Genel SağlıkHABERLER

FARE TUTAN ELLERİN SORUNU

Bilgisayar kullanımının artması ile daha da yaygınlaşan “Karpal Tünel Sendromu”, sürekli olarak klavye ve fare kullanımının yol açabildiği, bileğin iç kısmının masaya teması ile karpal tünelin baskıya uğraması sonucunda oluşabilen bir sendrom.

Bilgisayar kullanımının artması ile daha da yaygınlaşan “Karpal Tünel Sendromu”, sürekli olarak klavye ve fare kullanımının yol açabildiği, bileğin iç kısmının masaya teması ile karpal tünelin baskıya uğraması sonucunda oluşabilen bir sendrom.

Bilekte medial sinir sıkışması olarak da bilinen “Karpal Tünel Sendromu”, genellikle elin ortasında bulunan median sinirin bası altında kalması sonucu ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlükle kendini gösteriyor.

Median sinir normal olarak başparmağın iç taraf yüzeyel duyusunu, işaret parmağın, orta parmağın ve yüzük parmağında duyusunu taşır. Bu sinir bileğimizde Karpal Tünel olarak bilinen küçük bir kanaldan geçerek dağılır. Bu yüzden hastalıkta bu kanalın adı ile anılır.

Bu rahatsızlığın ilk başlangıç şekli, özellikle hanımlarda hamur yoğurmak, elde çamaşır yıkamak, el işi yaparken veya daktilo, bilgisayar tuşlarına basarken yani el bileğini kullanarak yapılan hareketli işlerde uyuşukluğun meydana gelmesi ve özellikle ilk üç parmakta elektrik çarpar gibi bir elektriklenmenin hissedilmesi şeklinde olur. Karpal Tünel Sendromu’nda hastalar genellikle geceleri ağrıların artmasından ve yanma tarzı bir acının kişiyi uykudan uyandıracak kadar fazla olmasından şikayet ederler. Tabiki bu durum hastalığın ilerlemesi ile doğru orantılı olarak farklılık arz eder.

KARPAL TÜNEL SENDROMU’NA KİMLERDE RASTLANIR?

Genellikle 40 – 50 yaş arası hanımlarda daha sık görülür. Gerek iş icabı, gerek hobi olarak el bileğiyle tekrarlayan işlerle meşgul olanlar bu sendromun kurbanları olabilirler. Örnekleme yaparsak marangozlar, fırça kullanarakboya veya resim yapanlar, tenis oynayanlar, elleriyle sıklıkla bulaşık yıkayanlar, şöförler ve benzeri şekilde el bileğini tekrarlayan hareketlerle meşgul olanları sayabiliriz. En sık olarak erkeklerde kasaplık mesleği ile uğraşanlarda görülmektedir. Hanımlarda hamilelik sırasında görülür. Bu durum geçicidir. Doğumu müteakiben birkaç hafta içerisinde normale döner. Ayrıca hipotiroidi olan kişilerde de geçici olarak rastlanabilir. Karpal Tünel Sendromu’nun meydana gelmesinde bazı başka hastalıklarında rolü vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Romotoid artirit, damar anomalileri, Tendonitis, Şişmanlık, Periferik sinir tümörleri veya kistleri ve yaşlılık gibi. Çok ileri yaşlarda ise dejeneratif eklem hastalığına bağlı olarak benzer şikayetler ortaya çıkar. Bu rahatsızlığa osteoartritis denir. Ayrıca alkol alanlarda, şeker hastalığı ve damarsal hastalıklarında normal durumlardan daha sık görülebilir.

KARPAL TÜNEL SENDROMU’NUN NEDENLERİ NELERDİR?

El bileğinde tekrarlayan küçük travmalar bir band şeklinde Median sinirin üzerini örten karpal ligaman üzerinde skar dokusu oluşturarak bu ligamanın kalınlaşmasına neden olurlar.Bu durumda kalınlaşan bu doku median sinir üzerine bası yapar. Bu bası sonucu sinir giderek incelir, duyu iletim özelliğini kaybeder ve sinir dokusunun ölümüne yol açar. Bu sinir dokusunun ölümü bu sinirin innerve ettiği kas dokularında atrofiye neden olur. Dolayısıyla parmaklarda ve ellerde güçsüzlük bir bulgu olarak ortaya çıkar. Geç kalınan durumlarda yani zamanında tanı konulamayıp aradan aylar geçmiş ise tedaviye rağmen sinirdeki bu ileri derecedeki harabiyet irreversibl yani kalıcı olabilmektedir.

TEŞHİS NASIL KONULUR?

