Genel SağlıkHABERLER

KARDİYAK REHABİLİTASYON MERKEZİ İLE YENİ BİR HAYAT

Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2 seneden beri, kalp hastalarına uygulanan kardiyak rehabilitasyon sayesinde hastaların hayat kalitesi artarken yaşam süreleri de uzuyor.

Sigara bağımlılığı, stresli ve hareketsiz yaşam, genetik faktörler gibi sebeplerle daha da artış gösteren kalp hastalıkları, ölümle sonuçlanan sağlık sorunlarının başında geliyor. Yapılan araştırmalar, Türkiye’de tüm ölümlerin yüzde 45’inin kalp krizine bağlı olduğunu gösteriyor ve hatta 50 yaş altındaki kalp krizi geçirme sıklığında Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında 1. sırada yer alıyor. İstanbul İli Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği-Marmara üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Yağcı, ülkemizde bu kadar sık görülen kalp hastalıklarının önüne geçmenin aktif fiziksel aktivite ile mümkün olduğunu belirtiyor. Yağcı, “ülkemizdeki genel inanışın aksine, kalp hastalarının düzenli olarak egzersiz yapması çok önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, tansiyonu düşürür, kan şekeri kontrolünü sağlar, koroner arter hastalığını, kan yağlarını ve inme riskini azaltır, aynı zamanda pek çok kas iskelet sistemi hastalığında koruyucu ve tedavi edicidir. öyle ki egzersiz yapmanın hasta psikolojisi üzerinde olumlu etkileri de bulunmaktadır.” ifadelerine yer verirken, kalp hastalarının kendilerine özel bir egzersiz programına göre çalışmalarının çok önemli olduğunu da sözlerine ekliyor.

 

Kalp hastalarına A’dan Z’ye tedavi

Kalp hastalığı olan hastaların tedavisinde, düzenli yapılacak egzersizle birlikte hastaların fiziksel, ruhsal, sosyal, mesleki durumun korunması ve iyileştirilmesi de çok önemli bir yer tutuyor. Bu bilinçle Marmara üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2 yıl önce kurulan kardiyak rehabilitasyon merkezi ile bu zamana kadar 500’e yakın hastanın tedavi sürecinin desteklendiğini ve yaşam kalitelerinin yükseldiğini belirten Doç. Dr. İlker Yağcı, şu açıklamalarda bulunuyor: “Merkezimizde en çok kalp krizi sonrası stend takılan, by-pass cerrahisi geçiren hastalar tedavi edildi. Egzersiz yapmaktan başlangıçta çekinen bu hastalar zamanla gelişen iyilik halinden çok memnun şekilde toplum içerisinde egzersizlerini yapmak üzere programdan ayrılıyorlar. Bu hastalar dışında ciddi kalp yetmezliği, ritim bozukluğu olan hastalar da programdan fayda görüyor. Merkezde pek çok branşa ait sağlık çalışanı birlikte görev yapıyor. Tedavi süreci, tıbbi değerlendirme ile başlıyor. Tedavi; diyetin düzenlenmesi, kilo kontrolü, sigaranın bıraktırılması, psikolojik danışmanlık gibi çeşitli aşamaları içeriyor. Kardiyak rehabilitasyonun en önemli içeriklerinden biri ise fiziksel aktivitenin düzenlenmesi ve uygun egzersizlerin yapılması.

 

Kardiyak rehabilitasyon merkezi sayesinde sağlığına kavuştu

Kardiyak rehabilitasyon merkezi sayesinde hastaların pek çoğunun ilaç kullanma ihtiyacının değiştiğini belirten Doç. Dr. İlker Yağcı, ankilozan spondilit teşhisi konulan ve aynı zamanda kalp yetersizliği olan hastanın, kardiyak rehabilitasyon merkezinde sağlığına nasıl kavuştuğu hakkında şu bilgileri paylaşıyor: “Ankilozan spondilit ve kardiyomiyopati hastalığı olan 50 yaşındaki İbrahim Türkyener, vücudundaki ağrılar dolayısıyla çeşitli hastanelere gitmiş. Doktorlar, İbrahim Bey’e ağrı kesici, kas gevşetici ilaçlar vererek evine göndermişler. İlaç kullanmasına rağmen ağrıları devam eden İbrahim Bey, 3 yıl önce hastanemize başvurdu ve kendisine ‘deprem dede hastalığı’ olarak da bilinen ankilozan spondilit teşhisi konuldu. Aynı zamanda yoğun nefes darlığı hisseden İbrahim Bey’de yapılan tetkikler sonucunda, kardiyomiyopati hastalığı da teşhis edildi. Ancak ankilozan spondilit tedavisi için kullanılacakilaçlar hastada kalp yetersizliğini daha da artıracağından ilaç tedavisine başlanılamadı. 6 ay önce kardiyak rehabilitasyon merkezinde tedavisine başladığımız İbrahim Bey’e kendi hastalığına yönelik egzersiz programı hazırlanarak, sıkı takibe alındı. İlk başlarda kendi ayakkabılarını bağlayamayan, 2 kat bile merdiven çıkamayan İbrahim Bey, merkezimizde ve evinde düzenli yaptığı spor hareketleri sayesinde artık işlerini kendisi yapabiliyor. Kalbin kan pompalama kapasitesinde 2 misli artış sağlandı. Hatta bu dönemde ankilozan spondilit nedeni ile hissettiği ağrıları da kalmadı. Hastanın ilaç kullanım ihtiyacı ortadan kalktı. Hastamız artık günlük yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürebiliyor.”