ÖdevlerSAĞLIK EĞİTİMİ

RİSKLİ GEBELİKLERDE GENETİK VE SOSYAL FAKTÖRLERİN ETKİSİ

Özet

Anne, fetus veya yenidoğanın doğum öncesi veya doğum sonrası dönemde morbidite veya mortabite açısından riskinin arttığı veya artabileceği durumlarda riskli gebelik denilmektedir. Bu riski arttıran sebepler arasında genetik ve sosyal çevreninde etkisi vardır. Bunlar arasında, kızamıkçık ve stomegalovirüs gibi virüsler, radyasyon, talidomid, aminoprotein, antiepileptikler, antipsikotikler ve anksiyete önleyici bileşikler gibi ilaçlar, PCP, sigara ve alkol gibi toplumsal ilaçlar, dietilstilbestrol gibi hormonlar, meternol diabet, trizomi 21 (Down sendromu) gibi kromozol anomaliler yer alır. Terotojenlerin etkileri meternol ve fetal genotip ajanla karşılaştığı sırada gelişim çevresine ve ajanın dozuna ve karşılaşmanın süresine bağlıdır.

Doğumsal defektlerin çoğu önlenebilir fakat bu var olan risklerin doktorlar ve çocuk doğurma yaşındaki kadınlar tarafından bilinmesine dayanır. Bu yüzden iyi bir antenatal bakım olan gebelerin risk faktörlerinin belirlenmesi daha kolay olur.

Bu yüzyılın başlarında doğum sırasında ve sonrasında hayatını kaybeden anne ve bebekleri duymak oldukça sık rastlanan bir olaydı. O dönemde obstetrik açıdan birinci amaç anneyi yaşatabilmekti. Geniş teknoloji ve problemlerin anlaşılıp zamanında çözümlenmesi ile meternal mortalite 100.000 canlı doğumda iki haneli rakamlarla ifade edilecek kadar azalmıştır (100.000 de 54 anne ölüm hızı).

1. KROMOZOMAL VE GENETİK FAKTÖRLER

Kromozom anormallikleri sayısal veya yapısal olabilir ve konjenital malformosyonların ve sponton düşüklerin önemli bir nedenini teşkil eder.1

Sayısal anormallikler: Normalde insan somatik hücreleri 46 gametlerde 23 kromozom içerir. Normal somatik hücreler diploid veya 2n, normal gametlerde hoploid veya n’dir.(1) Bunlar;

Trizomi 21 (Down Sendromu): 21. kromozom çiftinin trizomol klinikte Down sendromu diye bilinir. Gözlerin üst göz kapaklarının kısalığıyla ilgili özel çekikliği, bunun kökünün basıklığı, el parmaklarının küt ve kısa olmalarıyla birlikte el ayalarındaki yatay çizgilerin tek gelişmeleri, değişebilen derecelerdeki zeka ve gelişme geriliği gibi tanımlayıcı belirtiler bir arada gözlemlenebilirler. Kırk yaşını aşan kadınların gebeliklerinde down sendromu çocukların sayıları birden artar.(2)

Trizomi 18: Bu tip kromozom düzeyine sahip olan hastalar, zeka geriliği, konjenital kalp defektleri, düşük kulak, el ve parmakların fleksiyonu gibi belirgin klinik özelliklerle karakterizedir. Bu anomalinin sıklığı 5000 doğumda 1’dir. Bebekler genelde 2 ay içinde ölürler.(1)

Trizomi 13: bu sendromun ana elemanları konjenital kalp anomalileri, sağırlık, yarık damak ve dudak, mikraftalmi, anoftalmi ve koloboma gibi göz defektleridir. Bu anomoli 15.000 yeni doğanda 1 görülür. Bebeklerin çoğu 3 ay içinde ölür.(1)

Cinsiyet kromozomlarının sayı sapmalarından çeşitli gelişme bozuklukları bir arada ortaya çıkabilir.

Tek x kromozomu olan bireylerin fenotipi kadındır. Ovaryumları gelişemediğinden bütünüyle kısır olurlar. Boyunlarının iki yanında özel deri katlantılarından hemen tanınan bu kişiler TURNER SENDROMLU olarak bilinirler. Zeka düzeyleri genel ortalamayı tutar.

Üç tane x kromozomu olan kadınlar Tripi x sendromlu diye adlandırılırlar (Süper dişiler). Bütünüyle kısır olan bu kişilerin zekaları geridir.

xxy cinsiyet kromozomları olanların fenotipi erkektir. Testisleri kıvrıntılı tohum borucuklarının duvarlarında hiç tohum hücresi gelişmediğinden bütünüyle kısır kişilerdir. Boyları ve tarafları genel ortalamaya oranla uzundur. Zeka gelişimleri doğandır. Kliniklerde Klinefelter sendromlu diye bilinirler.(2)

yapısal kromozom anormallikleri bir veya daha fazla kromozomun kırılmaları sonucu ortaya çıkar. En çok görülenler:

Kedi Miyavlaması Sendromu (sri du chat sendromu): beşinci otozom çiftindeki kromozomlardan birinin kısa kollarından bir tanesinde eksiklik olduğunda, fetus küçük başlı ve ileri kalp damar bozukluğu olarak doğar.

