Genel SağlıkHABERLER

HASTANEYE ERKEN BAŞVURAN HASTALARDA KALICI SAKATLIKLAR İNME TEDAVİ MERKEZİNDE ÖNLENEBİLİYOR

Dünyada ölüm nedenleri arasında kanser ve kalp krizinden sonra üçüncü sırada yer alan inme (felç), ülkemizde de her yıl yaklaşık 100.000’in üzerinde kişinin sağlığını tehdit ediyor.

Kalıcı sakatlıkların ve inmeye bağlı ölümlerin önüne geçmek amacıyla 6 ay önce Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde açılan inme tedavi merkezi, tam donanımlı kapasitesiyle hastalarına hizmet veriyor.
Dünya sağlık teşkilatının tanımına göre nörolojik bir hasar olan ve 24 saatten uzun süren beyin damarı tıkanıklığına bağlı olarak gelişen inme, sakat bırakan hastalıklar listesinde birinci, ölümle sonuçlanan hastalıklar da ise üçüncü sırada yer alıyor. Hastaları olduğu kadar hastaların ailelerini de etkileyen inme, sağlıksız beslenme, sigara ve alkol kullanımı, genetik faktörler, yüksek tansiyon,hareketsiz yaşam, kalp hastalıkları gibi faktörlerle her yıl daha da artış gösteriyor. Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Klinik Şefi ve İnme Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. ülkü Türk Börü, “önlenebilir nörolojik hastalıklar arasında ilk sırada yer alan inmede yaş önemli bir risk faktörü olarak karşımıza çıkar. Erkeklerde daha erken, kadınlarda ise daha ileri yaştagörülebilen inme, çoğu zaman aniden ortaya çıkıp hiçbir belirti vermeyebilir. Bazı hastalarda ise inme, geçici iskemik atak olarak adlandırılan, geçici olarak görme kaybı, vücudun bir tarafında kısa süreli güç ve duyu kaybı, konuşma güçlüğü, baş dönmesi gibi şikayetlerle kendini gösterir.” açıklamalarında bulunurken inmenin büyük bir kısmının uyurken ortaya çıktığını da sözlerine ekliyor. Doç. Dr. ülkü Türk Börü, “Bazı hastalar, gece sağlıklı bir şekilde yatıp gündüz felç olmuş şekilde kalkabilirler. Böyle durumlarda inmenin ne zaman gerçekleştiği bilinmediği için tedavi süreci de zorlaşır. Kişi ayağakalkmaya çalışırken kalkamıyor ve konuşmakta güçlük çekiyorsa felç geçiriyor demektir ve en kısa sürede tedavi merkezine götürülmelidir.” diyor.
İlk 3 saat çok önemli, vakit kaybetmeyin!
Felç geçirmeyle ilgili olarak ilk 3 saatte yapılan pıhtı eritici tedavinin en önemli tedavi yöntemi olduğunu dile getiren Doç. Dr. ülkü Türk Börü, “ülkemizde, hayatı kolaylıkla kurtarılabilecekken ihmal ve gecikme nedeniyle hayatını kaybeden veya sakat kalan kişi sayısı ne yazık ki oldukça yüksektir. Hayati risk taşıyan her hastalıkta olduğu gibi inmede de belirtiler başladığı andan itibaren hasta derhal hastaneye götürülmelidir. İlk 3 saat içinde hastaneye gelen hastalara, kan pıhtısını eritici TPA adı verilen ilaçlar kullanılarak inmenin hızlı bir şekilde tedavisi düzenlenebilir ve hastaların kalıcı sakatlığı önlenebilir. İlaç tedavisinin yanı sıra yaşam tarzındaki değişiklikler de hastalığın tedavisinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Düzenli olarak spor yapmak, sigarayı bırakmak, sağlıklı beslenme, tansiyon ve şekeri kontrol altında tutmak gibi faktörlerle hastalığın kontrol altına alınması kolaylaştırılabilir.” ifadelerinde bulunuyor.
İnme tedavisinde dünya standartlarına eşdeğer başarı
Felç geçiren hastanın tedavisinde uygulanacak doğru zamanla birlikte hastanın nerede ve nasıl bakım gördüğü de çok önemli rol oynuyor. Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim Ve Araştırma HastanesiBaşhekimi Doç. Dr. Recep Demirhan, “Felç tedavisinde dünyada çok önemli ilerlemeler olmasına rağmen ülkemizde ne yazık ki donanımlı inme tedavi merkezlerinin sayısı çok azdır. Bu amaçla 2014 Nisan ayında açılan inme tedavi merkezi, yoğun bakım şartlarını aratmayacak şekilde her türlü tıbbi aletin ve tedavi algoritmalarının olduğu bir donanımla hastalara hizmet verilmektedir. Akut fazda, ilk 3 saat içerisinde merkezimize başvuran hastalara trombolitik pıhtı giderici tedaviyi uygulayarak, hastalarımızın düşebilecek kalıcı sakatlıklarının önüne geçebiliyoruz. Merkezimizde 6 ay içinde 15’e yakın hastamıza bu tedavi yöntemi uygulandı ve dünya standartlarında bir başarıyla hastalarımız kalıcı sakatlıktan kurtarıldı.” ifadelerine yer veriyor. İnme hastalığı konusunda toplumun bilinçlendirilmesinin çok önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Recep Demirhan, “İnsanlar, baş dönmelerini ve baş ağrılarını, bölgesel uyuşmalarını önemsemeyip vakit kaybetmemeli, direkt olarak herhangi bir hastaneye değil inme merkezinin bulunduğu merkezlere gitmelidirler. Sağlık Bakanlığı’mızın genelgeleri doğrultusunda İstanbul ilinde 2 kamu hastanesinde inme merkezi açıldı. Bu merkez sayılarının arttırılması, kalıcı sakatlıkların ve inmeye bağlı ölümlerin önüne geçilmesini sağlayacaktır.” açıklamalarında bulundu.