Genel SağlıkHABERLER

AŞISIZ DÜNYA KORKULU RÜYA!

Bu yıl 20-25 Nisan tarihleri arasında düzenlenen “Avrupa Aşı Haftası”yla toplumun aşılama ve aşı ile korunulabilir hastalıklar konusundaki farkındalığının artırılması ve bilgilendirilmesi hedefleniyor.

Bu amaçla 22 Nisan’da düzenlenen basın toplantısında aşıyla birçok hastalıktan korunmanın mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ve Prof. Dr. Esin Şenol son yıllarda yapılan çalışmalar sonucunda aşılamayla önlenebilen enfeksiyon hastalıklarında önemli başarılar sağlandığını vurguladı.
Başka hiçbir koruyucu tedbirin yapamadığını gerçekleştiren aşılar, koruyucu sağlık hizmetlerinde en önemli yaklaşım olarak kabul ediliyor. Hastalıkları ortadan kaldırabilen tek koruyucu önlem olma özelliği taşıyan aşılar koruyucu sağlık hizmetlerinde bilimin gerçekleştirdiği en önemli başarılardan biridir.
Toplantıda, Aşı çalışma Grubu Koordinatörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan aşıların korunmanın yanı sıra tasarruf sağladığını, işgücü kaybını engelleyerek sağlık harcamalarını azalttığını şu sözlerle vurguladı: “Aşı ilaçtan farklıdır. Hasta olmadan olası riske karşı alınan bir önlemdir. Dünyada her yıl 25 milyon kişi aşılar sayesinde hayata tutunuyor. Bugün Türkiye’de yılda 14 binden fazla çocuğun 13 farklı hastalıktan kaybedilmesinin önüne geçen Genişletilmiş Bağışıklama Programı (GBP) ile etkin aşılama uygulamaları sonucunda, çiçek hastalığı dünyada ortadan kalkmış ve aşılama durdurulmuştur. çocuk felcine de 16 yıldır Türkiye’de rastlanmamaktadır.”
Aşıların bebeklikten itibaren sağladığı korumayla, hastalıkları tedavi etmekten yüzlerce kat daha ucuz bir yöntem olma özelliği taşıdığını belirten Prof. Dr. Mehmet Ceyhan ilaç-aşı farkı hakkında şu görüşleri ifade etti: “İlaçlar sadece uyguladığınız kişiyi iyileştirebilirken ve bir kısmı dirence neden olarak topluma zarar veriyorken aşılama bazen aşılamadığınız kişileri de bebeklikten itibaren koruyarak bütün toplum için önem taşıyor. Ayrıca bir kişinin aşılanmaması sadece kendine değil, o hastalığın toplumda varlığını devam ettirmesi nedeniyle tüm topluma zarar veriyor. Yaptığımız maliyet yarar analizine göre aşı giderleri ile aşısız olmanın neden olduğu gider farklılığı bir yılda 20 milyar liradır, yani kitlesel aşılama ile bu miktar her yıl tasarruf edilmektedir. Türkiye’de Ulusal Aşı Programında yer alan 13 aşı ile aşılamanın durdurulması halinde bu aşılarla önlenebilen hastalıklara yakalanacak kişi sayısı yıllık 3.019.176 olarak hesaplanmaktadır. Oluşabilecek yıllık ölüm sayısı 14.296 olarak ve oluşabilecek hastalıkların toplam maliyeti ise 23.038.413.420 TL olarak hesaplanmaktadır.”
KLİMİK Derneği Erişkin Bağışıklama çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Esin Şenol, hastalıkların kökünün kazınması için aşılamanın yalnızca bebeklikte değil doğumdan ölüme kadar devam etmesi gerektiğini bildirdi. “Aşılamanın iyi ve sağlıklı yaşam beklentisini karşılamaya dönük en temel uygulama olmasına ve çocukluk çağı aşılamalarındaki başarıya karşın, erişkinler grip ve zatürre gibi aşı ile önlenebilir hastalıklar nedeniyle hayatlarını kaybetmekteler” diyen Prof. Dr. Esin Şenol, sadece zatürrenin dünyada yılda 1.600.000 kişinin ölümüne neden olduğunu vurguluyor.
“Grip için, yıldan yıla ve toplumdan topluma farklılıklar her yıl fazladan ortalama 20.000- 40.000 arası ölüme, 300.000 kadar fazladan hastaneye yatışa yol açmaktadır. Kanada’dan yapılmış bir çalışma, influenza yani gribin özellikle 65 yaş üzerindekilerde %10’dan fazla ölümcül olabileceğini göstermektedir. önleyici tıp her zaman tedavi edici olandan önceliklidir. Dünya ile ilişkili bu rakamlarda aşıların toplumsal sağlık bakımından önemini göstermektedir.”
