AraştırmalarSAĞLIK EĞİTİMİ

ÇALIŞAN ÇOCUKLARA YÖNELİK REHBERLİK HİZMETLERİ

Yrd.Doç. Dr. Nezih VAROL
Arş.Gör.Sibel SONMAZ
Erdoğan KARABAYIR

Giriş

Çalışan Çocuk, sosyo-ekonomik konumları gereği esnaf ve sanatkarlar yanında, sanayii iş kolunda, tarım sektöründe, marjinal çalışma alanlarında maddi kazanç elde etmek ya da meslek edinmek amacıyla üretime katılan, 18 yaş ve altındaki kimselerdir.
Çocukların çalıştırılması dünyanın her yerinde varolan bir olgu iken en çok gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülmektedir. Çocukların çalıştırılmasının sebepleri arasında eğitimin de olması önemli bir paradokstur. Okul masrafları karşılanamadığı için okuldan ayrılmak zorunda kalan çocuk en önemli hakkından yararlanamıyor demektir. Eğitim, hangi şartlar içinde yaşıyorsa yaşasın her çocuğun sahip olması gereken bir haktır. Devletin görevi eğitimi, zorunlu hale getirmek ve her çocuğun yararlanabileceği şekilde, aileyi ekonomik olarak sıkıntıya sokmadan sunmaktır.
Pek çok kültürde çocuğun küçük yaşta çalışma hayatına sokulmasında genç yaşta sorumluluk kazandırma kaygıları yer almaktadır.2 Oysa ki çocuklara sorumluluk bilincini aşılamanın en etkili yollarından biri de eğitimdir. Çocuğa sorumluluk kazandırmak için onu eğitimden uzaklaştırmak kabul edilemez bir durumdur. Burada ayrıca sorgulanması gereken bir sebep de eğitimin etkinliği ve veriliş tarzıdır. Çünkü DİE verileri, çalışan çocukların % 20’ sinin okula ilgi duymama nedeniyle eğitimden uzaklaştıklarını göstermektedir.

PROBLEM

Çocukları çalışmaya hayatına iten sebepler sadece ekonomik değildir. Yapılan bir çok çalışma bu sebepleri değişik kategoriler altında toplamıştır. Sebep her ne olursa olsun “çocuk işçiliği”, “çalışan çocuklar” bir gerçektir.
Kısa vadede çocukları çalışma hayatından uzaklaştırmanın mümkün olmadığı kabul edilen bir durumdur. Bu nedenle, en önemli gelişme yıllarını çalışma hayatı içinde geçiren, bir çok sektör içinde aktif olarak varolan ve bulundukları sektörün risklerini üzerlerine alan çocuklar için neler yapılması gerektiği üzerinde durulmalıdır.

AMAÇ

Bu çalışma, eğitim hayatından uzakta oldukları için yararlanamadıkları rehberlik hizmetlerinin, sanayide çalışan çocuklara entegrasyonunu sağlamak amacıyla yapılmıştır. Formal alanda her türlü çocuk için rehberlik hizmetleri düşünülmüş ve planlanmıştır. Okul öncesi, ilk öğretim, orta öğretim, yüksek öğretim ve özel eğitime ihtiyacı olan engelli çocuklara çağdaş rehberlik sistemi içinde yer verilmiştir. Fakat informal hayattaki çalışan çocuklar için böyle bir rehberlik hizmeti planlandığına rastlanmamıştır. Böyle bir çalışma ilk olması bakımından önemlidir.
Rehberlik Nedir?
Bireyin yeterlilikleri ve yetenekleriyle en üst düzeyde gelişerek gereksinimlerini doyurmasında, benliğine uygun rol kavramları geliştirmesinde, çevreye uyum sağlamasında, problem çözme, bilgi ve becerisi kazanmasında, anlamlı ve mutlu bir yaşam sürdürmesinde, profesyonel kimselerce yapılan bilimsel ve sistematik yardım sürecidir.