Hastanın şikayetlerini anlatmasıyla klasik olarak teşhis konulabilir. Çünkü tipik bir öyküleri vardır; bunlar zaman zaman gelip geçici fakat genellikle giderek artan ilk üç parmağın yarısında uyuşukluk, ellerini biraz sallamak suretiyle geçen gece ağrıları, ilk yani başparmağa ait kaslarda erimeyi takip eden zamanlarda güçsüzlük. El ve kollarda uyuşukluk, ağrı. kuvvet kaybı vardır. Hastanın muayenesi ile bu klasik şikayetler doğrulanır. İlave olarak el bileğinde karpal ligamanın bulunduğu yere refleks çekici ile vurulduğunda, hasta el parmaklarında elektrik çarpma yani bir şok benzeri bir yanıt alınır. Bu Tinel’s Sing olarak bilinir. EMG testi ile % 90 oranında kesin tanı konulabilir. Bazen hastalığın başlangıç döneminde, hastalar şiddetli ağrıdan şikayetçi olsalar bile EMG testi normal çıkabilir. Bu testin müsbet bir bulgu verebilmesi için hastalığın başlangıcından itibaren en az 1 – 6 ay bir süre geçmesi gerekir.

KARPAL TÜNEL SENDROMU NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Tedavide esas olan Karpal tünelin sertleşebilmesidir. Bu da cerrahi olarak ligaman kesilerek median sinir üzerindeki bası ortadan kaldırılır.

Konservatif Tedavi:

Ancak orta veya hafif derecedeki ağrı ve uyuşukluk varsa konservatif tedavi denenebilir.Bu da geceleri elin yüksek bir yere konularak istirahata sevk edilmesi yanı sıra analjezik etkili antienflamatuar ve yanında yararının tartışıldığı özellikle içerisinde B6 vitamini bulunan B kompleks vitaminleri verilir. El ve kolundaki ağrı nedeni ile el bileğini sıkıca saran kişiler farkında olmadan sinire daha çok bası yaparak hastalığın daha hızla ilerlemesine bilinçsizce katkıda bulunmuş olurlar. Böylece daha kısa sürede adale erimesi gelişir. Gece ağrıları daha da artar. Orta derecede rahatsız olanlarda lokal olarak steroid enjeksiyonu tanımlanmıştır. Bu ağrının geçmesinde oldukça etkilidir. Ancak sinir üzerindeki bası devam ettiğinden sinir harabiyeti gün geçtikçe artar. Bundan dolayı da yanıltıcı tedavi olabilir.

Cerrahi Tedavi:

İlaç tedavisi ile şikayetleri geçmeyen hastalara daha fazla zaman geçirmeden yani sinir harabiyeti daha fazla artmadan cerrahi tedaviye alınmalıdır. Cerrahi olarak sinir üzerindeki bası ortadan kalktığında sinir üzerindeki harabiyette daha fazla ilerlemeden duracaktır ve nöral fonksiyonda anlamlı iyileşme süratle görülecektir. İnsizyon elin orta hattında el kıvrım çizgileri arasında yapılmalıdır. Kesi kosmetik olmalı yaklaşık 1 – 1.5 cm boyunda yeterlidir. Bu cerrahi müdahale için hastanın hastanede yatması gerekmez. Ayaktan gelen bir hastada lokal anestezi ile o bölge uyuşturulur. Kısa süre içerisinde median sinirin üzerindeki karpal ligaman kesilerek sinir serbestleştirilmiş olur. Bu müdahale klasik olarak yapıldığında biraz büyükçe kesi yapılır. Ancak günümüzde ameliyat mikroskobu yada maliyet gözönüne alınmazsa alınmazsa endoskobik yöntemlerle daha küçük bir insizyonla daha az ağrılı bu işlem gerçekleştirilmektedir. Bu aynı zamanda dikişsiz olmakta yada cilt estetik olarak kapatılmakta ve hasta zahmetsiz olarak evine gönderilmektedir.

POSTOPERATİF TAKİP

Genel olarak ameliyatı takip eden ilk iki gün eli istirahat ettirmeli ve yüksek bir yerde tutmalıdır. Bandaj ertesi günü kaldırılmalı ve insizyon yeri betadine veya batticon ile temizlenerek temiz tutulmalıdır. Daha sonra üzerini açık bırakıp havalandırılmalıdır.

Müdahale yeri kuru olarak muhafaza edilmeli, su sabun değdirmemeye çalışılmalıdır. Komplikasyon nadiren oluşur. Eğer vak’a çok geç gelmiş ve sinirdeki harabiyet çok ileri derecede ise uyuşukluk ve ağrı bir süre devam edebilir. Zaten günümüzde bu işlem mikroşirürjikal endoskopik olarak yapılmakta olup muhtemel komplikasyonlar görülmemektedir. Ameliyat gecesinden itibaren nazik olarak eksersizlere başlanmalı, her bir parmağı ayrı ayrı oynatmalı ve yavaşça yumruk yapmalıdır.

İYİLEŞME
Hastalar normal aktivitelerine 10 gün ile 3 hafta arasında dönebilirler. Periferik sinirler yaklaşık olarak her ay 1 cm kadar bir iyileşme gösterirler. Bundan dolayı sinirin harabiyet derecesine göre cerrahi müdahale sonrası iyileşme 6 ay ile 2 yıl arasında değişir. Geç kalındığında parmak kaslarında atrofi gelişmiş ise bu durum tekrar eski halini alması oldukça zordur. Yinede parmaklarındaki kuvvet kas erimesine rağmen eski gücüne kavuşabilir. Üç ay sonra tenis oynayabilir. Fakat yinede el bileği kuvveti harcayacağı durumlarda bileklik kullanılması tavsiye edilir.