Akondrodistroplazi: Kromozomlardaki genlerin bozulmayla sonuçlanan değişmeleri sürecinden sonra yapılarından yitmeler ya da işlemlerinden sapmalar olur. Bireyde kemik uzaması erkenden durur. Kısa boylu, başları küçük, göğüsleri çökük, üst bel bölgesi öne doğru göçük olarak gelişirler.(2)

2. HORMONAL FAKTÖRLER

Adrojenik ajanlar: Bu ajanlar klitoris hipertrofisi ile birlikte çeşitli derecelerde labioskrotal kıvrım füzyonundan ibarettir.

Dietilstilbestrol: kadın ve erkek üreme organlarında kongenital malformasyon yapmaktadır.

Oral Kontroseptiller: Östrojen ve progesteron düşük terotojenik etkiye sahiptir.

Kortizol: birçok hayvan deneylerinde gebelikte kortizol kullanıldığında yenidoğanda yarık damak görülmüştür.(1)

3. MATERNAL HASTALIK FAKTÖRLERİ

Kalp hastalığı : Doğurgan yaştaki kalp hastalığı olan kadınların %80’inde kronik romatizmal kalp hastalığı, %15’inde konjenital kalp defektlenme rastlanmaktadır. Bu gebelerde motalite artışının yanı sıra ölü doğum ve 1466 hızında yaklaşık iki kat artmıştır. (3.4.)

Pulmoner Hastalık: Bronşial astım en sık görülen pulmoner hastalıktır. Gebeliğin hastalığın seyrine etkisi yoktur. Ancak astmolı gebelelrde preterm eylem, 1466 ve fetol ölüm normal populasyondan daha sık görülür.(3)

Diabet: Gebeliğin sorunlu geçmesini sağlar ve maternol mortolize hızı yükselir.(3)

Renal ve Üriner Sistem hastalığı: Tüm renal ve üriner sistem hastalıkları preterm eylem, 1466 ve fetal ölüm görülme riski artar. Ayrıca anemi ve böbrek fonksiyonlarında hem amede hem fetuste gerileme olur.(3)

Gastrointestinal Sistem Hastalığı: Genellikle risk oluşturmaz. Tek istisna appendisittir. Gebelikte peritonik gelişirse obortus ve preterm doğum hızı artar. Akut viral hepatik geçirenlerden anneden bebeğe virüs bulaşması yüksektir.(3)

Hematolojik Hastalıklar: Demir, folik asit ve vitamin B12 eksikliğine ve orak hücreli anemilere bağlı olarak, düşük doğum ağırlığının, premotürenin, perinotol ve neonatal ölümlerin, 1466 arttırmaktadır.(3.4.5.)

Nörolojik ve Psikiyatrik Hastalıklar: Epileptik kadınlarda konjenital molformasyon hızı üç kat; preaklemsi, preterm doğum, 1466 ve perinatal mortalite 2,3 kat daha fazla olarak gözlenmektedir. Psikiyatrik sorunlar gebelik seyrinde değişiklik yapmamaktadır. Ancak bu hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçlar terotejenik olabilmektedir.(3).

İnfeksiyon Hastalıklar: Gebe kadın ve bebeği infeksiyon hastalıklarına karşı çok duyarlıdır. Herpes zortes, rubella, stomegalovirüs gibi virüsler majör konjenital malformasyonlara yol açarlar. Toksoplozmozis gibi paraziter hastalıklar konjenital infeksiyonlara neden olabilirler.

Cinsel yolla bulaşan infeksiyonlardan sifiliz konjenital infeksiyonlara gonore preterm doğuma, korioamnionite, posportum infeksiyonlara ve yenidoğanda göz infeksiyonuna, klamidyal infeksiyonlar preterm doğuma, erken membran rübtürü ve perinatal mortalite artışına; herpes virüs imfeksiyonları abartus, preterm eylem riski ve konjenital herpetik infeksiyon riskine yol açmaktadır.(1.2.3.4.)

4. ALKOL ve SİGARA KULLANIMI

Gebelikte alkol ve sigara kullananlarda zararlı maddeler plasanta yolu ile fetusa geçmektedir. Yapılan araştırmalarda alkolün abortuslara, erken doğumlara ve infrauterin ölümlere sebep olduğunu göstermiştir.

Fazla sigara içen gebelerde abortusların ve erken doğumların meydana geldiği görülmüştür.(5)

5.