Neden Çalışan Çocuklara Rehberlik

Çağdaş toplumların benimsediği demokratik yaşama biçimi, rehberliği gerektiren koşulların başında gelir. Demokratik toplumlarda bireylere, eşit eğitim fırsatı tanınmıştır. Demokrasi her bireye, kendi yetenekleri içinde en iyi şekilde gelişme imkanı sağlar. Demokraside feda edilebilecek tek bir kişi yoktur. Ancak, bireylerin eğitim olanaklarından yararlanabilmeleri, sosyo-ekonomik durumlarına ve bulundukları toplumda eğitime verilen öneme bağlıdır. Bireyin toplumda kendisine açık fırsatları görebilmesi ve bunları değerlendirebilmesi, onun doğru karar verebilmesine bağlıdır ki, bu kararların sorumluluğunu da ancak seçme özgürlüğünün bulunması durumunda alabilmektedir.
Rehberlik ve psikolojik danışma, bireye karar verme dönemlerinde planlı ve sistemli yardımlar sağlamaktadır. Doğru kararlar verebilmesi için bazen profesyonel yardıma ihtiyacı olan bireyin bu yardımdan da eşit olarak faydalanması zorunludur.
Genel olarak rehberliğin amacı, bireyin gelişimini en iyi şekilde gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Gelişim doğumdan ölüme kadar devam eden sürekli bir durumdur. O halde rehberlik yardımı da sürekli olmalıdır. Bu süreçte, her gelişim basamağında, görevlerin yerine getirilmesinde bireyler, yardıma ihtiyaç duyabilirler. Bu bakımdan rehberliği sadece belli yaş dönemlerine özgü bir hizmet olarak görmemek, ihtiyacı olan herkese, hangi gelişim döneminde bulunursa bulunsun yardım sağlamak gerekir.
Çalışan çocuğun dünyası, ustaları, iş arkadaşları ve sanayi çalışanları ile sınırlıdır. Bu sınırlılık, çocuğun kendi ilgi ve yeteneklerini tanıması, doğru kararlar verebilmesi, bu kararların sorumluluğunu alabilmesi ve topluma uyumunu kolaylaştıracak becerileri kazanmasında onu akranlarından geride bırakır. Gelişimini tamamlamadan ve yeterli becerileri kazanamadan 10 ile 14 yaşları arasında çalışma hayatına atılan çocuklar, sadece sağlıklı bir gelişim sürecinden yoksun kalmakla değil; sosyal, ekonomik, sağlık (bedensel, zihinsel, ruhsal) gibi bir çok alanda sorunlar da yaşayabilmektedirler. Özellikle gençler ve çocuklar, sorunlarının çözümünde çevrenin ve yakınlarının desteğine daha fazla ihtiyaç duymaktadırlar. Okula giden çocuklar bu desteği, gerek anne-babalarından, gerekse okuldan alabilirlerken, çalışma hayatındaki çocuklar böyle bir destekten çoğu zaman mahrum kalmaktadırlar. Böylece, zor şartlar içinde çalışan çocukların durumu daha da zorlaşmaktadır.
Yaşamın her döneminde bireyin toplum içindeki rolü ve görevleri değişmekte ve yeni koşullara uyabilmek için yeni şeyler öğrenmek, yeni beceriler kazanmak zorunluluğu doğmaktadır. Hayatın her döneminde kazanılması gereken bu yeni davranış biçimlerine ve alışkanlık sistemlerine gelişim ödevleri denir. Hawighurst’ a göre, gelişim ödevi, insan hayatının belirli bir zamanında ortaya çıkan öyle bir ödevdir ki, bunun o sırada başarılı bir şekilde yapılabilmesi, insanı mutlu kılar ve ileride karşılaşacağı ödevlerde başarılı olmasını kolaylaştırır. Başarısızlık ise, toplum tarafından küçümsenmeye ve daha sonraki ödevlerde güçlükler yaşamaya neden olur.
Gelişim ödevlerinde başarılı olmada okulun rolü ve önemi yadsınamaz. Yaşıtlarından farklı olarak, eğitim hayatından uzaklaşıp çalışma hayatına atılan ergen, kendine has gelişim ödevlerini yaşıtları gibi sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremeyebilir. Çünkü, artık çocuk, gelişim ödevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesini kolaylaştıran okulun ve eğitimin besleyici ortamından uzaklaşmıştır. En önemlisi de çocuktan yetişkinlik ödevleri beklenmektedir.
Ergenlik dönemindeki çalışan çocuğun gelişim ödevleri şunlardır:
Bedensel özelliklerini kabul etmek ve bedenini etkili biçimde kullanmak.
Eril ya da dişil, bir toplumsal rolü gerçekleştirmek.
Her iki cinsten yaşıtlarıyla, yeni ve daha olgun ilişkiler kurmak.
Ana-babadan ve diğer yetişkinlerden bağımsız olmak.
Bir mesleğe hazırlanmak.
Evliliğe ve aile yaşamına hazırlanmak.
Toplumsal yaşama aktif olarak katılmak ve sorumluluk almak.
Değer oluşturmak ve ahlaki ilkeler geliştirmek.
“Rehberlik, bireylerin çeşitli alanlarda tatminkar uyum sağlamalarında esas olan tercihleri, planları ve yorumları yapmaları için, ihtiyaçları olan bilgi ve becerileri kazanmalarına yardım eden servislerden oluşan bir süreç” olduğuna göre çalışan çocuğa rehberlik hizmetlerinin verilmesi yadsınamaz bir ihtiyaçtır.
Eğitim-öğretim ortamında bulunan çocukların sorunlarını çözmesi ve içinde yaşadıkları toplumun özgür ve sorumlu birer üyesi olabilmeleri için, onlara yardımcı olacak deneyimler kazandırmak amacıyla bazı programlar oluşturulmuştur. Bu programlar okullarda, Rehberlik Servisleri yoluyla gerçekleştirilmektedir. Rehberlik servislerinin bireyde gerçekleştirmeye çalıştığı amaçlar şu şekilde özetlenebilir:
1) Kendini tanıması,
2) Çevrede kendine açık olan fırsatları öğrenmesi,
3) Gizilgüçlerini geliştirmesi,
4) Çevresine uyum sağlaması,.
Aynı hizmetlerin, daha ciddi sorunlarla ve risklerle mücadele eden çalışan çocuklara da verilmesi gereklidir.