğin, bu uyuşmazlıktan etkilenebilmesi için bebeğin kan grubu ile anneninkinin uyumsuz olması, bebeğin kanının anne kanı ile temas etmesi ve annenin bağışıklık sisteminin bu duruma cevap olarak antikor üretmesi gerekiyor. En sık rastlanılan uyumsuzluk Rh uygunsuzluğu. A, B, AB, ve O olmak üzere 4 gruba ayrılan kan gruplarının yanı sıra D faktörü adı verilen Rh faktörü, pozitif ya da negatif olabiliyor.

Baba Rh (+) ve anne Rh (-) iken eğer bebek de Rh (+) olursa bebeğin kanındaki bu Rh faktörü anne kanına geçiyor ve annenin bağışıklık sitemi Rh faktörünü ortadan kaldırmak için antikor adı verilen maddeler üretiyor. Bu nedenle ilk bebek durumdan etkilenmiyor ancak bir sonraki bebek eğer Rh (+) olursa anne kanındaki bu anti Rh’lar bebeğe geçebiliyor ve bebeğin kanında çökelmelere neden oluyor.

Rh uygunsuzluğundan sadece baba pozitif, anne negatif iken söz edilebiliyor. Baba negatif, anne pozitif ise uyuşmazlık önemini yitiriyor.

Bazı durumlarda ise anne ve bebek kanı doğumdan önce de temas edebiliyor. Bu temas, amniyosentez (gebelikte anne karnındaki bebeğin içinde bulunduğu sıvının iğne ile alınması), düşük ve gebelik sırasında fazla miktarda kanamalarla gerçekleşiyor. Bazen Rh(-) bir kadına hata ile Rh(+) kan verildiğinde de ortada gebelik yokken bile kadının kanında anti-Rh antikorlar bulunabiliyor ve ilk bebek uygunsuzluktan etkilenebiliyor.

Kan uyuşmazlığının teşhisi için hem anne hem de baba adayının kan grubunun bilinmesi önemli. Eğer anne Rh (+) ise babanın kan grubu önemini yitiriyor. Gebelik takibi esnasında annenin kanında normalde olmaması gereken anti-Rh aranıyor. Bu teste indirek coombs adı veriliyor. Doğum sonrası bebekte anneden geçen antikorların aranmasına ise direk coombs testi adı veriliyor. Bebeğin kan uyuşmazlığından etkilenip etkilenmediğini anlamak için ayrıca kordosentez de (anne karnından bir iğne ile girilerek bebeğin kordonundaki damardan ‘bebek kanı’ alanması) yapılabiliyor.

Kan uyuşmazlığının tedavisinde amaç annenin Rh pozitiflere karşı antikor oluşturmasını engellemek. Bu nedenle kan grubu Rh(-), eşi Rh(+) olan gebelere 28. haftada anti-D iğnesi yapılması gerekiyor. Bu ilaçlara halk arasında uyuşmazlık iğnesi adı veriliyor. Doğumdan sonra bebeğin kan grubu pozitif ise ilk 72 saat içinde yeniden anti-D yapılması gerekiyor. Benzer şekilde düşük, dış gebelik, kürtaj gibi durumlarda da müdahaleden hemen sonra anti-D yapılması gerekiyor. Tanısal amaçlı girişimler olan amniyosentez, kordosentez gibi işlemleri takiben anti-D yapılması gebeliğin sağlıklı devamı açısından son derece önemli görülüyor. (İHA)