Diğer çevresel faktörlerde gebeliği riske atmaktadır. Çevre kirliliği, çevre gürültüsü, stres, ekonomik sorunlar, aile yapısı, anne yaşı, meslek, babanın yaşı, mesleği, radyasyona maruz kalma, yaşanan iklim, coğrafi konum vs….(1.2.3.4.5)

İnsanlarda Malformasyona Neden Olan Teretojenler

Teratojen Konjenital Malformasyon

İnfeksiyon Ajanları

Kızamıkçık Katarakt, glokom, kalp defektleri, sağırlık

Sitomegalovirüs Mikrosefali, körlük, mental retardasyon

Herpes virus simpleks Mikroftalmi, mikrosefali, retinal displazi

Suçiçeği Ekstremite hipoplazisi, mental retardasyon, kas atrofisi

HIV Mikrosefali, gelişme geriliği

Toksoplazma Hidrosefali, serebralkalsifikasyon, mikroftalmi

Sifiliz Mental retardasyon, sağırlık

Fiziksel Ajanlar

Radyasyon Mikrosefali, spina bifida, yarık damak, ekstremite defektleri

Hipertermi Anensefali

Kimyasal ajanlar

Talidomid Ekstremite defektleri, kalp malformasyonları

Aminopterin Anensefali, hidrosefali, yarık dudak ve damak

Difenilhidantoinf Fetal hidantoin sendromu: Yüz defekleri ve mental retardasyon

Valproik asit Nöral tüp defektleri, kalp, kranifasial ve ekstremite anomalleri

Trimetadion Yarık damak, kalp defektleri, ürogenital ve iskelet anomalleri

Lityum Kalp malformasyonu

Amfetamin Yarık dudak ve damak, kalp defektleri

Warfarin Kondrodisplazi, mikrosefali

ACE inhibitörleri Gelişme geriliği, fetus ölümü

LSD Ekstremite ve santral sinir sistemi defektlerif

Kokain Gelişme geriliği, mikrosefali, davranış bozuklukları, gastrosizis

Alkol Fetal alkol sendromu, kısa palpebral fissür, maksiller hipoplazi, kalp defektleri

Isotretinoin Vitamin A embriyopatisi: Küçük anormal şekilli kulak, mandibüler hipoplazi,

(Vitamin A) Yarık damak, kalp defektleri

Organik civa Serebral palsi benzeri nörolojik semptomlar

Kurşun Gelişme geriliği, nörolojik bozukluklar

Hormonlar

Androgenik ajanlar

(efisteron, noretisteron) Kız genital organ maskülinizasyonu: Labial foüzyon, klitoris hipertrofisi

Dietilstilbestrol Uterus, Fallop tüpü v eüst vajen malformasyonları; vajinal kanser; testis malformasyonları

Maternal diabet Çeşitli malformasyonlar; en sık kalp ve nöral tüp defektleri

Anlatılan bu risk faktörlerinin çocuk üzerinde meydana getirdiği konjenital malformasyonları toplu olarak Tablo 1’de (1) üstteki şekilde gösterilmiştir.

Sonuç olarak, bu belirtmiş olduğumuz teratojen olan, infeksiyon ajanlar, fiziksel ajanlar, kimyasal ajanlar, hormonlar, metarnal hastalıklar, kromozomal anamaliler konjenital malformasyonları oluşturmaktadır. Ebe, hemşire, doktor veya herhangi bir sağlık üyesi bu tür faktörleri iyi takip etmeli, anne ve fetusu korumalıdır. Bu yüzden gebeye sağlıklı bir antenatal bakım verilmelidir.

KAYNAKLAR

1. SADLER T.W. Medikal Embriyoloji, Karjenital Malformasyonlar, Prof. Dr. Can Başaklar, Ankara, Palme Yayıncılık, 1997, s. 118-135.
2. TEKELİOĞLU,, M., İnsanın Üremesi ve Gelişmesi, Hekimlik Embriyolojisi, Ankara, Dumat Yayıncılık, 1995, s. 157,169.
3. KİNİŞÇİ Göksin, DURUKAN Üstay, AHYAN Gürkan Derelioğlu, Kadın Sağlığı ve Doğum Bilgisi, Ankara, Güneş Kitabevi, 1996, s. 319-331.
4. TAŞKIN, L., Doğum ve Kadın Sağlığı Hemşireliği, III. Baskı, Ankara, 2000, s. 155-1999.
5. ÇANGA, Ş.-Önder,İ., PROPETÖTİK (Kadın Doğum), IV. Baskı, Yargıcıoğlu Matbaası, Ankara, 1977, s. 218.

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEK OKULU EBELİK BÖLÜMÜ

RİSKLİ GEBELİKLERDE GENETİK VE SOSYAL FAKTÖRLERİN ETKİSİ

HAZIRLAYANLAR:MERAL YÖNTEM, HİLAL KAPÇI