Genel SağlıkHABERLER

ÇAĞIMIZIN HASTALIĞI MİGREN

Herkesin korkulu rüyasıdır migren. Doktorlar ise, stres ve ruhsal gerginliğin migreni tetiklediğini belirtiyor.

Migren hastalarının nöbetten 2 gün öncesine kadar tanımlanamayan bir huzursuzluk yaşadıklarını ve böylece nöbetin yaklaştığını anladıklarını belirten Dr. Gezdirici, “Bazen migren nöbeti ön belirti vermeden, beklenmedik bir anda, örneğin rahat bir uykudan sonra başlar. Ama genellikle ruhsal gerginlik ya da adet döneminin yaklaşması gibi hızlandırıcı etkenler vardır” diye konuştu.

Migrenden hemen önce yaşanan ve baş ağrısının başlayacağını gösteren “Aura” dönemi olduğunu anlatan Dr. Gezdirici, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hastaların çoğunda kısa bir süre için bir gözde görme alanını sınırlayan canlı bir ışık çizgisi belirir. Bu görme kusuru, başın karşı tarafında ağrı başlayınca ortadan kalkar. Ağrı şiddetli, zonklayıcı ve ilerleyici özelliktedir. Başlangıçta gözün üzerinde yoğunlaşır, sonra şakak bölgesine yayılır.

Migrenin tuttuğu baş yarısında deri duyarlığı artmıştır. Deriye dokunmak ya da en küçük baş hareketleri ağrıyı başlatabilir. Hasta ses ve ışığa karşı da aşırı duyarlılaşır. Bu nedenle sessiz ve karanlık bir ortam ister. İştah kesilir, bulantı, kusma ve halsizlik sık görülen öbür belirtilerdir. Migren nöbetlerinin süresi çok değişkendir. Kısa süreli nöbetler birkaç saatten 12-24 saate kadar, ağır migren nöbetleri ise birkaç gün sürebilir. Aşırı idrar çıkartılan hızlı bir çözülme dönemiyle nöbet biter.”

HASTALIĞIN TEDAVİSİ

Migrenin nedenlerinin ancak varsayımlarla açıklandığını, bugüne kadar yapılan gözlem ve deneylerin hastalıkla ilgili bilgilere doyurucu bir yorum getiremediğini vurgulayan Dr. Doğan Gezdirici, “Migren uzun zamandır damar ya da sinir sistemine bağlı bir hastalık olarak açıklanmaktadır. Damar sistemiyle ilgili olduğu varsayımı önceleri daha çok benimsenmiştir. Ama son zamanlarda sinir sistemine bağlı olduğu görüşü yaygınlaşmaktadır. Migrenin oluşum sürecinde kişisel bir yatkınlık ya da eğilim ve kalıtsal etkenlere bağlı ağrı eşiği düşüldüğü de önemlidir. Bu nedenle birçok olguda migren nöbetini önceden tahmin etmek tümüyle olanaksızdır. Çok çeşitli etkenler nöbeti başlatabilir. Heyecan, bedensel veya da zihinsel yorgunluk, güneşte kalma, kapalı ortam, sigara dumanı, ani hareket, iklim değişildiği, gürültü, alışkanlıklarda değişiklik ve bazı besinler etken olabilir” diye konuştu.

Migrende belirtilere yönelik ve koruyucu olmak üzere iki çeşit tedavi uygulandığını ifade eden Dahiliye uzmanı Dr. Gezdirici, tedavinin, aralıklı olarak baş ağrısı çeken, nöbet sayısı ayda ikiyi bulmayan, her gün ilaç kullanmak istemeyen hastalar için uygun olduğunu belirtti. Koruyucu migren tedavisinde kullanılan birçok ilaç olduğunu söyleyen Dr. Gezdirici, ilaçların hastanın biyolojik ve davranışsal özelliklerine de bağlı olarak seçildiğini sözlerine ekledi.