HAREKETLİ YAŞAM HASTALIKTAN KORUYOR
Teknolojik gelişmenin sonucu artan hareketsiz yaşam, sigara ve alkol kullanımı gibi olumsuzluklarla birlikte ciddi bir toplum sağlığı sorunu haline geliyor.
Yrd. Doç. Dr. Muhsin Hazar, hareketli yaşamın bireysel bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan koruma sağladığını belirterek, spora, egzersize önem veren ve hareketli yaşamı benimseyen toplumların sağlık harcamasının, hareketsiz toplumlara oranla daha az olduğunu kaydetti.
Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu (BESYO) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Muhsin Hazar, teknolojik gelişmeyle beraber işleyen insanların yerini işleyen makinelerin aldığını belirterek, “Hareket etmek üzere programlanmış bir varlık olan insan, hareket ettiği sürece sağlıklıdır” dedi.
Günümüzde herkesin az ya da çok hareketsiz yaşamın esiri olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Hazar, kalp-damar hastalıklar başta olmak üzere, pek çok sağlık sorununun, insanların yeterince hareketli olmamalarından, spora ve egzersize zaman ayırmamalarından kaynaklandığını vurguladı. Birinci kattaki işyeri için asansör bekleyen, 100-200 metrelik mesafeye otomobille giden, boş zamanını koltuğuna gömülüp televizyon izleyerek geçiren insanların sağlıklı kalmasının olanaksız olduğuna dikkati çeken Yrd. Doç. Dr. Hazar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Kentteki insanların tanık olabildiğimiz tek hareketli anı, duraktan kalkmakta olan dolmuş ya da otobüse yetişmek için koşmasıdır. Kentlerde, sabah evdekilerle vedalaşıp kendini asansöre atan asansörden inip otomobiline binen, tekrar asansöre binip işyerine çıkıp masasına oturan ve akşam bunu tersine yineleyen insan tipi çoğunlukta. Bu yaşam tarzı, insanın solunum ve sindirim sistemlerinin fonksiyonlarını gerektiği gibi yerine getirebilmesi için hareketli bir yaşam sürmesi gerektiği gerçeğiyle bağdaşmıyor.”
HALK SAĞLIĞI SORUNU
Yrd. Doç. Dr. Hazar, hareketsiz yaşamın, hava kirliliği, sigara ve alkol kullanımı gibi diğer bazı olumsuzluklarla birlikte düşünüldüğünde en ciddi ve en yaygın toplum sağlığı sorunu olduğunu savundu. Hareketli yaşamın, en etkili koruyucu hekimlik uygulaması olduğunu, bireyin bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan korunma sağladığını ifade eden Yrd.Doç.Dr. Hazar, şöyle dedi:
“Hareketli yaşamı benimseyen toplumların yaptığı sağlık harcaması, hareketsiz yaşayan toplumlarınkine oranla çok daha az. Ülkelerin tanıtımı açısından büyük önem taşıyan uluslararası sportif başarılar, spora ve egzersize önem veren toplumların bireyleri tarafından elde edilmekte.”