Prof. Dr. Esin Şenol erişkinlerin neden aşılanması gerektiğini maddeler halinde sıralıyor:
• çocukluk çağında yapılmış olması gereken (hepatit b, hepatit a, suçiçeği, kızamık vb…) aşılar ya yapılmamış ya da eksik yapılmıştır ve tamamlanması gerekir.
• Yeni geliştirilmiş bir aşı söz konusudur (HPV aşısı ya da zoster aşısı vb…).
• Yaşla birlikte, çocukken yapılmış aşının koruyuculuk düzeyinde azalma ve bu hastalığa karşı duyarlılığında bir artış vardır (tetanos ile birlikte uygulanan difteri ve boğmaca aşısı gibi…). örneğin tetanos aşısı yalnızca ayağa çivi battığında yapılan bir aşı olmayıp her erişkine 10 yılda bir tekrarlanmalıdır.
• Erişkin mesleki, duyarlılık artıran bir hastalık (kanser, diyabet vb…), seyahat gibi özel durumlar nedeniyle “özel risk” grubu olmuştur.
Prof. Dr. Esin Şenol, her erişkinin aşılama için (18+ yaş), yaş ve bağışıklık durumu, özel bir riski olup olmadığı gözetilerek irdelenmesi gerektiğini kaydediyor:
“çocukluk çağında yapılması gereken aşılarını yaptırmamış ya da aşıların tekrarlarını atlamış kişiler, yaşam stili ya da sağlık çalışanları gibi mesleği nedeniyle riske maruz kalanlar mutlaka aşılanmalıdır. Hepatit B gibi uzun vadede karaciğer sirozu ve kanserin önemli nedeni olan hastalıktan sağlık personelinin korunmasının neredeyse tek yolu hepatit B aşısının yapılmasıdır. Bağışıklık sisteminde yetmezliğe neden olan kanser kemoterapisi alanlar ya da diyaliz hastaları, diyabet hastalarında grip, zatürre gibi hastalıklara karşı aşılama özel bir önem taşımaktadır. Bunun dışında 65 yaş üzeri de enfeksiyon hastalıklarının sıklık ve ölümcül potansiyelinin arttığı bir dönemdir. ünlü bir bilim adamının söylediği gibi: Yaşlılık hastalıkların limanıdır… Bu kişilerde de zatürre ve grip aşılarının yapılması çok yaşamsaldır. Seyahatler nedeniyle çok yer değiştiren, bazı hastalıkların yaygın olduğu bölgelere seyahat eden erişkinlerin de aşı kartı taşıması gerekmektedir. Ayrıca, zatürre için risk grubunda yer alan 65 yaşın üzerindekiler, kronik akciğer hastalığı, kronik kalp hastalığı, koroner kalp hastalığı, KOAH ya da astım gibi solunum yolu hastalıkları, şeker hastalığı, kronik böbrek yetmezliği ve kronik karaciğer hastalığı, bağışıklık problemleri olanlar bilinçlenmelidir.
Hayat kurtaran aşıların toplum, sağlık ve ekonomi için öneminin yanı sıra çocuk ve erişkin aşılarının yararlarının aktarıldığı toplantıda, en yeni çalışmaların sonuçları da açıklandı. Prof. Dr. Esin Şenol, “Hollanda’da yapılan ve bugüne dek yapılmış en büyük aşı etkinlik çalışmalarından biri olan CAPiTA (Erişkinlerde Toplumdan Edinilmiş Pnömoniye Karşı Bağışıklama) çalışması sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “65 yaş ve üstü yaklaşık 85.000 erişkinin dahil edilmesiyle en büyük aşı etkinlik çalışmalarından biri olan araştırmaya göre aşı uygulanan yaşlı erişkinlerde toplumdan edinilen pnömokok bakterisi kaynaklı pnömoni, yan zatürrede anlamlı oranda azalma kaydedildiği ortaya kondu”.
Dünyada her yıl;
• Difteri nedeniyle 30 bin çocuk hastalanmakta, 3 bin çocuk ölmekte,
• Boğmaca nedeniyle 39 milyon çocuk hastalanmakta, 300 bin çocuk ölmekte,
• Yeni doğan tetanozu nedeniyle 200 bin bebek ölmekte,
• Kızamık nedeniyle 30 milyon çocuk hastalanmakta, 888 bin çocuk ölmekte,
• Hepatit B nedeniyle 6 milyon kişi hastalanmakta, 500 bin kişi ölmekte,
• Verem nedeniyle 2 milyon kişi ölmektedir.
• Zatürre nedeniyle 1 milyon 600 bin kişi ölmektedir.
• Oysaki bu hastalıkların hepsi aşı ile önlenebilir hastalıklardır…
Aşılama her çocuk ve erişkin için yaşamsaldır, her bireyin sağlıklı ve hastalıksız yaşama hakkı vardır.